Bir çiçek dahi san’atça bir yıldızdan aşağı değildir

Bir çiçek dahi san’atça bir yıldızdan aşağı değildir

Günün Risale-i Nur dersi

dunun-risale-dersi.png

Bismillahirrahmanirrahim

u16.jpg

AÇIKLAMA

Hiç ihtiyaç yok, -faraza ihtiyaç olsa- avâik ve mevâniin dahi, insandaki âsab gibi yahut seyyâlât-ı lâtifeyi nakleden madenî hatlar gibi, bir kolaylık vesilesine inkılâp etmesi hikmetiyle,

•        cezâlet itibarıyla zerre yıldızdan, cüz neviden ve küllden, cüz’î küllîden, az çoktan, küçük büyükten, insan âlemden ve tohum ağaçtan daha aşağı olmadığı hikmetiyle,

•        kudrete nisbeten zerreler ve yıldızlar, az ve çok, küçük ve büyük, cüz’î ve küllî, cüz ve küll, insan ve âlem, tohum ve ağaç eşittirler. Onları yaratanın, bunları dahi yaratması akıldan uzak görülmez. Zira ihata edilmiş varlıklar, o küllî ve ihatalı varlıkların küçültülmüş örneği olan küçücük mektuplar yahut onlardan sağılmış ve süzülmüş noktalar hükmündedir. Demek, ihata olunan şeyin Yaratıcısı kim ise, ihata eden dahi, zorunlu olarak, o Yaratıcının tasarruf kabzasında olma zorunluluğu vardır, tâ ki, ihata edenin küçük misali, Onun ilminin düsturlarıyla o ihata olunanlara konulsun ve Onun hikmetiyle süzülüp özeti çıkarılsın. İşte cüz’iyatta şunu gösteren kudrete, külliyatta dahi bunu göstermek ağır gelmez.

Hem nasıl ki cevâhir-i ferd üzerine esir zerreleriyle bir hikmet Kur’ân’ı yazmak, göklerin sayfaları üzerine yıldızlar ve güneşler mürekkebiyle bir büyük Kur’ân yazmaktan cezalet itibarıyla daha aşağı değildir. Öyle de, bir arı veya karınca, yaratılışça ağaçtan veya filden aşağı olmadığı gibi, bir çiçek dahi san’atça bir yıldızdan aşağı değildir. Ve hâkezâ, kıyas et.

Hem eşyanın icadında görülen tam bir kolaylık, nasıl dalâlette olanları, aklın reddettiği ve hattâ vehmin dahi ondan kaçtığı muhaller ve hurafeleri gerektiren bir iltibasla teşkili teşekkül zannetmelerine sebep olmuşsa; hak ve hakikat ehli nazarında da, zerreler ve yıldızların eşit şekilde Kâinatın Yaratıcısının kudretine nisbet edilmesi icap ettiğini, kesin ve zorunlu bir şekilde ispat etmiştir.

Onun celâli pek yüce, şânı pek büyüktür ve Ondan başka ilâh yoktur.

u17.jpg

AÇIKLAMA

Altıncı Mertebe HAŞİYE

Onun celâli pek yüce, şânı pek büyüktür. Allah ilim ve kudretiyle herşeyden büyüktür. Zira O hikmet ve adaletle yapan öyle bir Âdil-i Hakîm ve herşeye gücü yeten ve herşeyi bilen öyle bir Kadir-i Alîm ve kâinatta birliği tecelli ettiği gibi her bir varlıkta da birliği görülen öyle bir Vâhid-i Ehad ve saltanat ve egemenliği ezelî olan öyle bir Sultan-ı Ezelîdir ki, bütün bu âlemler Onun nizam ve mizan ile tanzim ve tevzin, adl ve hikmetinin ve ilim ve kudretinin tasarruf elindedir ve, şuhud derecesinde bir hads ile, belki görerek, Onun Vâhidiyet ve Ehadiyet sırrına mazhardır. Çünkü kâinattaki varlıklarda nizam ve mizan ile tanzim ve tevzin dairesinden hariç hiçbir şey yoktur. Bunlar ise, İmam-ı Mübin ve Kitab-ı Mübinden iki babdır. Ve şunlar dahi, biri o herşeyi bilen ve hikmetle yapan Alîm-i Hakîmin ilim ve emrine, diğeri de o herşeye galip gelen ve rahmeti herşeyi kuşatan Azîz-i Rahîmin kudret ve iradesine iki ünvandır. Ve şu imam ile beraber şu kitaptaki şu mizanlı nizam, başında iz’an ve yüzünde gözü bulunan kimse için iki parlak delildir ki, kâinatta hiçbir şeyin hiçbir zaman o Rahmân’ın tasarruf elinden ve o Hannânın düzenlemesinden ve o Mennânın süslemesinden ve o Deyyânın ölçüp dengeye koymasından hariç kalmadığını gösterir.

Elhasıl: Varlıkların yaratılışında Evvel ve Âhir isimlerinin tecellîsi başlangıç ile bitişe, asıl ile nesle, geçmiş ile geleceğe, emir ile ilme bakar ve İmam-ı Mübine işaret eder. Varlıkların yaratılışı esnasında tecellî eden Zâhir ve Bâtın isimleri ise, Kitab-ı Mübine işaret ederler.

u18.jpg

AÇIKLAMA

Zira kâinat büyük bir ağaç gibidir. Kâinatın herbir âlemi dahi bir ağaca benzer. Buna binaen, cüz’î bir ağacı, bütün nevi ve âlemleriyle beraber kâinatın yaratılışına kıyas edebiliriz. İşte şu cüz’î ağacın bir aslı ve başlama noktası vardır ki, ağaç o çekirdekten doğar. Ve yine, ağacın ölümünden sonra onun görevini devam ettiren bir de nesli vardır ki, o da ağacın meyvesindeki çekirdektir.

İşte, başlangıç ile bitiş, Evvel ve Âhir isminin tecellîsine kaynaktır. Ağacın başlangıç ve asıl çekirdeği, intizam ve hikmetle, ağacın oluşumuna dair bütün düsturları ihtiva eden bir fihriste ve tarife hükmündedir. Ağacın sonunda bulunan meyvenin çekirdeği ise, Âhir isminin tecellîsine mazhardır. Kemâl-i hikmetle halk edilen meyvedeki çekirdek, kendisine o ağacın benzerinin oluşması için bir fihriste ve tarife emanet bırakılmış bir sandukça hükmündedir. Onda, kader kalemiyle, gelecek ağacın oluşumuna dair düsturlar yazılmıştır.

Ağacın dış yüzü ise, Zâhir isminin tecellîsine mazhardır. Gayet iyi bir düzenleme ve süsleme ve hikmetle düzenlenen o ağacın dışı, sanki o ağacın boyuna uygun şekilde gayet iyi bir hikmet ve inayetle biçilmiş muntazam, süslü ve sırmalı bir elbisedir.

O ağacın içi ise, Bâtın isminin tecellîsine mazhardır. Düzenlenmesi ve her türlü tedbirinin alınmasındaki mükemmellik ile akılları hayrette bırakan ve hayat için lüzumlu maddeleri çeşitli âzâlara gayet iyi bir düzenlemeyle dağıtan o ağacın içi, gayet iyi bir düzenleme ve dengelemeyle tanzim edilmiş harika bir makine gibidir.

Nasıl ağacın şaşırtıcı bir tarifesi olan başlangıcı ile harika bir fihristesi olan sonu İmam-ı Mübine işaret ediyorsa, pek şaşırtıcı mükemmellikteki bir san’at eseri olan dışı ile sonsuz derecede muntazam bir makine olan içi de Kitab-ı Mübine işaret eder.

Bunun gibi, insandaki hafıza gücü dahi Levh-i Mahfuza işaret eder ve onun varlığına delil teşkil eder. Yine bunun gibi, herbir ağacın aslı olan çekirdeği ve meyveleri İmam-ı Mübine işaret eder...

Bediüzzaman Said Nursi
Yirmi Dokuzuncu Lem'a

---

HAŞİYE : Bu Mertebe-i Sâdise sair mertebeler gibi yazılsaydı, pek çok uzun olacaktı. Çünkü İmam-ı Mübin, Kitab-ı Mübin, kısa ifade ile beyan edilemez. Otuzuncu Sözde bir nebze zikredildiğinden, burada kitabeten kısa kesip, derste izahat verdik. 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.