Sıklıkla görülen 'bel ağrıları' hakkında bilgi veren Medical Park Samsun Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği'nden Uzm. Dr. Birsel Korkmaz, “Bel ağrısı çok sık görülen bir sorundur. Yetişkinlerin büyük bir çoğunluğu hayatlarının herhangi bir bölümünde bu sorunla karşılaşırlar ve hekime başvururlar. Sorunun çözümünü bulmak için öncelikle nedenin belirlenmesi gerekir. Bel ağrısı bir hastalık olmayıp pek çok hastalığın bulgusu olabilir. Öncelikle tanı konması ve tedavinin tanıya yönelik planlanması gerekir. Pek çok uzmanlık dalı bu şikâyetle başvuran hastalarla karşılaşır. Bu uzmanlık dallarının başında fizik tedavi ve romatizmalı hastalıklar gelir. Beyin cerrahisi, kadın hastalıkları, üroloji, psikiyatri uzmanları da bel ağrısı ile sıkça karşılaşır. Bir insanda yaşam boyu en az üç kez bel ağrısı atağı olabilir.” diye konuştu.

Bel ağrılarında nedenin titizlikle tespit edildikten sonra tedavinin planlanması gerektiğini vurgulayan Dr. Korkmaz, “Mikrobik hastalıklar, tümörler ve iç organlardan yansıyan ağrılar göz ardı edilmemelidir. Disk hastalığı mıdır? Başlangıç mı? Sinir basısı yapıyor mu mutlaka değerlendirilmelidir. Kemik hastalığı mıdır? Romatizmal mıdır? Ayırt edilmelidir. Psikolojik nedenler unutulmamalıdır. Ağrının nedeni tespit edilmeden yapılacak tedaviler istenen sonuca ulaşmamızı engeller.” şeklinde ifade etti.

Mekanik bel ağrısının, en iyi dinlenme ile geçebileceği uyarısında bulunan Uzm. Dr. Birsel Korkmaz, “Bel ağrısının nedenlerini araştırırken biz fizik tedavi uzmanlarının deneyimleriyle oluşturdukları ve burada okuyanların da aydınlatacağını tahmin ettiğimiz pratik sorularımız vardır, bu sorular bizi tanıya ulaşma konusunda yönlendirir ve vakit kazandırır. Kısa süre önce başlayan, kilo kaybı ve ateşin eşlik ettiği, omurgada özellikle bir bölgede yoğunlaşan ağrı ciddi bel ağrısı nedenlerini akla getirir. Mekanik bel ağrısında hastaya dinlenmeyi tavsiye ediyoruz. Romatizmalı bel ağrısı ise gece istirahatte kötüleşir sabah tutukluğu yapar. Osteoporozun kendisi ağrılı değildir, ağrı kırık olduğunda aniden ortaya çıkar ve görünürde bir neden yoktur. Yumuşak doku ağrılarında çoğu zaman tetikleyici bir kötü kullanım vardır. Psikojenik ağrılarda tedavinin başarısız olduğuna ilişkin uzun bir hikâye vardır, hasta doktor doktor gezdiğini ifade eder.'' diye açıkladı.

Yanlış konulan tanının, tedavi sürecini uzattığını hatırlatan Korkmaz, “Özellikle MR'ın yaygınlaşmasıyla son yıllarda bel ağrısının tetkik edilmesi çok kolay hale gelmiştir. Buna rağmen bel ağrısı olan pek çok hastaya yanlış tanılar konmakta, tedavi gecikerek ağrı kronik hale gelmektedir. Destekleyen bulgular olmadığı halde pek çok kişiye bel fıtığı teşhisi konarak istirahat süreleri çok uzatılmaktadır. İstirahat süresi uzadıkça bel kasları zayıflamakta ve kişinin günlük aktivitesine dönmesi güçleşmektedir. Ağır fiziksel aktiviteler bir miktar kısıtlanabilir ama aktiviteye tümden ara verilmesi ağrı tedavisinde fayda sağlamamakta, bilakis hastalık süresinin uzamasına yol açmaktadır. Kronik bel ağrıları için uzun dönemde germe, güçlendirme ve hareket açıklığı egzersizleri en iyi tedavi yöntemidir. Kas ve eklemlerinizi doğru kullanmak, kaslarınızı güçlendirmek size ağrısız kaliteli bir yaşam sunacaktır.” dedi

Cihan