Van Merkez İmam Hatip Lisesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, Van İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Nuran Altıngöl, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Van İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Nuran Altıngöl, her insanın en kıymetlisinin evladı olduğunu belirtti. Çocukları geleceğe hazırlayan öğretmenlerin önemine de değinen Altıngöl, “En güzel ve en özel varlıklarımızı geleceğe hazırlamak ve insani duygularla yetiştirmek üzere emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin toplumsal hayatta maddi ve manevi dünyamızda ne kadar önemli bir yer tuttuklarını anlatmamıza gerek yoktur. Nesillerimizi sevgi dolu yüreklerinden aldıkları güçle, kuvvetle geleceğe taşıyan bu fedakâr kahramanlarımızı anmak ve toplumsal bir farkındalık oluşturmak adına İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bizler bu yıl bir takım çalışmalar planlayıp düzenledik. Bu çalışmaları asla yeterli görmemekle birlikte bir ilk olması açısından da oldukça anlamlı buluyoruz” dedi.

Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe de, gençlerin daha iyi yetişmesi için belediye olarak ellerinden geleni yaptıklarını belirtti. Yazarları öğrencilerle buluşturma çalışmalarına devam edeceklerini anlatan Doç. Dr. Özgökçe; memleket ve insanlığa hizmet için aralarından potansiyel liderler çıkacağına inandığı öğrencilere seslenerek,  "Ancak gücünüzün, bu potansiyelin oluşabilmesi için muhakkak okuyamanız ve tek dileğimiz olan yetişebilmeniz içinde bu zamanları dolu dolu geçirmeniz lazım” ifadelerini kullandı.

Yapılan konuşmaların ardından eğitimci-yazar Senai Demirci, konferans vermeye başladı. Konuşmalarına Van’a minnet borcunun olduğunu belirtmekle başlayan Demirci, “Benimde şahsen kişisel hayatımın kırılma noktasını Van’a borçluyum. Bu geçmiş yüzyılın ve gelecek yüzyılın Kur’an sesi, vahi nefesi olmaya adamış bir isim Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin o kırmızı kitapları sayesinde ben ne olduysam oldum. Bir gün geçmişimden bu Erek Dağı’nda herkesin fiziksel askeri zaferi kutladığı bir zamanda başka bir kaygıyla, çok özel bir sancıyla kıvranan o genç Said Nursi’nin çabalarının ürünüyüz. Van Kalesi’ndeki Horhor Medresesi’nden, mağarada 20’li yaşlarda, en fazla 30’lu yaşlarda bir delikanlının ayağı kayıp o uçurumdan düşerken canım değil de davam deyişine Van Kalesi şahittir. Bakın yüzyıl öncesine kadar İngiliz sömürgeler bakanı ‘Biz bu Osmanlıyı fiziksel olarak dağıttık, yendik, yeneriz ama milleti nasıl yeneceğiz. Bunun tek çaresi var. Ellerinden Kur’an-ı Kerim’i alacağız’ şeklinde karar verildiğini yine yabancı gazetelerde okuyan 20 yaşlardaki delikanlı Said Nursi Bediüzzaman karar verdiği gün diye işaretliyorum. Eline Kur’an-ı alıp ‘bende bu Kur’an’ın sönmez ve söndürülmez bir nur olacağını bütün âleme göstereceğim’ dedi. Kur’an-ı Kerim’in sönmez ve söndürülmez dediği anda elini havaya kaldıran Bediüzzaman, aslında güvendiği kendisi değil Kur’an-ı Kerim’di. Biz o Kur’an-ı hala elimizde tutuyoruz” ifadelerini kullandı.

Eğitimin önemi ile ilgili konuşmalar da yapan Demirci, daha sonra öğrencilerin sorularını cevaplamasıyla konferans sona erdi.

iha