Marksist Ferhan Şensoy’dan faşizm çağrısı... Kuyuya öyle bir taş attı ki, kırk akıllı çıkaramaz.
Ne diyor?
Şunu:
“Türkiye çağdaş değerlerinden uzaklaştı. Daha önce yapılan 3 askeri darbe ottan b…tan sebeplerle yapıldı. Asıl darbe yapmak için geçerli sebepler şimdi var ama darbe yapan yok. Bu ülkenin darbe vakti geldi fakat asker bir şey yapmıyor.”
Tarihi bilgisi de cabası:
“1980’de yapılan darbe sırf Kenan Paşa’nın resim merakından dolayıp yapıldı. Darbe yapacaksanız şimdi yapın.”
Malum, daha önceki çağrısı şuydu:
“Büyükanıt Paşa darbe yaparsa sabah erkenden kalkar, davul çalıp kutlarım” demişti.
Davulcu Ferhan’ın psikolojik dengesi su götürmez bir kuşkuya yol açmış görünüyor. Tehlike sınırında olduğu aşikar.
Sanat için kullandığı sahneyi, şimdi darbe çağrısı yaparak faşizme hizmet ediyor.
*
“Ottan b…n sebeplerle yapılan darbelere bir göz atalım mı?
27 Mayıs’a (1960) mesela. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askeri darbedir bu. Bazılarınca hala “devrim” diye anılır. Ne devrimi resmen “darbe”ydi. 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti’nin iktidara gelişinden rahatsız olan bir grup kaymak tabakası aptalca bir bahaneyle yani “kardeş kavgası” gerekçesiyle TSK’nın içine yuvalanmış bir grup “darbe”ci subay ülke yönetimine takoz koymuştu. Milli Birlik Komitesi ülke yönetimini üstlendi. Öyle ucube bir darbeydi ki, emir komuta zinciri içinde yapılmamış soytarı bir darbeydi bu.
Gelelim 12 Mart Muhtıra’sına (1971).
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri komutanının imzasıyla dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a bir muhtıra vererek dönemin hükümetini istifaya zorladığı askeri bir müdahaledir.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde meydana gelen dördüncü; başarılı olmuş ikinci ve emir komuta zinciri içerisinde yapılmış “ilk askeri darbe” eylemidir.
12 Eylül (1980) müdahalesine bakalım.
TSK’nın Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık madahalesi… Bu darbe ile Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası tamamen rafa kaldırıldı ve siyasette askeri dönem başlarken, siyaset geleneği bir kez daha altüst edildi.
Gerekçe ise “kardeş kanı akıtılıyor”du.
*
Bunları zaten biliyorsunuz. O günleri hafızalarda taze tutabilmek ve hatırlatmak için yazdık. Çünkü darbe tamtamcıları yüzünden tarih hep tekerrür ediyor ne yazık.
Tıpkı 28 Şubat, 27 Nisan e-bildirisi gibi…
*
Ne garip, önceleri darbe davetiyeleri “ima” yoluyla yapılırdı.
Şimdi “alenen” ve “avazı çıktığı kadar” bağıran zılgıtçılar var.
Görülüyor ki, “darbe” kapısı kapandı.
Ama zihinlerdeki “darbe” virüsünü yok etmek mümkün mü?