BM: Orta Afrika ikinci Ruanda olma yolunda

BM: Orta Afrika ikinci Ruanda olma yolunda

“Orta Afrika Cumhuriyeti Ruanda olmasın” diyen BM Genel Sekreter Ban, Müslümanlar ve Hıristiyanların inançları ve kimlikleri yüzünden hayati tehlike içinde olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

‘’Ülkenin güvenliği, anarşiye teslim olmuştur. İnsanlar linç edilmekte ve başları kesilmektedir. Cinsel şiddet tırmanıyor. Birileri failleri alkışlarken, korkunç eylemler işlenmeye devam ediyor. Tam bir dokunulmazlık, hesap sorulmama durumu var. Bu değişmeli.’’
  
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun, 20 yıl önce Ruanda’daki soykırımın benzerinin bugün Orta Afrika Cumhuriyeti’nde (OAC) yaşanma riskinin bulunduğunu belirtti. Afrika’da bulunan BM Genel Sekreteri Ban, OAC Ulusal Geçiş Konseyi’ne hitap etti.

AFRİKA'NIN KALBİNDE BÜYÜK BİR KARA DELİK VAR

Konuşmasında, OAC’ye büyük bir ayaklanmanın olduğu zamanda geldiğini ifade eden Ban, şunları söyledi:

‘’Afrika’nın kalbinde büyük bir kara delik var. Her gün sizin dert ve sorunlarınızı düşünerek uyanıyorum.’’

Genel Sekreter Ban, ziyaretinde gördüğü manzarayla ilgili olarak, ‘’Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar açıkta uyuyorlar. Gıda az. Sıtma yayılabilir. Yağışlı sezon, durumu daha da kötü yapacaktır’’ ifadesini kullandı.Ban, uluslararası toplumun 20 yıl önce Ruanda’da başarısız olduğunu belirterek, ‘’Bugün, Orta Afrika Cumhuriyeti halkını korumak için yeterince bir şey yapılmaması riskiyle karşı karşıyayız’’ dedi.

MÜSLÜMANLAR ÜLKEYİ TERK EDİYOR

Vahşet suçlarının OAC’de işlenmeye devam ettiğini ve ‘’etnik-dinsel temizlik’’ kavramının bu ülkede bir gerçeklik olduğunu söyleyen Ban, Müslüman azınlığın büyük çoğunluğunun ülkeyi terk ettiğini bildirdi. Genel Sekreter Ban, Müslümanlar ve Hıristiyanların inançları ve kimlikleri yüzünden hayati tehlike içinde olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

‘’Ülkenin güvenliği, anarşiye teslim olmuştur. İnsanlar linç edilmekte ve başları kesilmektedir.

Cinsel şiddet tırmanıyor. Birileri failleri alkışlarken, korkunç eylemler işlenmeye devam ediyor. Tam bir dokunulmazlık, hesap sorulmama durumu var. Bu değişmeli.’’

Bölgeye daha fazla asker ve polisin konuşlandırılması çağrısında bulunduğunu bildiren Ban, Afrika ülkeleri önderliğindeki barış gücünün (MISCA), BM barış operasyonunun içine taşınmasını önerdiğini belirterek, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) yakında bu konuda bir karar alacağını umduğunu ifade etti. Açıklamasında, Avrupa Birliği’nin bölgeye güç gönderme kararını desteklediğini söyleyen Ban, ‘’Ama ben tekrar, uluslararası toplumu, daha hızlı davranmaya ve daha fazlasını yapmaya çağırıyorum’’ dedi.

FRANSA VE RUANDA ARASINDA SOYKIRIM GERGİNLİĞİ BÜYÜYOR

Öte yandan Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame’nin, ülkesinde 20 yıl önce meydana gelen soykırımla ilgili olarak doğrudan Fransa’yı suçlamasına yönelik tepkiler sürüyor.

Soykırımın gerçekleştiği dönemde Fransa’da dışişleri bakanlığı görevinde bulunan Alain Juppe, suçlamalara karşı çıkarak, ‘’Cumhurbaşkanı François Hollande, ülkenin şerefini korumalı’’   ifadesini kullandı.

RUANDA'DA 800 BİN KİŞİ KATLEDİLMİŞTİ

 Ruanda’da 1994 yılında yaklaşık yüz gün içinde 800.000 Tutsi ve ılımlı Hutu’nu, aşırı uç Hutular tarafından katledilmişti. Katliam, Tutsi destekli isyancı Ruanda Vatansever Cephesi lideri Paul Kegame’ye bağlı güçlerce, Hutu ağırlıklı hükümetin düşürülmesi ile son buldu. Ardından yönetimden güç alan Tutsilerin öç bahanesiyle saldırması sonucu yüzbinlerce Hutu, komşu Zaire’ye (Kongo Cumhuriyetine) sığındı. Fransa, soykırımı gerçekleştiren Hutu hükümetinin o dönem içerisinde en yakın dostu ve destekçisi olması sebebiyle Ruanda Soykırımı’ndan en fazla sorumlu tutulan ülke.

Akit

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.