Camiler, semtin diğer ihtiyaçlarıyla birlikte planlanmalı

“Diyanet İşleri Başkanlığı Denetçisi Doç. Dr. İsmail Karagöz, Türkiye'deki camilerde saf düzeni, temizlik, ezan sesi, vaaz ve namazların kılınması ile ilgili pek çok kural hatasını” belirlemiş bunu bir yazı ile basına duyurmuş ben de Risale Haber’de bu yazıyı okudum. (İlgili haber: Camilerdeki hatalar)

Camiler ile ilgili tartışmaları aralamak güzel bir gelişme bana göre sadece bu kabil ufak tefek hataların düzeltilmesine çalışırken yapılan büyük hataları görmezlikten gelmek doğru değil.

Öncelikle camiler Cuma cemaatine veya bayram namazı cemaatine dar gelmektedir. Hemen tüm camilerde cemaat yollara taşmakta sokaklarda alelacele üşüyerek veya güneşin altında pişerek, hava yağmurlu ise ıslanarak kılmaktadır.

Bu duruma bir çözüm getirilmelidir. Bir takım çevrelerin “her köşe başında bir cami yapılıyor” diyerek rahtsızlıklarını dile getirmeleri yanında camiler gerçekte ihtiyaca cevap vermiyor. Bu çelişkiye neden planlama hatasından kaynaklanmaktadır. Bu tenkitlere kulak vermek gerekir. İslami bir faaliyet bir takım insanları rahatsız ediyorsa bu rahatsızlığın nedenini araştırmak o faaliyeti sürdürenlerin vazifesidir.

Camilerin sayıca fazla oluşunun tenkit edilmesine neden olan durum açıktır. Sadece namaz kılmaya tahsis edilmesi bu sorunu ortaya çıkarıyor. Oysa bu ihtiyaç giderilirken toplumun diğer ihtiyaçları dikkate alınırsa problem çözülür.

Cami bir ihtiyaçtır, ancak, park yeri de büyük bir ihtiyaçtır özellikle büyük şehirlerde bu önemli bir sorun haline gelmiştir. Semt pazarları da gittikçe ihtiyaç haline geliyor. Hemen her mahallede bir semt pazarı kuruluyor.

Dikkat ederseniz bu üç sorunun her üçü de sokaklara terk edilmiş, sokaklar bu sorunları çözmede büyük görev üstleniyor.

Pazarların büyük ekseriyeti sokak aralarında kuruluyor. Otomobiller zaten sokaklara park ediliyor. Buna ilaveten cemaatlerin de sokaklara taşması tam bir curcunayı oluşturuyor.

Bu üç problemin hatta buna ilave olarak futbol ihtiyacını gidermek için yapılan semt sahalarını, eğitim için ayrılan eğitim alanlarını da katarsak beş türlü ihtiyaç ortaya çıkıveriyor.

Çözümü için de ayrı ayrı devasa alanlar ve binalar yapılıyor. Her grup kendisi için belediyelerden yer ve imkân talep ediyor. Gruplar bu taleplerinde sonuna kadar da haklıdır.

Öyleyse belediyelerin bu ve benzeri problemleri birlikte çözmesi en doğrusudur. Ülkemizde proje bütünlüğü diye bir şey yaşanmadığından Şehir İmar Planları yapılırken bu ihtiyaçlar yeterince dikkate alınmadığı bir vakıadır. O nedenle de bu problemler giderek büyüyor.

Aslında problemin çözümü bellidir. Bu ihtiyaçlar gerçek seviyesinde masaya yatırılmalı ve birlikte düşünülmeli ki, çözümü kolay olsun.

Mesela, size küçük bir örnek vereyim. Camilerle semt pazarları birlikte planlansa üzeri kapalı büyük bir alan yapılsa bir köşesine (kıble tarafına) şık bir cami inşa edilse vakit namazlarında gelen cemaati kaldıracak kadar büyüklükte bir cami. Kalan diğer alan Pazar olarak kullanılsa. Cuma ve bayram günleri bir şeyler serilmek suretiyle cemaatin namaz kılmasına elverişli bir şekilde o küçük camiye ilave edilse (yani bu yer planlanırken düşünülse) her iki ihtiyaç birlikte giderilmiş olur. Bu durumda hem inşaat alanı ikiden bire indirilmiş olur hem de şehir merkezlerindeki kıymetli araziler haftada bir kullanılacak pazar için tahsis edilmemiş olur. Hatta iyi planlanırsa haftanın diğer günlerinde spor amaçlı da kullanılabilir.

Bu hususu tarafların birlikte düşünüp geniş bir müzakereden sonra karara bağlamları ve uygulamaya geçmeleri en doğru tarzı oluşturacaktır.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.