Bediüzzaman'dan hareketle şeytandan ve IŞİD'den Allah'a sığınırız

Bediüzzaman'dan hareketle şeytandan ve IŞİD'den Allah'a sığınırız

Bu yüz­den de Euü­zü bil­la­hi mi­neş­şeyş­ta­ni ve IŞİD de­me­li­yiz ve de­mek­te­yiz. Şey­tan­dan ve IŞİ­D’­den Al­la­ha sı­ğı­nı­rız!

Risale Haber-Haber Merkezi

Mustafa Özcan, Bediüzzaman Hazretlerinin eu­zu bil­la­hi mi­ne'ş-şey­ta­ni ve's-si­ya­se sözünü söyleten ortamı aktardı ve buna IŞİD terörünü de ekledi.

Özcan'ın Vahdet'teki yazısı şöyle:

Ce­ma­led­din Af­ga­ni  bo­ğa­zı­na, ümü­ğü­ne ka­dar si­ya­se­te bat­tı­ğın­da  onun öte­sin­de ade­ta si­ya­si ko­mi­ta­cı ha­li­ne gel­di­ğin­de Mu­ham­med Ab­duh üs­ta­dıy­la yol­la­rı­nı ayı­rır. Her­kes ken­di yo­lu­nu se­çer.  Mu­ham­med Ab­duh ıs­lah­çı­lık an­la­mın­da te­mel­le­re ya da eği­ti­me dön­mek is­ter. Zi­ra si­ya­si yol tı­kan­mış­tır, onun öte­sin­de de­je­ne­re ol­muş­tur. Bu yol­la hiz­met im­kan­sız ha­le gel­miş­tir.  Si­ya­si ya­pı hak­kı ka­bul ve iz’­an (iç­sel­leş­tir­me) de­ğil, zıt­laş­ma üze­ri­ne ka­im­dir ve bu yol­da sey­ret­mek­te­dir. Ade­ta biz­de­ki 1970’li yıl­lar­da bu si­ya­si zıt­laş­ma ve çe­kiş­me bir kez da­ha te­ker­rür et­miş­tir. At izi it izi­ne ka­rış­mış­tır. Si­ya­set ade­ta post mo­dern ka­bi­le­ci­ğe dön­müş­tür. Hak­ka­ni­ye­te de­ğil, asa­bi­ye­te ta­bi­dir. Mı­sı­r’­da da Ha­san el Ben­na­’nın şa­ha­de­ti ve­ya 1952 dar­be­si ön­ce­si de si­ya­si ha­yat ke­za böy­le­dir.  Bu ne­den­le Ha­san el Ben­na o gün­le­ri hi­zip­çi­lik ifa­de­siy­le anar.  Bu ba­zen ör­güt­ler­de klik­çi­lik şek­li­ne bü­rü­nür. En­tri­ka ve zıt­laş­ma­lar üze­rin­de sey­ret­mek­te­dir. İt­ti­hat­çı­la­rın yü­ze­ye çık­tık­la­rı sı­ra­lar­da da Tür­ki­ye­’de si­ya­set an­la­mı­nı kay­bet­miş­tir.  Ço­ğul­cu­lu­ğa ge­çil­miş ama ço­ğul­cu­luk ken­di­si­ni im­ha et­miş­tir. Be­di­üz­za­man bu si­ya­si ah­val üze­ri­ne nok­ta-i na­za­rı­nı şöy­le di­le ge­tir­miş­tir: "Bir sa­lih alim, ken­di si­ya­sî fik­ri­ne uyan bir mü­na­fı­ğı ha­ra­ret­le se­na ve si­ya­se­ti­ne mu­ha­lif bir sa­lih ho­ca­yı ten­kit ve tef­sik ede­bil­miş­tir." Ha­di­se­ye şa­hit olan Be­di­üz­za­man, bu deh­şet­li ha­ta­yı iş­le­yen ali­mi, "Bir şey­tan se­nin fik­ri­ne yar­dım et­se rah­met oku­ta­cak­sın. Se­nin fikr-i si­ya­si­ye­ne mu­ha­lif bir me­lek ol­sa lâ­net ede­cek­sin" söz­le­riy­le ikaz et­miş ve iş­te bun­dan son­ra­dır ki eu­zu bil­la­hi mi­ne'ş-şey­ta­ni ve's-si­ya­se di­ye­rek, şey­ta­nî­le­şen si­ya­set an­la­yı­şı ve or­ta­mın­dan Al­lah'a sı­ğın­mış­tır. (Bkz. Hut­be-i Şa­mi­ye, s. 52, Hâ­şi­ye)…”

Do­la­yı­sıy­la Be­di­üz­za­man ile Mu­ham­med Ab­duh, Be­di­üz­za­man ile Ha­san el Ben­na­’nın si­ya­se­te ba­kı­şı­nı, yak­la­şım­la­rı­nı bi­raz da bu si­ya­si or­tam­lar et­ki­le­miş, şe­kil­len­dir­miş­tir. Bu sa­mi­mi adam­la­rın ya­pa­ca­ğı iş de­ğil­dir.  Bu du­rum,  1970’li yıl­la­rın son­la­rın­da ken­di­si­ne say­gı­sı olan ba­zı jön­le­rin Ye­şil­ça­m’­ı terk et­me­le­ri­ne ben­zer.  Zi­ra  tem­sil için uy­gun ze­min ve va­sat kal­ma­mış­tır.

*

Suu­di Ara­bis­tan­lı da­vet­çi­ler­den Aiz El Kar­ni, bir ya­zı­sın­da Mu­ham­med Ab­duh ile Be­di­üz­za­ma­n’­ın si­ya­se­te yak­la­şım­la­rı­nı bu­luş­tu­ran ‘eu­zu bil­la­hi mi­neş­şey­ta­ni ve­’s si­ya­se­’ ifa­de­si­ni se­na ma­ka­mın­da tek­rar­la­mış­tır. On­la­rı ken­di ha­ya­tı ve ya­şa­dı­ğı va­sat üze­rin­den de tas­dik et­miş­tir. Si­ya­set da­va­ya hiz­met et­me­yi esas al­ma­lı ve­ya Be­di­üz­za­ma­n’­ın ifa­de­siy­le din si­ya­se­te alet ol­ma­ma­lı bel­ki si­ya­set di­ne hiz­met et­me­li­dir.  An­cak bu yol­la si­ya­set is­ti­ka­met bu­lur. Ak­si tak­tir­de, men­fa­at ka­pı­sı, ara­cı olur. Çe­kiş­me ve  kav­ga­la­ra sü­rük­ler. İde­al­le­re gö­tür­mez bel­ki re­ali­te­nin da­ha da te­fes­süh et­me­si­ne yol açar.   

Bu­gün İs­lam adı­na or­ta­ya çı­kan ba­zı ya­pı­lan­ma­lar si­ya­set­ten de zi­ya­de biz­le­ri is­ti­aze­ye (Al­la­h’­a sı­ğın­ma­ya) sevk et­mek­te, mec­bur kıl­mak­ta­dır.  Bu ha­re­ket­le­rin ba­şın­da da gü­nü­müz­de kur­ma­ca bir ha­re­ket ola­rak te­ma­yüz eden IŞİD gel­mek­te­dir. Ki­tap ve in­san yak­ma ey­lem­le­riy­le bir­lik­te ta­mu­nun ve bir es­fel- sa­fi­lin yol­cu­su ol­du­ğu­nu or­ta­ya koy­muş­tur. İs­la­mi­yet in­sa­ni­yet-i küb­ra­dır ve kay­bo­lan in­san­lı­ğı di­rilt­me­ye ama­de­dir, gel­miş­tir. Ama­cı in­san­lı­ğı son kez te­yit et­mek ve vur­gu­la­mak­tır.  

*

IŞİ­D’­in tem­sil et­ti­ği an­la­yış ise in­san­lık­tan çık­mak ve bar­bar­lı­ğa ku­laç at­mak­tır.  An­lam bu­har­laş­ma­sı ve ma­ne­vi ola­rak fa­kir­leş­me­nin ve çöl­leş­me­nin öte­ki ad­re­si­dir. Mu­ham­med Ga­za­li­’nin ifa­de­siy­le be­de­vi bir an­la­yış, fı­kıh­tır.   İn­san­lı­ğı de­ğil, Van­dal­la­rın ve Cen­gi­z’­in ya­sa­sı­nı di­rilt­mek­tir.  İs­lam su­re­tin­de bir Cen­giz Han mo­de­li­dir.  Bu­nun­la bir­lik­te Cen­giz Han müs­ta­kil bir şah­si­yet­tir. Ebu­be­kir Bağ­da­di ise an­cak bir kop­ya ve­ya su­ret ve­ya mas­ka­ra ola­bi­lir.  So­nuç iti­ba­rıy­la, ağaç mey­ve­sin­den bel­li olur. Mey­ve­si ise ce­hen­nem mey­ve­si olan zak­kum­dur.  Olay­lar açık bir su­ret­te gös­ter­mek­te­dir ki, IŞİD ni­hi­list bir ha­re­ket­tir ve hay­ra yat­kın bir ya­pı­sı ve ka­pı­sı yok­tur.  İs­ten­se de ken­di­sin­den bir ha­yır sa­dır ola­maz. Bu yüz­den de Euü­zü bil­la­hi mi­neş­şeyş­ta­ni ve IŞİD de­me­li­yiz ve de­mek­te­yiz. Şey­tan­dan ve IŞİ­D’­den Al­la­ha sı­ğı­nı­rız!

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.