Soğuk kış gecelerinde yoksulluktan üşüyen çocukların mahallesi Halitpaşa... Yırtık çoraplı, kara lastikli, esmer bakışlı çocukların yaşadığı Erzurum’un kenar semtlerinden biri... Dokuz yıl önce eşinin kronik sağlık sorunları nedeniyle merkez Tepeköy imamı 43 yaşındaki Cihan Aydın’ın Erzurum’un Yakutiye ilçesindeki Halitpaşa Camii’ne ataması yapıldı. Alevi ve Sünni vatandaşların birlikte yaşadığı mahalleye gelen imamın yıllar içinde semtte sosyal, kültürel değişime imza atacağını kimse tahmin etmiyordu. Sıradışı bir imam olan Aydın; sabırla, azimle, inançla ve fedakârlıkla semt çocuklarının yanı sıra yetişkinleri camiye kazandırmak için çalıştı. İlk olarak madde bağımlısı çocuklara el attı. Terk edilmiş toprak damlı evlerin enkazında tiner, bali koklayan çocukları ziyaret etti. Bir baba, ağabey, kardeş gibi onlara el uzattı. Madde bağımlısı çocukları kazanmak için aylarca namaz vakitlerinde bazen çikolata, bazen meyve suyuyla yanlarına gitti. Onları ailelerine, topluma, eğitime, camiye kazandırdı. O çocuklardan birisi bugün Ankara’da mühendislik fakültesinde okuyor.

Cihan Aydın, madde bağımlısı çocukların ardından semtteki çocuklara hayırsever vatandaşların yardımıyla  el uzattı. Ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin başarılı çocuklarına dershane ve özel okullarda okutmak için burs buldu. Sömestr tatilinden, eğitim öğretim döneminin başına kadar 300 çocuğa Atatürk Üniversitesi öğrencileri, imam hatip lisesi öğrencileri ve müftülük görevlileri, dinî ve millî konularda eğitimin yanı sıra ücretsiz LYS, LGS ve SBS eğitimleri verdi. Okulun temizliğini Cihan Hoca, ebeveynler ve öğrenciler birlikte yaptı. Sponsor kurum, kuruluş ve şahısların desteğiyle semt sakinlerinin çeşitli vesilelerle kaynaşması için piknik, gezi programları düzenledi. Kavga ve hırsızlık olaylarının fazla olduğu mahallede dokuz yıl içinde hissedilir oranda düşüş yaşandı.

Suç ve suça karışan çocukların sayısında her geçen gün azalma oldu. Hemen her gün birbirleriyle kavga eden çocuk ve gençlerin yerini, büyüklerine saygılı genç ve çocuklar aldı. Aileler, çocuklarındaki değişim üzerine Cihan Hoca’ya sahip çıktı. Görev yaptığı camiye yedi kilometre uzaklıktaki evinden gönüllü olarak otomobilleriyle camiye getirip götürmeye başladılar.

Aydın’nın desteğiyle dershanelerde, etüt merkezlerinde ücretsiz okuyan onlarca öğrenci, Anadolu liselerinin yanı sıra üniversiteleri kazandı. Cihan Hoca, bu yıl hedefini iki çocuğun tıp fakültesini kazanmasını sağlamak olarak açıklıyor.

TRT’nin emekli ses sanatçılarından Mehmet Çalmaşur’un yönetiminde, Erzurum Kültür ve Diyaloğu Geliştirme Derneği’nin de desteğiyle mahalle çocuklarından ‘çocuk korosu’ oluşturan Aydın’nın öğrencileri şehirdeki çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerle sahneye çıkıp ilahi ve türkü söylüyor.

İntihardan dönüş...

Cihan Aydın, müftülükten mahalledeki kadınlara vaaz vermesi için talepte bulunduğu vaizenin bir intiharın önüne geçtiğini anlatıyor: “Camimize vaaz vermesi için davet ettiğimiz vaize hanım konuşurken, caminin bir köşesinde kucağında bir yaşındaki bebeğiyle bir kadının sürekli ağladığını söyledi. O ortamda ağlayan kadınla ilgilenememiş vaize hanım. Vaaz bitince o kadın ve kucağındaki bebeğiyle dışarı ağlayarak çıkmış. Ertesi hafta camiye geldiğinde giriş kapısı önünde o ağlayan kadın, vaize hanıma sarılıp dua etmiş ve, ‘Geçen hafta intihar etmek için evden çıkmıştım. Son bir kez camiye girip dua ettikten sonra kucağımdaki çocukla yüksek bir binanın üzerinden atlayacaktım. O sırada sizin vaazınıza denk geldim. Düşündüğümün yanlış olduğunu anlayıp eve döndüm. Eğer o gün siz camide olmasaydınız ve vaazı dinlemeseydim bugün çocuğumla toprağın altında olacaktım. Allah sizden razı olsun.’ demiş.”

Cihan Hoca’dan söz ederken gözleri ışıldayan, yüzlerine sevinç tebessümleri yayılan semt sakinleri, yoksul olmalarına rağmen kendilerinin şanslı olduğunu belirtiyor. Mahalle sakinlerinden Mürsel Akçelik, “Hocamız sayesinde çocuklarımız, saygılı fertler haline geldi. Onun sayesinde başkaları için fedâkarlık yapmayı öğrendik. Bir din adamının çalışkanlığını, üretkenliğini, toplumsal barış ve dirlik için nasıl olağanüstü gayret gösterdiğini öğrendik. Hasta, yaşlı, taziye ve bayram ziyaretlerinin bereketini bizlere hatırlattı. Keşke bütün din adamlarımız Cihan Hoca’mız gibi olsa.” diyor.

Aydın’nın altı yıldır öğrencisi olan ilköğretim öğrencisi 13 yaşındaki Muhammet Deniz ise camiyi, Kur’an-ı Kerim’i, kitap okumayı, ders çalışmayı, aileyi ve vatanımızı sevmeyi Cihan Hoca’dan öğrendiklerini, okuldan arta kalan zamanlarında arkadaşlarıyla camiye gittiklerini anlatıyor.