Belgeler Esed rejiminin gaddarlığını kanıtlıyor

Belgeler Esed rejiminin gaddarlığını kanıtlıyor

ABD’deki uzmanlar, AA'nın yayımladığı Suriye rejiminin tutuklu muhaliflere uyguladığı sistematik işkenceyi gösteren yeni fotoğrafların, "Esed rejiminin gaddarlığını" gösterdiğini belitiyor.

Erkan Avcı'nın haberi:

ABD’deki uzmanlar, Anadolu Ajansı'nın yayımladığı Suriye rejiminin tutuklu muhaliflere uyguladığı sistematik işkenceyi gösteren yeni fotoğrafların, " Esed rejiminin tipik davranışını gösterdiği,Suriye için daha fazla şey yapılması gerektiğini ortaya koyduğunu" belirtiyor.

Anadolu Ajansının ortaya çıkardığı yeni görüntüler ABD’de yankı buldu.

Suriye’de 1999-2004 yılları arasında Şam Üniversitesi’nde eğitim veren ve Beşşar Esed rejiminin uygulamalarına yakından tanıklık eden Ohio’daki Shawnee Üniversitesi’nden tarih profesörü Amr Alazm, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, yeni yayımlanan Esed rejiminin insanlık suçuna ilişkin fotoğrafların "aslında sürpriz olmadığını" söyledi.

Esed rejiminin bu tür işkenceleri ve insanlık suçlarını uzun süredir işlediğinin herkes tarafından bilindiğini belirten Alazm, Esed’in yaklaşık 200 binden fazla insanı hapse attığını belirterek, "Esed rejimi, zaten yönetim aleyhinde olanları hapsetme ve onlara işkence etme açısından çok gaddar bir üne sahip" dedi.

Şam’da uzun süre yaşayan tarihçi Alazm, bunların, Suriye’de yaklaşık 3 yıl önce başlayan protestolarla sınırlı olmadığını belirterek, 1980 ve 1990’larda rejimin kendilerine muhalif olan siyasi parti mensupları da dahil bazı insanlara yönelik uyguladığı işkenceden örnekler verdi. Alazm, "Bugün rejimin yaptığı işkenceler ve ortaya çıkan fotoğraflar da rejimin tipik bir davranışını gösteriyor. Bu sürpriz bir şey değil" değerlendirmesini yaptı.

Alazm, Esed rejiminin uyguladığı işkencenin doğasının hiçbir zaman değişmediğini, tek farkın, sadece son yıllarda işkenceye uğrayan insanların sayılarındaki artış olduğunu vurguladı.

Suriye’de akan kana uluslararası toplumun duyarsız kalmaya devam edeceğini söyleyen Alazm, ABD Başkanı Barack Obama’nın da Suriye politikasında değişiklik olmayacağını dile getirerek, “ABD hiç bir şey yapmayacaktır” ifadesini kullandı.

Alazm, “ABD’nin Rusya ile sorunlarını artırmasının kendilerine herhangi bir çıkarı yok. ABD’nin şu anda sürdürdüğü politikanın haricinde yeni şeyler yapacağını sanmıyorum. Suriye, ABD’nin dış politikasında öncelikli mesele değil ve öyle olmayacağa da benziyor. Obama yönetimi sona erene dek çok büyük olağanüstü bir şey olmadığı sürece, ABD’nin Suriye politikasında herhangi değişiklik olmayacaktır” diye konuştu.

"Rejimin işkenceleri endüstriyel hale geldi"

Oklahoma Üniversitesi’nin Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Direktörü Joshua Landis de Alazm ile aynı fikirde. Esed rejiminin hapishanelerde bulunanlara yönelik işkence yaptığının uzun zamandır bilindiğini vurgulayan Landis, ancak ülkede iç savaşın başlamasından sonra rejimin işkencelerinin “endüstriyel üretim” haline geldiğini belirtti.

Ortaya çıkan yeni fotoğrafların, "savaş yaşanan ülkelerde görülebilen kareler" olduğunu söyleyen Landis de fotoğrafların "sürpriz olmadığını" ifade etti.

Söz konusu yeni karelerin "Suriye krizinde farklılık oluşturmayacağı" görüşünü dile getiren Landis, şunları söyledi:

“Suriye ile ilgili ortaya çıkan her türlü acı hikaye, bu konuda daha fazla şeylerin yapılması gerektiğini söyletiyor. Ancak bunun dinamik olarak bir şeyleri değiştireceğini düşünmüyorum. Bugün olduğu gibi daha önce de gördük buna benzer fotoğrafları. Bunu sona erdirmenin yolu ise muhaliflere daha etkili silahlar vermektir ama bu da daha birçok ölümü beraberinde getirecektir”.

“Kınayan açıklamalar yeterli değil”

Suriye Adalet ve Hesap Verilebilirlik Merkezi Direktörü Muhammed el-Abdullah da yeni "karelerin sürpriz olmadığı" noktasında diğer iki uzmanla hem fikir.

Suriye’nin çeşitli bölgelerinde rejim güçlerinin uyguladığı sistematik işkenceyi gözler önüne seren çok sayıda fotoğrafın daha önce de görüldüğüne vurgu yapan Abdullah, onca delile rağmen uluslararası toplumun bu "zalimliğe" yeterince tepki göstermemesinden yakındı. Abdullah, şöyle konuştu:

“Geçtiğimiz aylarda krize çözüm bulmak için Cenevre’de yapılan görüşmeler öncesinde yayımlanan fotoğraflar vardı. Bunlar, rejim üzerinde baskı oluşturmak için kullanıldı ancak vahşete rağmen baskı uygulamanın ötesinde başka bir şeye yaramadı, herhangi bir adım atılmadı. Burada da aynı durum söz konusu, bunlar birilerinin olup bitenleri durdurması konusunda lobi yapmasına, dava açmasına olanak sağlamıyor. Daha önce ortaya çıkan fotoğraflar sonrasında, kimseden Suriye’deki durumun Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşınması, ülkede bulunan tutukluların serbest bırakılması konularında çağrı duymadık. Kınayan bazı açıklamalar yapabilirsiniz ama bunlar harekete geçme değildir. Hiç kimse ciddi adımlar atmıyor”.

ABD yönetimi: "Çok sayıda korkunç fotoğraf var"

Öte yandan, ABD Dışişleri Sözcüsü Psaki, AA'nın yayımladığı, Suriye rejiminin muhaliflere uyguladığı sistematik işkenceyi belgeleyen insanlık suçu fotoğraflarına ilişkin, "Oralarda bir süredir çok sayıda korkunç fotoğraflar var. Bu zulümler, Suriye rejiminin UCM'ye edilmesine ilişkin BM Güvenlik Konseyi’ndeki oylama gibi çabaları niçin tamamıyla desteklediğimizin nedenidir" demişti.

Psaki, "Suriye sivil toplumu ve uluslararası toplum tarafından, Suriye’deki vahşetten suçlu olanların gelecekte sorumlu tutulmalarına yardımcı olabilecek belgelerin delil olarak toplanması çabaları da dahil, geçiş dönemi yargı sürecine ve sorumluların hesap verebilmesinin sağlanmasına zemin hazırlamaya dönük pratik adımları desteklemeyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullanmıştı.

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.