Bir şahsın hevesi için büyük bir dâirenin hareketi durdurulmaz

Bir şahsın hevesi için büyük bir dâirenin hareketi durdurulmaz

Çok ehemmiyetli bir cevaptır

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin MÜNAZARAT adlı eserinden bölümler.)

Sual: Acaba şu zaman ve dehrin şikâyetinden Sâni-i Zülcelâlin san'at-ı bedîine itiraz çıkmaz mı?

Cevap: HAŞİYE Hayır, asla! Belki mânâsı şudur: Güya şikâyetçi der ki: İstediğim emir ve arzu ettiğim şey ve teşehhî ettiğim hâl ise, hikmet-i ezeliyenin düsturu ile tanzim olunan âlemin mahiyeti müstaid ve inayet-i ezeliyenin pergârıyla nakşolunan feleğin kanunu müsait ve meşîet-i ezeliyenin matbaasında tab olunan zamanın tabiatı muvafık ve mesâlih-i umumiyeyi tesis eden hikmet-i İlâhî razı değillerdir ki, şu âlem-i imkân, Feyyaz-ı Mutlakın yed-i kudretinden şu ukûlümüzün hendesesiyle ve tehevvüsümüzün iştahasıyla istediğimiz semeratı koparsın.

Verse de tutamaz, düşse de kaldıramaz. Evet, bir şahsın tehevvüsü için büyük bir dâire-i muhîta hareket-i mühimmesinden durdurulmaz.

Haşiye: Çok ehemmiyetli bir cevaptır.