Böbrek hastalıklarının en büyük sebebi şeker hastalığı!

Böbrek hastalıklarının en büyük sebebi şeker hastalığı!

Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, Türkiye'de son dönemde böbrek hastalıklarının en büyük sebebinin diyabet olduğunu belirtti.

Süleymanlar, "Böbrek hastalıklarının yüzde 40'nın sebebi şeker hastalığıdır. Dolayısıyla diyabetin kontrolü aynı zamanda böbrek hastalıklarının da kontrolünü sağlayacaktır." dedi.

Akdeniz Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, 50. Ulusal Diyabet Kongresi'nde diyabet ve böbrek ilişkisi hakkında bilgi verdi. Dünyada her 3 diyabet hastasından 1'nin böbrek hastalığına yakalandığını açıklayan Süleymanlar, "Maalesef çoğunlukla erken devrede tanı konulamadığı için hastalık diyaliz aşamasında tespit edilebiliyor. Eğer diyabet hastaları hastalık teşhisinden sonra böbrek sağlıklarını takibe alabilirlerse diyaliz aşamasına gelmeden Türkiye'de böbrek hastalıkları görülme sıkılığı azalabilir." şeklinde konuştu.

Böbrek hastalıklarının en fazla kalp ve damar hastalıklarını tetiklediğini açıklayan Süleymanlar, "En büyük hedefimiz kardiyorenal proteksyon yani kalp ve böbrek korumasıdır. Bir tarafta şeker hastalarının böbrek sorunlarını çözmeye yardımcı olurken diğer tarafta kalp ve damar hastalıkları riskinin azaltılması hedeflenmektedir. Sigaranın bırakılması, tansiyonun kontrolü, şekerin izlenmesi, lipit kontrolü yani kolesterolün kabul edilebilir sınırda olması, kilo kontrolü, günde yarım saat ve 1 saat arası yapılması istenen düzenli egzersiz böbrek ve kalbi korunmasındaki en önemli tedbirlerdir. Diyabette tuzun kısıtlanması böbrek ve tansiyonun kontrolünde önemli kriterdir. Günlük kişi başı maksimum tuz kullanım miktarı 5 - 6 gr arasındadır. Son yapılan araştırmaya göre Türkiye'de bu oran 14-15 gramdır ve olması gerekenin oldukça üzerindedir." ifadelerini kullandı.

OKYANUS TUZLARI DA ZARARLI

Hazır gıdalar, salça, turşu, ekmek, raf ömrü uzun gıdalar ve tuz açısından zengin gıdalara dikkat edilmesini gerektiğini belirten Süleymanlar, sözlerine şu şekilde devam etti: "Kamuoyunda yanlış aktarılan bir konu ise Himalaya tuzları veya Okyanus tuzu gibi farklı bölgelerden getirilen tuzların sağlığa zararlı olmadığına ait yanlış bilgidir. Bu tuzların hepsi sodyum klorür içerir ve birbirlerinden hiçbir farkı yoktur. Sadece temin edildikleri yer itibari ile maliyetleri yüksek ürünler oldukları için pazarlama stratejisi olarak zararlı olmadıklarına dair toplumda yanlış bir izlenim oluşturulmuştur. Bu pazarlama stratejisi toplum sağlığı açısından büyük tehdit oluşturmaktadır.

Türkiye'de son dönemde böbrek hastalıklarının en büyük sebebinin diyabet olduğunu belirten Süleymanlar, "Dünyada ise her 3 diyabet hastasından 1'i böbrek hastasıdır. Böbrek hastalıklarının yüzde 40'nın sebebi şeker hastalığıdır. Dolayısıyla diyabetin kontrolü aynı zamanda böbrek hastalıklarının da kontrolünü sağlayacaktır. Toplumda özellikle hipertansiyon, obezite gibi yüksek riskli hasta gruplarının erken böbrek hastalığı açısından taranması esasdır. Bu noktada kan basıncı yüksekliği ve kan şekeri yüksekliği ile birlikte obezitenin önlenmesi, erkenden saptanması ve agresif tedavilerinin sağlanması konusundaki toplumsal çabaların artırılması, bu çabalara tüm hekimlerin bireysel desteklerinin sağlanması gerektiği açıktır." şeklinde konuştu.

Böbrek hastalığı ile ilgili çözümlerin yalnızca hastalığın son döneminde uygulanan diyaliz ve böbrek nakli tedavilerine dayalı olmasının doğru olmadığını belirten Süleymanlar, "Bu nedenle diyaliz ve böbrek nakline dayalı bir yaklaşım yerine hastalığın tedavisinden çok önlenmesine dayalı, uzun soluklu ve ulusal ölçekte uygulanacak bir hastalık yönetimi modeli takip edilmelidir.'' dedi.

Cihan

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.