Bediüzzaman zındıkaya ve küfre karşı başını eğmedi

Bediüzzaman zındıkaya ve küfre karşı başını eğmedi

Selvi, Bediüzzaman Hazretlerinin hiç bir zaman zındıkaya ve küfre karşı başını eğmediğini söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, Bediüzzaman Hazretlerinin hiç bir zaman zındıkaya ve küfre karşı başını eğmediğini söyledi.

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin BBC'ye verdiği röportjadaki Said Nursi sorusuna dikkat çeken Selvi, Gülen hareketinin sadeleştirme adı altında Risale-i Nurları tahrif ettikten sonra 17 Aralık'tan sonra Üstada sığınma ihtiyacı hissettiklerini ileri sürdü.

BBC'deki röportajda, "Hizmet hareketinin yaklaşık 50 yıllık tarihinde yaşadığı en zor dönemin bu dönem olduğu fikrine katılıyor musunuz? Geçmişte Said-i Nursi'nin tek parti döneminde yaşadıklarıyla paralellik görüyor musunuz?" şekline soru yöneltildiğini belirten Selvi, "Hocaefendi de, 'Siz Bediüzzaman'dan bahsettiniz; o bir yerde diyor ki, ben bunca zaman bana çektirenlerin hikmetini şimdi anlıyorum. Benim suçum hizmeti Kur'aniyeyi madde-manevi terakkiyatima alet etmekliğimmiş der' diye başlayan cümle çerçevesinde cevap veriyor" dedi.

Selvi, Risale-i Nur Külliyatı'ndan Emirdağ Lahikası'nda geçen, "Konuşan yalnız hakikattir" başlığı ile verilen bölümde Bediüzzaman Hazretlerinin, 28 yıldır çektiği sıkıntıları, maruz kaldığı adaletsizlikleri sıraladıktan sonra, asaletli bir tavır ortaya koyduğunu ifade ederek, "1-Kendisine zulmeden tek parti zihniyetine müracaat etmiyor. Denizli ve Afyon mahkemelerindeki savunmalarının da ana temasını oluşturan ilkeli bir duruşu ortaya koyuyor. 'Ben kaderin mahkumuyum' diyerek, zalimlere müracaat etmiyor. "2-Kadere müracaat etmek suretiyle, sıkıntılar ve musibetler karşısında her Müslümanın yapması gerekeni yapıyor" şeklinde yazdı.

Bediüzzaman Hazretlerinin zindandan zindana sürüklenip, ömrünün cezaevlerinde, sürgünlerde, tecritlerde geçtiğini, çekmediği cefa ve zulüm kalmadığını, başını eğmediğini, "Saçlarım adedince başlarım olsa, her gün biri kesilse, hakikat-ı Kur'aniyeye feda olan bu başı zındıkaya ve küfrü mutlaka karşı eğmem" dediğini açıklayan Selvi, yazısını şöyle bitirdi:

"Mısır ve Amerika'da olsanız hürmetle yad edilirdiniz?' diyen Erzurum eski mebuslarından Salih Yeşil'e, Bediüzzaman'ın verdiği cevabı hatırlatalım: 'İmanı kurtarmak ve Kur'an'a hizmet için Mekke'de olsam da buraya gelmek lazımdı."

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum