2020 yılında hayatımızda en sık kullandığımız kelimelerden biri hiç şüphesiz virüstü. Büyük bir salgın hastalığa sebep olan koronavirüs, tüm bilim dünyasının yönünü virüslere çevirmesine sebep oldu.

Her ne kadar hayatımızın bir yılını can sıkıcı hale getirmiş ve hala daha etkisini devam ettiriyor olsa da, aşıların geliştirilmesiyle aslında bilim bir kez daha galip geldi. Devam eden araştımalar ise geleceğe en azından bu konuda umutla bakabilmemizi sağlıyor. Böyle bir haber de Leeds ve York Üniversitelerinden bir grup bilim insanından geldi.

Virüslerin canlı hücreler arasında kendini kopyalama mekanizması görüntülendi:

Virüsler, yalnızca canlı hücreleri enfekte edebilirler ve kendilerini kopyalayarak o canlı hücreler arasında çoğalırlar. Bu kopyalama işlemi esnasında ise bir virüsün tüm yapısını taşıyan tek bir virüs partikülü olarak bilinen viryonlar devreye girer. Tüm hücreler, viryonların yayılmasıyla enfekte olur. Yani aslında virüslerin hücreler arasında yayılarak bulaşıcı hale gelmesini ve hastalığın ortaya çıkmasını sağlayan şey viryonlardır.

Leeds ve York Üniversitelerinde yapılan yeni araştırma, virüslerin viryonları oluşturma mekanizmasını ortaya koydu. Leeds Üniversitesi'ndeki Astbury Biyolojik Yapı Laboratuvarı'ndaki gelişmiş elektron mikroskopları kullanılarak bu süreç bilim insanları tarafından ilk kez görselleştirildi.  Viryonların nasıl oluşturulduğunun anlaşılması ise bu mekanizmanın bozularak virüsün hücreleri enfekte etmesinin önüne geçilmesini sağlayacak.

Viryon oluşum mekanizması engellenebilirse, virüs kaynaklı hastalıkların önüne geçilebilir:

Araştırma ekibinin yöneticilerinden Leeds Üniversitesi Yapısal Moleküler Biyoloji Merkezi profesörü Peter Stockley, yeni keşiflerinin neden son derece önemli olduğunu 'Bu çalışma, bazı viral hastalıkları nasıl kontrol edebileceğimize dair düşüncelerimizi değiştirmesi nedeniyle son derece önemli. Viryon oluşum mekanizmasını bozabilirsek, enfeksiyonu durdurma potansiyelimiz de var.' sözleriyle açıklıyor.

Araştırmada elde edilen verilere göre, viryon oluşumu sürecini kontrol eden moleküler özellikler genetik olarak korunuyor; yani kolayca mutasyona uğramıyorlar. Bu da virüsün değişme ve herhangi bir yeni ilacı etkisiz hale getirme riskinin azaldığını gösteriyor.

Araştırma ekibinin York Üniversitesi lideri Prof. Reidun Twarock ise keşifleri sayesinde ilaç endüstrisinin bu temel oluşumu engelleyerek hastalıkların oluşmasını engelleyecek antiviraller üretebileceğini belirtiyor.

webtekno