Selahattin GEZER

Selahattin GEZER

Çanakkale, ölümün mahcup kaldığı cesaret!

Not: Bir hafta gecikmiş olsa bile, vicdanım bu yazıyı kaleme almamı arzu etti.

Ah Çanakkale! Ölüme yürekli sevda, ölümün mahcup kaldığı cesaret, gencecik yaşlarda kocaman iman. Ah Çanakkale! Ruhunu güzel duygularla süslerken, ölümü şahadete vuslat olarak gören, kara toprağın bahtını ak eden, şehitler… Çanakkale, unutulması suç olacak şehitleri ağırlayan vatan parçası. Sadece vücutları değil, hücreleri parçalanmış, halen kanayan ve yürek yakan şehitler… Ulvi bir dava için, ölüme imece kurulmuş Çanakkale, günahla kirletilmemiş kulak sahiplerinin halen tekbirlerini işittiği, vatanseverlerin boğazını düğümleyen boğaz, sevdaya geçit verdin, düşmana düğümlendin geçit vermedin.

Çanakkale, asırlarca İslam’a hizmet etmiş Osmanlının her yerden katılan ana kuzularıyla, son kahramanlık senfonisi. Şahadet için görücüye çıkar gibi hevesle meydana çıkan delikanlılar ve çilelerle ruhları yorgun düşmüş son bir gayretle vatan için kükreyen babalar: Yazdığınız destan hala tefessüh etmemiş vicdanlarda dualarla minnetle anılıyor.

Genç ve tertemiz yüreklerinde Yüce Allah (c.c) Hz. Peygamber (s.a.v.) sevdası dolu olan, ruhunu Hz. Kur’an aydınlığıyla aydınlatan şehitler, mahcubuz size karşı. Top gülleleri göğüslerinizde patladığında tek endişeniz vatan ve milletti. Sizi ne bilirdiniz ki, aşkla öldüğünüz topraklar üzerinde gelecekte ülkenin maddi ve manevi kalkınmasından rahatsız olacakların çıkacağını. Dış mihraklarla kol kola olan içerinin münafıkları ve gizli zındıklar, şer ittifakı kurup bu topraklara ihanet edecekleri aklınıza gelir miydi ey aziz şehitler? Hiç bilmezdiniz ki vatanın yeniden doğrulmasına, dimdik ayakta kalmasına birilerinin kimyasının bozulacağını.

Ey kahraman şehitler: Yetim kalmış, destansı yalnızlığınız vardı… Kısacık anmalarla ve gerçek ruhun yansıtılmamış okul kitaplarında sıradan bir hadise gibi var oldun senelerce, sonra sene boyunca unutuluverirdin. Sadece Akif gibi cesur çığlık ve sendeki ruha sahip olan gerçek vatan evlatlarının eliyle, diliyle destanlaştın. Şimdi sana, tüm şehitlere ve tarihine yürekten sahip çıkan, ihmallerini telafi eden devlet ve Anadolu’dan, dünyadan ziyaretine koşan, seni Fatihasız bırakmayan sevdalılar var…

Yeniden Sendeki ulvi irade vatanperverlik ve kardeşlik ortaya çıkıyor ve zındıkaya boyun eğmeyecek, ülke için üretecek, değerlerini peşkeş çekmeyecek vatan evlatları şahadetine yakışır şekilde sana sahip çıkacaklar. Biliyoruz sadece vatan için değil, gelecek nesillerin ezansız, Kuran’sız kalmamaları için göksünü siper ederken, sinelerin Allah aşkı ile çarpmasını istedin ve çarpacakta inşallah.

Şükürler olsun ki bir yılı aşkın süredir yeni şehitlerimiz yok. Analar huzurla evlatlarını askere gönderiyor. Dağların sancısı geçti bayram havası var; çiçekler bir başka açıyor. Şimdi dikkatler barışa yoğunlaştı, diller daha iyi söyler oldu. Şimdi gençlik iman hakikatleri ile meşgul olacak, siz aziz şehitlere layık evlatlar olarak, iman yönünden kahramanlıklar sergileyecekler… Tarihimizin şehit kolyesindeki iri taş olan Çanakkale şerefle boyunda taşınmaya devam edeceksin inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum