Risale Haber-Haber Merkezi

Akşam yazarı Hüseyin Besli, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin insanların bozulmasına dair verdiği tereyağ-yoğurt benzetmesini yazdı.

"Bizim mahalleden beyazların ülkesine göç edenlerden birisi"ni yazan Besli, konuyu "Bediüzzaman’ın bir mukayeseli izahı vardır" diyerek şöyle anlattı:

Tereyağı ile yoğurdu karşılaştırır. Kuşkusuz normal şartlarda tereyağı yoğurda kıyasla çok kıymetlidir. 
“Bir de bu ikisinin bozulduğunu düşünün” der, Bediüzzaman. 

“Bozulmuş, yani ekşimiş yoğurt bazılarımıza daha makbul bile gelebilir. Ama bozulmuş tereyağı hiçbir işe yaramaz. Hatta tehlikelidir. Öldürücü neticelere sebep olabilir.” 

Allah milletimizi bozulmuş ve/veya bozulacak tereyağlarından muhafaza buyursun. Amin.

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ NASIL ANLATMIŞTI?

"Malûmdur ki, âlâ birşey bozulsa, ednâ birşeyin bozulmasından daha ziyade bozuk olur. Meselâ, nasıl ki süt ve yoğurt bozulsalar yine yenilebilir. Yağ bozulsa yenilmez, bazan zehir gibi olur. Öyle de, mahlûkatın en mükerremi, belki en âlâsı olan insan, eğer bozulsa, bozuk hayvandan daha ziyade bozuk olur. Müteaffin maddelerin kokusuyla telezzüz eden haşarat gibi ve ısırmakla zehirlendirmekten lezzet alan yılanlar gibi, dalâlet bataklığındaki şerler ve habis ahlâklarla telezzüz ve iftihar eder ve zulmün zulümatındaki zararlardan ve cinayetlerden lezzet alırlar, adeta şeytanın mahiyetine girerler. Evet, cinnî şeytanın vücuduna kat'î bir delili, insî şeytanın vücududur." (Lem'alar, On Üçüncü Lem'a Onuncu İşaret)