Bediüzzaman'dan Makyavelist düşüncelere ikazı

Bediüzzaman'dan Makyavelist düşüncelere ikazı

Machiavellinin fikir babası olduğu 'Amaca giden her yol mübahtır' mantığı öyle bir mantıksızlık örneğidir ki...

Risale Haber-Haber Merkezi
 
Makyavelist düşünce yapısının temsîlini Üstad Bediüzzaman vecîz bir şekilde yaptı.
 
Yeni Şafak'ta konu ile ilgili yazısı yayınlanan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Tuğba Sayın, "On altıncı yüzyıl Rönesans düşünürlerinden, İtalyan Niccolo Machiavellinin fikir babası olduğu ve dünyanın birçok yerinde çarkları döndüren 'Amaca giden her yol mübahtır' mantığı öyle bir mantıksızlık örneğidir ki, temelleri iyi niyet ve ulvî amaçlarla atılan şeyleri bile, bir süre sonra tepetaklak edip, tamamen ters bir istikamette yol almasını sağlayabilir. Bugünlerde yaşadığımız birçok hadise, bu _kefesi olmayan terazi_ sisteminden çıkma/çakma değil midir zaten?" dedi.
 
Mısır, İsrail ve Filistin'den örnekler veren Sayın, bu makyavelist düşünce yapısının temsîlini, Üstad Bediüzzaman'ın vecîz bir şekilde yaptığını Üstadın şu cümleleriyle anlattı: "Ey mü'mine kin ve adâvet besleyen insafsız adam! Nasıl ki sen bir gemide veya bir hanede bulunsan, seninle beraber dokuz masum ile bir câni var. O gemiyi gark ve o haneyi ihrak etmeye(yakmaya) çalışan bir adamın ne derece zulmettiğini bilirsin ve zalimliğini, semâvâta işittirecek derecede bağıracaksın. Hatta bir tek masum, dokuz cani olsa yine o gemi hiçbir kanun-u adâletle batırılmaz…' (Mektûbat, Yirmiikinci Mektub)
 
Sayın, yazısını şöyle sürdürdü:
 
"Üstad mektubun devamında, birbirlerine iman ve İslam'la bağlı bulunan mü'minlerin, kendilerinde mevcut bulunan mâsumâne sıfatlarının, eser miktarda bulunan câni sıfatları yüzünden görmezden gelinmesinin yukarıdaki temsîl hükmünde ve bunun gaddar bir zulüm olduğundan bahseder.
 
Öte taraftan 'prensipsizlik'ten başka hiçbir prensibi olmayan bu algının üyeleri dört bir yanda, insan vicdanı ve aklıyla dalga geçedururken biz gelelim Türkiye'ye… Ya da gelmeyelim zira Türkiye'nin canı, bu sıralar pek fazla yanıyor; ummadığı taşlar yarıyor Türkiye'nin başını. Öyle alışılmışın dışında ki bazı şeyler ; 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' düsturundan yola çıkılarak, hedefe giden her ne varsa basamak haline getiriliyor ve isimlerinin bile aynı cümlede yer alması mümkün olmayan şahısları, yan yana, omuz omuza görür oluyoruz. Millet ise tüm bunlara tepki olarak, her şeyi yeniden tanımlama ve bildiğini sandığı şeyleri tekrar sorgulama yoluna gidiyor. Umalım ki bu sorgulamalar, hakkâniyetli bir temyizle netleştirilsin ve daha fazla kimsenin canı yanmasın.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum