Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Beşşar Esed rejiminin Doğu Guta'da "ortaçağ benzeri kuşatmayı" sürdürmesinin hiçbir gerekçesi olmadığını belirterek, görüşmelere henüz katılmayan rejim heyetine ciddiyet çağrısı yaptı.

Mistura, İsviçre'nin Cenevre kentinde devam eden Suriye görüşmelerinin 8. turunda muhaliflerle yapacağı görüşmeden önce basın toplantısı düzenledi.

Özel temsilci, tüm dünyanın Suriye'de iç savaşın neredeyse bittiğini ve terör örgütü DEAŞ'ın yenilgiye uğratıldığını konuştuğu sırada Esed rejiminin Doğu Guta'da "ortaçağ benzeri kuşatmayı" sürdürmesinin hiçbir gerekçesi olmadığını söyledi.

Doğu Guta'daki çocukların, kadınların, hastaların ve tüm sivillerin rejim tarafından kuşatma altında olduğunu anımsatan Mistura, bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Mistura, görüşmelerin önceki gün başlayan ikinci bölümüne rejim heyetinin katılmadığını belirterek, muhaliflerle anayasa ve seçimler konusunu ele aldıklarını ifade etti.

Rejime "ciddi olun" mesajı

Rejim heyetinin Cenevre'ye pazar günü geleceklerini kendisine ilettiklerini aktaran Mistura, görüşmelerin 14 Aralık akşamına kadar devam edeceğini ve tarafların 15 Aralık'ta Cenevre'den ayrılacağını dile getirdi.

Mistura, taraflara sunduğu 12 maddelik belge ve görüşmelerin 4 temel başlığında iki tarafın da ön koşulsuz olarak masaya oturması gerektiğinin altını çizdi.

BM temsilcisi, görüşmelerin ilk gününe katılmayan ve 3 günlük aradan sonra geri dönmeyen rejim heyetinin görüşmelerde daha ciddi olması gerektiği imasında bulundu.

Cenevre sürecinin sabote edilmesinin dünyanın diğer bölgelerindeki sorunların çözümüne ilişkin siyasi girişimler üzerinde de çok kötü etki yapacağı uyarısında bulunan Mistura, "Bu çok kötü bir haber olurdu." ifadesini kullandı.

Mistura, Suriye sorununa Cenevre'de çözüm bulunacağı mesajını vererek, Cenevre dışındaki diğer tüm girişimlerin buradaki sürecini desteklemesi gerektiğini kaydetti.

Esed rejimi ve destekçilerinin 5 yıldır ablukada tuttuğu Doğu Guta bölgesinde, yaklaşık 400 bin sivil yoksulluk, açlık ve zor şartlar altında yaşıyor. 

AA