Risale Haber-Haber Merkezi

Sivil Düşünce Platformu tarafından organize edilen “Terör” Çalıştayı Ankara’da gerçekleştirildi. Çok sayıda siyasetçi, akademisyen ve gazetecinin katıldığı Çalıştay’ın ilk oturumunda konuşan Gazeteci Yazar Aslan Değirmenci, terör örgütü PKK’nın bir vesayet aracı olduğunu söyledi. “Vesayet aracı haline gelen PKK darbe yedikçe bölge halkı da özgürleşecektir” diyen Aslan Değirmenci, Gezi olayları, 17 Aralık ve terör olaylarının bir biriyle direk olarak bağlantılı olduğunu ifade etti. Değirmenci, “Hedef stratejik derinlik ve sağlam irade” dedi.

PKK EN BÜYÜK ÇOCUK KAÇAKÇILIĞI ŞEBEKESİDİR

Konuşmasında taş atan çocuklara değinen Gazeteci Yazar Aslan Değirmenci, “Hatırlarsınız ellerine taş verilen çocukları. O çocuklar önce eğitimden uzaklaştırıldı. Sahip çıkamadık. Ellerine tiner ve bali verildi. Tüm hayalleri yıkılmaya başladı. Çocuk oldukları unutturuldu. Sokaklarda köşe kapmaca oynayamadılar. Aksine attıkları taştan sonra hep köşe bucak kaçtılar. Bunu da oyun sandılar. Ne acı! Beyinleri bali ve tinerle adım adım uyuşturuldu. Bu kez ellerine daha büyük taşlar verildi. 12 yaşına geldi silahla tanıştı. Bir kısmı dağa kaçırıldı bir kısmı şehir eylemleri için kentlerde bırakıldı. Kentlerde kalanlar 15 yaşına geldiklerinde sokak eylemcisi statüsünde terör estirmeye başladı. Elinde bu kez Molotof vardı. Yakıp/yıkmaya kodlandı. Tertemiz yüreği ölmeye ve öldürmeye kodlandı. KCK’ya alındı. Hatta başarılı eylem sonucunda HDP’li belediyelerde görevler almaya başladı. Ölmeye ve öldürülmeye kodlanan yürekleri ve beyinleri adına siyasi parti denilen HDP’li yerel yöneticileri yönetmeye başladı. PKK, KCK eliyle böylelikle HDP’yi vesayet altına aldı. Şimdi de bu çocuklar eliyle bölge halkını vesayet altına almaya çalışıyor. Açık konuşmak gerekirse PKK en büyük çocuk kaçakçılığı şebekesidir. Çocukları hayattan uzaklaştırıp birer canlı bomba haline getirenler de vahşidir” dedi.

HAÇLI ORDUSUNA EKLENDİLER

Çocukların terör eylemlerinde kullanılmasını “En büyük insanlık suçu” olarak değerlendiren Değirmenci, “Bu bütün uluslar arası sözleşmelerde bir insan hakkı ihlalidir ancak her nedense kınandıkları hiç görülmemiştir. Çünkü PKK kınamasını beklediğimiz Batı’nın bölgedeki haçlı ordusu olmaya adaydır. Sözde devrimciler kapitalist, emperyalist devletlerin maşası haline gelmiştir. Batı’da aradığı fırsatı bulmuş, Ortadoğu coğrafyasında Haçlı ordusuna PKK ve PYD’yi eklemiştir” diye konuştu.

BARIŞA ZEHİR AKITTILAR

Terör örgütü PKK’nın geçmişte sürekli derin devletten şikayet ettiğini hatırlatan Değirmenci, sözlerini şu şekilde sürdürdü:  “Oysa PKK’nın bugün yaptığı eylemlere bakın JİTEM’den çok çok daha adicedir. Açık konuşmak gerekirse bu ülkenin başına JİTEM’i kim bela ettiyse PKK’yı da o bela etmiştir. Her ikisi de vesayet aracıdır ve statükolarını devam ettirmek için kendilerine lazım olan “Kaos”, “Gerilim” ve “Terör” dür. Her ikisi de bu alan da uzmandır. Bildikleri en iyi iş pusudur. Hükümet direndi JİTEM ile hesaplaştı, normalleşme süreci ile illegal yapıları tasfiye etti. Devlet geçmişiyle yüzleşti, hükümet geçmişten hesap sordu. Hükümet ve devlet özgürlükler adına hep ileri adımlar attı, özeleştiri yapmaktan çekinmeden. Peki PKK ne yaptı? Özeleştiri yok. Geçmişiyle hesaplaşma yok. Özür dilemek yerine kan dökmeye devam etti, bereketli topraklarımıza her fırsatta fitne ekti. Barışa, kardeşliğe zehirini akıttı, sorunları çözme iradesine karşı savaş açtı. Biz artık yeter, edi bese dedikçe silaha sarıldı, iyi olan her şeyi yok etmek için terörü tercih etti.”

ASIL DEVRİMİ MİLLET YAPTI

İllegal yapıların son 10 yıl içerisinde AK Parti iktidarına karşı sayısız darbe girişiminde bulunduklarını ifade eden Değirmenci, “Ama hepsi boşa çıkartıldı. Aynı amaca hizmet eden derin devletin illegal yapılarını iradesine sahip çıkanlar nasıl alaşağı ettiyse PKK’yı da aynı şekilde diz çöktürecektir. Vesayet aracı haline gelen PKK darbe yedikçe bölge halkı da özgürleşecektir. Bakın Cumhuriyet mitinglerinin, Gezi olaylarının ve 17 Aralık sürecinin amacı neyse bugün terörün amacı da odur. Ayağa kalkan Anadolu’yu diz çökerteceklerini sanıyorlar. Oysa Anadolu hiçbir vakit diz çökmemiş, sancağı yerde bırakmamıştır. Yine diz çökmeyecek ortak akıl ile iradesine darbe girişiminde bulunan örgütleri diz çökertecektir. Diz çöken sadece onlar olmayacak, kirli senaryoları yazıp bu yapıların ellerine tutuşturan terör devletleri de bu milletin iradesi önünde eğilecektir. Çünkü bu millet kardeşine dokundurmaz. Bu millet toprağının üzerinde ameliyat yaptırmaz. Bu millet özgürlüğünü asla kafese aldırmaz. Devrimmiş. Gerçek devrimci arıyorlarsa bu millete baksınlar. Son 13 yılda yaşanan sessiz devrime baksınlar. Devrimi gerçekleştiren milletin ta kendisi. Bu devrimin önünde kim durmaya kalkarsa yerle bir olur” dedi.

İPLERİN AYNI GÜCÜN ELİNDE

Konuşmasında medyaya yönelikte eleştiriler yapan Değirmenci, “Bakın arkadaşlar. Bakında terör örgütlerinin en büyük destekçilerini tanıyın. Kim mi onlar manşetlerinden, köşelerinden teröre terör, emperyaliste emperyalist diyemeyenler. Diyemezler çünkü ortakları emperyalizm. Hepsinin otorite olarak gördükleri terör devleti aynı. Tek tutunacak dalları onlar. İttifak halinde stratejik derinliğimize ve sağlam irademize saldırıyorlar. Dün kumpas, iftira, şantaj ile sahadaydılar, algı operasyonlarıyla milli iradeyi hedef alıyorlardı. Bugün terör ile sahadalar. İpleri aynı güçlerin elinde” şeklinde konuştu.

BİR AMAÇLARI DA EKONOMİK DARBE!

“Terör ile hem huzurumuza hem de ekonomimize kast ediyorlar” diyen Değirmenci, “PKK’nın, ekonomi ve kalkınmayı hedef alan saldırılarına hız vermesinin nedeni bu. PKK, 13 baraja saldırı düzenlerken, aralarında ambulans, iş makinası ve tırların da bulunduğu 700 aracı ise kullanılamaz hale getirdi. Sadece bu son saldırılarında ortaya çıkan ekonomik kayıp 150 milyon lira. Bu sadece terör değil hırsızlıktır” dedi.