Beni yediren de, beni içiren de ancak O’dur!

Beni yediren de, beni içiren de ancak O’dur!

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Şuara Sûresi 78-81. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

78-“(O,) beni yaratandır; bana doğru yolu gösteren de O’dur!”

79-“Beni yediren de, beni içiren de ancak O’dur!”

80-“Hem hastalandığım zaman da bana O şifâ verir!”(*)

81-“O ki, beni vefât ettirecek; sonra beni diriltecek.”

(*) “Evet minnetdarlık ve teşekkürü da‘vet eden ve muhabbet ve senâ (övgü) hissini tahrîk eden, hayattan sonra rızk ve şifâ ve yağmur gibi vesîle-i şükran (şükre sebeb olan) şeyler dahi doğrudan doğruya Zât-ı Rezzak-ı Şâfî’ye (bol rızık ve şifâ verici olan Allah’a) âid olduğunu, esbab ve vesâit (sebebler ve vesîleler) bir perde olduğunu هُوَالرَّزَّقُ ذُوالْقُوَّةِ الْمَت۪ينُ [O Rezzâk (çokça rızık veren)dir, aslâ sarsılmaz bir kuvvet sâhibidir] وَ اِذَا مَرِضْتُ فَهُوَيَشْف۪ينَ [Hem hastalandığım zaman da bana O şifâ verir!] وَهُوَ الَّذ۪ي يُنَزِّلُ الْغَيْثَ مِنْ بَعْدِ ماَ قَنَطُو [Ve O, (insanlar) ümidlerini kestikten sonra yağmuru indirendir.] gibi âyetlerle rızk, şifâ ve yağmur, münhasıran (sâdece) Zât-ı Hayy-ı Kayyûm’un (hayat sâhibi ve herşeyi varlıkta tutan Zât’ın) kudretine has olduğunu ve perdesiz, ondan geldiğini ifâde için kāide-i nahviyece alâmet-i hasr ve tahsis (sınırlama alâmeti) olan وَهُوَالَّذِّي۞هُوَ الرَّزَّقُ ile ifâde etmiştir. İlâçlara hâsiyetleri veren ve te’sîrini halkeden ancak o Şâfî-i Hakīkī’dir.” (Lem‘alar, 30. Lem‘a, 393)