Müslüman cemaatlerin “İslam din dersi” hakkında düzenlediği açık oturumda konuşan KRV Eyalet Meclisi SPD Grubu Kültür Politikaları Sözcüsü Andreas Bialas, İslam din dersini faydalarından ziyade “demokratik bir hak” olarak ele almak gerektiğine dikkat çekti. KRV Eğitim Bakanı Sylvia Löhrmann ise, “Bu ders ile Müslüman çocuklara diğer dinlerin mensuplarıyla aynı hakları vermeyi hedefledik.” diye konuştu.

İslam din dersi 2012-13 eğitim ve öğretim yılından bu yana Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinin okul müfredatında yer alıyor. Bu kapsamda İslam din dersinin verilmeye başlandığı ilk günden bu yana yaşanan gelişmeleri ve gelinen son durumu ele almak üzere Müslüman cemaatlerin inisiyatifiyle Wuppertal’da bir açık oturum düzenlendi. Panelin açılış konuşmasını yapan KRV Eğitim Bakanı Sylvia Löhrmann, İslam din dersi müfredata girerken yaşanan zorlukları da hatırlatarak, “Bu dersle Müslüman çocuklara, diğer dinlere mensup olan çocuklarla aynı hakları vermeyi hedefledik. Onlara sizi burada dininizle birlikte kabul ediyoruz mesajı verdik.” diye konuştu.

Bakan Löhrmann konuşmasının devamında ise şunları söyledi: “Hepsinden önemlisi İslam din dersiyle birlikte Müslümanların Almanya’yı vatan olarak görmesini kolaylaştırıyoruz. Aslında yeni bir kimlik oluşmasını sağlıyoruz. Toplumumuzun birliği ve dirliği adına bunu çok önemsiyorum.” KRV Meclisi SPD Grubu Kültür Politikaları Sözcüsü Andreas Bialas ise Müslümanların İslam din dersini ele alırken konuya dersin getirileri bakımından değil, demokratik haklar zaviyesinden yaklaşmalarının daha doğru olacağını vurguladı.

İslam din dersinin sağladığı getirilerin çok açık olduğuna işaret eden Bialas, “Biz Müslümanlardan demokratik değerlere uymalarını istiyorsak, o zaman İslam din dersini de çok tabii görmek zorundayız. Zira bu bir demokratik bir haktır. Bu dersin olmaması zaten demokrasinin eksiği olurdu.” ifadelerini kullandı.

İslam Din Dersi Danışma Kurulu Başkanı Mehmet Soyhun de eyalet genelindeki 320 bin Müslüman öğrenciden ancak yüzde 2’sine ulaşılabildiğine dikkat çekti. Soyhun ayrıca bu öğrencilerin tamamının din dersi görmeyi beklediklerini de vurguladı.

Bugüne kadar İslam din dersine girme hakkı verilen öğretmen sayısının 200’e yaklaştığını belirten Soyhun, icazet alan öğretmenlerden de ancak yüzde 69’unun din derslerine girebildiğini ve buna ek olarak sertifika kurslarına katılan az sayıda öğretmenin ders verebildiğini hatırlattı. Löhrmann’dan daha fazla öğretmen kadrosu açılmasını talep eden Mehmet Soyhun, derslerde yaşanan kaynak sıkıntısı hakkında ise şunları söyledi: “Elde yeterli kaynak bulunmaması biraz da modern öğretim metotlarıyla ilgili. Artık geleneksel müfredat uygulanmıyor. Bunun yerine öğrencilerin ders sonunda öğrendikleri beklenen konu başlıklarına yer veren listelere bağlı bir konsept uygulanıyor. Bu da bizim işimizi zorlaştırıyor.”

Bakan Löhrmann ise buna karşılık olarak, okul kitapları sektöründe yaşanan gelişmeler doğrultusunda, yeni müfredat anlayışına uygun İslam din dersi kitaplarını basacak yayınevleri çıkacağı yönündeki beklentisini dile getirdi. Panele katılan isimler arasında yer alan Wuppertal Belediyesi Eğitim ve Uyum Dairesi Sorumlusu Dr. Stefan Kühn ve Wuppertal Uyum Meclisi Başkanı Helge Lindt ise şehirdeki çeşitli uygulamalardan ve kişisel tecrübelerinden örnekler vererek oturuma katkıda bulundu.

cha