İşbilir, yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık dört yıldır Esed rejiminin Suriyeliler üzerine bombalar yağdırıp, katliam yaptığını ifade ederek, Suriye'de tarihin en büyük insani felaketlerinden birinin yaşandığına dikkati çekti.

 

Nüfusun tamamına yakınının temel insani gereksinimlerini karşılayamayacak durumda olduğunu, milyonlarca kişinin de ülke içinde veya dışında göç etmek zorunda kaldığını kaydeden İşbilir, şöyle devam etti:

 

"Suriye'deki felaketten kaçıp Türkiye'ye sığınan Suriyelilere hükümetimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, yerel yönetimlerimiz ve vatandaşlarımız misafirperverlikle kapılarını açıyorlar, misafir ediyorlar. Tüm imkanlar zorlanarak kamplarda veya kampların dışında mağdur ve mazlum kardeşlerimize sahip çıkılıyor. Bununla birlikte zaman zaman tedbirlerin yetersizliği ve gerek Suriyelilerden gerekse vatandaşlarımızdan kaynaklanan münferit bazı olumsuz tutumlar sebebiyle istenmeyen hadiseler gerçekleşmektedir. Suriyelilerin içinde bulunduğu çaresizliği anlayamayan, anlamak istemeyen ve bu olumsuz tutumları tahrik eden, kaşıyan ve suistimal eden kötü niyetli bir kesim de maalesef ülkemizde vardır. Bu kesimlere karşı uyanık olmak gerekir." 

 

"Belediyelerimiz kardeşlerimizi şehir dışına çıkmaya zorlamamalı"

 

Cihangir İşbilir, Suriyelilerin onurlu bir halk olduğunu ve onurlu bir hayat istedikleri için bu zulme maruz kaldıklarını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

 

"On binlerce şehit verdiler. Evleri, şehirleri, ülkeleri harap oldu. Yüzyıllarca bir ve beraber oldukları Türkiye'ye sığınan kardeşlerimizi bağrımıza basmalıyız. Belediyelerimiz krizi yönetmek, çözümler üretmek yerine kardeşlerimizi şehir dışına çıkmaya zorlamamalıdırlar. Bu faşizan ve insanlık dışı tedbirler kesinlikle kabul edilemez. Bir arada yaşama formülleri geliştirilmeli. Bir Haleplinin bir Antepliden, bir Şamlının bir Maraşlıdan bizce farkı yoktur. Kardeşlik hukukunu tesis edip ona göre davranma vaktidir şimdi. Bu hukuku ihlal edecek, kardeşlerimizi incitecek davranışlardan uzak durmak ve bu tutum içindeki kesimleri uyarmak her vatandaşın görevidir. Çanakkale'de, İstiklal Harbi'nde birlikte savaştığımız, asırlarca birlikte yaşadığımız kardeşlerimizi dışlamanın hiçbir izahı ve mazereti olamaz."

 

Türkiye'nin gösterdiği misafirperverliğin Suriyeliler tarafından unutulmayacağını da vurgulayan İşbilir, "Mazimiz bir olduğu gibi istikbalimiz de bir ve beraberdir. Münferit olayları büyüterek, marjinal kesimlerin oyunlarına gelerek, müşterek geleceğimizi lekelemeyelim. Bu toprağın insanı, kapısına gelen, kendisine sığınan mazlumlara tarihte hep kucak açmıştır, gelecekte de açacaktır, bağrına basacaktır" ifadelerine yer verdi.