İkinci baharı yaşıyor Bursa,
Hâsıl olur muhabbet beraber olsa,
Her il de; böyle bir Platform kursa,
Gür çıkar sesimiz, cihan Nurlanır.
 
Ne güzel yâd ettik eski günleri,
Bir-bir sıraladık, çekilenleri,
Beddua etmeyen O büyük Velî,
Haklı çıktı sonunda, Dünya anladı.
 
“Îman ne kadar mükemmel olursa,
O derece hürriyet, nurlanır parlar,
İşte Asr-ı Saadet,” bakanlar anlar,
Görenlerin gözüne, Lem’adır Nurlar.
 
Erkân-ı Devlette fikr-i hürriyet,
Ardınca gelen Îmân-ı Şevket,
Îmansızlık halinde, beliren vahşet,
Çaresini Nurlarda bulur dediler.
 
Ne fikirler varmış, kahraman Can’da,
Ma’kes bulur Nurlar, böyle vicdanda,
Korkuyu korkutmuş böyle insanda,
Baharın çiçekleri açar dediler.
 
Türk-öne çıkınca, kaçtı çakallar,
Hürriyet gâsıbı, haydut adamlar,
Çok canlara kıydı, kara vicdanlar,
Dünyada, ahrette, beter dediler.
 
Ahmed’in Yıldız’ı parladı Nurla,
Dinledik hakîkati, dolduk sürûrla,
Vicdanları saran tatlı huzurla,
Taştık da çağladık, şükürler dediler.

Bir Eren Şadetti, Nûrü’l-envârla,
Hadîs-i îmânî Nur-u Kur’ânla,
Kelâmına katıldık, biz hırz-ı cânla,
Canlarımız Onlara, feda dediler.
 
Mustafa dümende, yollar selâmet,
Beraber yol aldı, ehl-i muhabbet,
Mesafe aynıdır, maksûd sıyânet,
Ma’nevî muhâvere böyle dediler.

Sahneyi alınca bir Bülent Arınç,
Baktı ki, salon dolu; hınca-hınç,
Çekip de salladı bir elmas Kılınç,
Savruldu her yana, karton kuleler.
 
Gençliğinde bulmuş Nur Çeşmesini,
Zaman-ı fetrette Nur neşvesini,
Müdâfa-i Nur için çıkan sesini,
Haykırmış zâlime hiç çekinmeden.
 
Zulmeden zâlimler hep unutuldu,
Mazlumlar milletin pâk sinesinde,
Çınarlar söküldü, hem kurutuldu,
Yeşerdi fidanlar, aynı yerinde.
 
Bursa’nın Valisi bir Aziz Vâlî,
Örnektir ona Üstadın hâlî,
Bağrına basmış bütün ahali,
Uzaktan birileri ulur demişler.
 
Milletin Valisi, Cumhurun hamîsi,
Saldırır, değersiz Yurt mevkutesi,
Bir sürü hakîkat söyleyen sesi,
Bir sinek vızıltısı kesmez demişler. 
 
Hâtimesi oldu Ulucamide,
Millet, şevk ile geldi Mevlide,
Gönüller şâd oldu Nurlu sevgide,
Dualar kabûle karîn dediler.

Elhasıl, güzel bir Anlama oldu,
Halk teveccüh etti, salonlar doldu,
İttihad edildi, muhabbet oldu,
Seneye de inşallah olur dediler.