Bediüzzaman Tabiat Risalesi'ni neden yazdı?

Bediüzzaman Tabiat Risalesi'ni neden yazdı?

İlk okunulduğunda bir Müslümana garip gelebilir belki ama...

Melih Turan'ın haberi:
 
1920’lerde Yunan ordusuna galip olmamızdan sonra Ankara’da bulunan Bediüzzaman, yüksek fikirli insanların içinde dinsizlik fikri neşredilmek istendiğini bilmüşahede görüyor ve bu dinsizlik tehlikesine karşı titriyor. O zaman Kur’an’dan istifade ettiği Allah hakkında şüphe edilmemesini bildiren bir ayeti Arapça olarak açıklıyor ve bunu neşrediyor. 
 
Savaştan çıkmış olmanın ruh hali ve Arapça bilmemek gibi bazı nedenler yazdığı o kitabın tesirini göstermiyor. Bediüzzaman, Risale-i Nurların telifine başladığı bir dönemde, aradan beş-on yıl geçtikten sonra, yazdığı o kitabı Türkçe olarak tekrar kaleme alır. Yeni adıyla bu kitap 23. Lema olan Tabiat Risalesi'dir.
 
Tabiat Risalesi, İbrahim Suresindeki “Peygamberleri onlara dedi ki: Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah hakkında şüphe olur mu?” ayetinden hareket ederek ‘Allah hakkında şüphe olmaz ve olmamalı’ der ve neredeyse yüz yıl önce içimize atılan dinsizlik, imansızlık tohumunun imkansızlığını ispat eder.
 
‘Kendi kendine oluyor’ neden imkansız?
 
İlim asrında olmamızdan dolayı materyalizm dünya çapında hüküm sürmekte ve İslam memleketine dahi Allah hakkında şüpheler ekmektedir. Müellif bu kitapta müminlerin de dillerinde dinsizliği ihsas eden bazı cümle kalıplarının bulunduğunu belirterek genel olarak bunları üç grupta toplar.
 
Birincisi ‘sebeplerin bir eşyayı icat etmesi’, ikincisi ‘bir olayın/yaratılışın kendi kendine olması’, üçüncüsü ise ‘doğanın gereğince varlıkların ortaya çıkması’. Doğada var olan bir düzeni kabul etmemiz gerektiğini dile getirerek bunu ya yukarıdaki üç yola vereceğimizi ya da Allah’ın varlığını ve kainatı O’nun yarattığını kabul edeceğimizi vurgular. 
 
Meseleye tümevarım şeklinde yaklaşan Bediüzzaman, öncelikle ilk üç yolun imkansızlıklarını her birinden üç örnek vererek ikna edici şekilde beyan eder. 
 
İlk okunulduğunda bir Müslümana garip gelebilir belki ama düşünüldüğü zaman çevremizde Allah’ın varlığı hakkında şüpheye düşen yok mudur? Şiddetle yaygınlaşan evrim gibi bazı fikirlerden etkilenen insanlara karşı Allah’ı mantıken ispat edecek eserlere ihtiyacımızı bu yüzden hissetmeliyiz. 
 
Said Nursi burada Allah’ın varlığını taklidi bir yol ile açıklamadan yani ‘Kur’an öyle diyor, Peygamber öyle diyor’ demeden, meseleyi en temele indirgeyerek kişinin kainattaki örneklere bakarak aklını kullanmasını ve mantıken karar vermesini bekliyor. Kısaca imkansızlıklardan birkaç örneğe değinmek gerekirse eczane örneğinden yola  çıkarak gram gram veya daha küçük ince hesaplarla karıştırılan maddelerle ortaya çıkan ilaçların rüzgarın bazı kavanozları devirip bir kavanozda özel bir karışım toplanmasıyla meydana gelmesinin imkansız olacağı gibi, ilaçlardan daha hassas ölçülere sahip örneğin insan vücudunun sebeplerin bir araya gelmesi ile oluşamayacağını gösterir.
 
Bir varlığın kendi kendine vücuda gelmesinde ise, insanın vücudunda çalışan hücrelerin kendi kendilerine hareket etmeleri için insandan daha büyük bir akla sahip olmalarını, göze giden bir hücrenin gideceği yeri bilmesi için bütün vücudu görmesi gerektiğini söyler ve ‘kendi kendine oluyor’ şıkkının da imkansız olduğunu 3 örnekle ispat eder.
 
Bir varlığın tabiat/doğa tarafından oluşturulduğunu düşünmenin mantıksız olduğunu, örneğin mahsul veren bir toprağın hangi tohumu hangi ayda ortaya çıkaracağı gibi doğaya ait en küçük bir meseleyi bilmeksizin hareket ettiğini nazara vererek üç örnekte doğanın sonsuz ve bütün kainatı kapsayan bir ilmi olamayacağını, doğanın bir matbaa gibi işlemediğini ve sadece Allah’ın bir kanunu olduğunu üç örnekte açıklar.
 
Geriye kalan son yol ise ya insan sofestailer gibi aklını çıkarıp atacak ya da Allah’ın varlığını ve birliğini kabul edecektir. Bu şekilde bir iddianın, olasılıklarının imkansızlığını dile getiren Tabiat Risalesi, günümüz insanına Allah hakkında şüpheye düştüğü takdirde mantığını ve aklını kullandırarak doğru yolu gösterir. Kitabın son kısmında “Allah’ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı var” gibi Allah’ın birliğine/kudretine dair bazı sorular ve cevaplar vardır. 
 
Tabiat Risalesi, bugün bir yabancıya ya da imanda şüpheye düşmüş bir kişiye aktarabileceğimiz tesirli bir tiryaktır. Dinimize karşı atılan şüphelere biz Müslümanların en çok ihtiyacı olduğu böyle muhkem fikir kaleleri olmalıdır. Ateizm, materyalizm ve evrim benzeri iddialara karşı Allah’ın varlığını iki kere iki dört eder derecesinde görmek ve başkalarına göstermek isteyenler Tabiat Risalesi'ni bir mütalaa etmeli derim.
 
Kaynak: Dünya Bizim

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum