Beldeki yağ kalbi vuruyor

Beldeki yağ kalbi vuruyor

Ortaya çıkardığı sağlık riskleri sebebiyle obezite artık “Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık” olarak isimlendiriliyor.

Dünyayı tehdit eden sağlık problemlerinin başında gelen obezitenin yeni adının “Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık” olabileceğini belirten uzmanlar, özellikle bel çevresindeki şişmanlığın iç organların yağlanması ve kan yağlanması riskini artırdığına dikkat çekiyorlar. Bütün dünyada obezitenin özellikle vücuttaki yağ oranı ve beraberinde yol açtığı hastalıklar göz önüne alınarak salgın olarak kabul edilmeye başlandığını belirten Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Köse “Bel ve karın bölgesindeki yağlanma, vücudun diğer bölgelerindeki yağlanmadan daha tehlikelidir. Çalışmalar bel çevresi geniş kişilerin yüksek kolesterol, diyabet, kalp damar hastalıklarına yakalanma ihtimalinin önemli oranda arttığını ortaya koyuyor” dedi.
YAĞLANMAYA BAĞLI KRONİK HASTALIK
Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre obez sayısının son 35 yılda neredeyse üç katına çıktığını söyleyen Gizem Köse, bununla beraber yapılan çalışmalarda şişmanlığın çeşitlerinin de belirlenmeye başlandığını belirtti.  Buna göre çocukluğunda da şişman olan obez  kişilerin en riskli grupta bulunduğuna dikkat çeken Köse “Yağ hücrelerinin sayısının artış süreci çocukluk çağında başlıyor ve yetişkinliğe geçerken, kilo vermek için herhangi bir müdahale yapılmazsa, kişi bütün hayatına obez devam edebiliyor” dedi.
Amerikan Klinik Endokrinoloji Derneği ve Amerikan Endokrinoloji Üniversitesinin son çalışmalarında obezitenin literatürdeki yeni adını “Adiposity-Based Chronic Disease” (ABCD) yani “Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık” tarifiyle birleştirmek istediklerini belirten Köse “Özellikle sonradan gelişen ve kötü beslenme ile çevresel faktörlere bağlı olarak hızla yayılan bu hastalık, insanlığı tehdit eder hâle geldi” dedi.
Vücuttaki yağ oranının yanında kan değerlerine de bakılarak saptanan bu hastalığın, bel çevresindeki yağlanmaya odaklandığını kaydeden Gizem Köse “Bel çevresindeki yağlanma ne kadar fazlaysa iç organların yağlanma riski ve kandaki yağlanma da o kadar artıyor. Bu durumda iç organların yağlanmasının dışında bir de kan dolaşımını yavaşlatıyor ve dokular beslenemiyor. Bel bölgesindeki yağ oranının artışı, insülin direnci, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığının artışına yol açıyor” dedi.

Kadın 88 erkek 102 santimetreyi geçmesin

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, bel çevresinin kontrol altında tutulması gerekiyor. Bel çevresi ölçülerine baktığımızda kadınlarda 88 cm, erkeklerde ise 102 cm’yi aşmaması gerekiyor. Bu durumda kilonuzdan çok bel çevrenizdeki yağlanmaya dikkat etmekte fayda var. Yine Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyesi ile günde yarım saat yürüyüş yapıldığı takdirde bel çevresinin kontrol altında tutulmasının daha kolay olduğu gösteriliyor.
Norveç Halk Sağlığı Enstitüsü ve Bergen Üniversitesi arasındaki iş birliği çerçevesinde yapılan bir çalışmaya göre, kalp krizi riski konusunda vücut şekli kilodan daha önemli. Özellikle kadınlarda, karın bölgesindeki aşırı yağlanma kilodan daha büyük bir kalp krizi riski unsuru. Yani bel kalınlaştıkça kalp krizi riski artıyor.

Türkiye

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.