Bel ağrıları yüzünden oturamayan Akgül Ersöz (38), 8 seanslık proloterapi tedavisiyle iyileşti. Hastalık sürecini ve yaşadıklarını anlatan Ersöz, “Bel fıtığı rahatsızlığımdan dolayı buraya geldim. 2,5 aydan beri belimden dolayı yatıyordum. İnternetten duyarak geldim. 5 yıl önce bel fıtığından ameliyat oldum. Bel fıtığı sağ tarafımdaydı. Geçen yıl da fizik tedavi gördüm. Belli bir süre rahatlattı, daha sonra yine rahatsızlık başladı” dedi.

 

2,5 ay kaplıca ve masaj yöntemini denediğini kaydeden Ersöz, “Bunlar da hiçbir şekilde bana fayda vermedi. Oturarak bir şey yapamıyordum. Sürekli yatıyordum. Bir riskti benim için. Çünkü ameliyatla tedavi olduğuma inanmadığım için bu tedaviye başladım. Üçüncü seanstan sonra iyileşmeye başladı. Oturabilmek çok güzel bir şey. 8 seansta yüzde 90 iyileştim. Şu an çok az bir ağrım var” diye konuştu.

 

Proloterapi uzmanı Dr. Bahar Kahraman ise, proloterapinin Sağlık Bakanlığı’nın da ödenek ayırdığı ve onayladığı bir yöntem olduğunu vurgulayarak, “Proloterapi, hasarlı bir dokunun onarılması için hasar olan bölgeye enjeksiyon yapılmasıdır. Bu enjeksiyonla ağrıya sebep olan doku hasarı ve doku zedelenmesi olan bölgenin iyileşmesi sağlanır. Kişiden kişiye değişen seansları var. Ama ortalama 8 ile 10 seans hastanın şifa bulması için yeterli oluyor. Bu yöntemle başarı oranı yüzde 80’in üzerinde” şeklinde konuştu.

 

Proloterapi tedavisi yapıldıktan sonra hastalığının tekrar nüksedebileceğini kaydeden Kahraman, “Nasıl bir grip olduğunuzda tedavi görüp iyileştikten sonra yeniden grip olmamak için kendimizi korumamız lazımsa, eklem hastalıklarında da tedavi olduktan sonra tekrar aynı durumun gelişmemesi için egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yürüyüş yapmak şart. Bunlara ne kadar dikkat edersek o kadar iyi” dedi.

 

Proloterapi ile hastanın kendi kendini iyileştirme mekanizmasının devreye sokulduğuna işaret eden Kahraman, “Akgül hanım ayakta duramayan, oturamayan, uzanamayan bir hastaydı. Görüntüleme yöntemleriyle, operasyon gerekmeyen durumlarda 8-10 seanslık proloterapi yöntemi şifa ile sonuçlanıyor. Burada hastanın kendi kendini iyileştirme mekanizması devreye sokuluyor. Bu tedavi yöntemiyle vücudun iyileştirici hücrelerini oraya gönderip, hasarlı dokunun yeniden tamir edilmesi ve kronik ağrıya sebebiyet veren mekanizmanın iyileştirilmesini sağlıyor” diye konuştu.