Bediüzzaman mektebi, medreseyi ve tasavvufu birleştirmiş

Bediüzzaman mektebi, medreseyi ve tasavvufu birleştirmiş

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Ruh yapımız bakım istiyor. İnsan ruhunu geliştirmek istiyorsa, ona yatırım yapması lâzım. Bu üç türlü oluyor

Risale Haber-Haber Merkezi

Üsküdar Üniversitesi Kurucu rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insanın Allah’a teslim olmasının yetmediğini tevekkül etmesi gerektiğini de söyledi. Tarhan, “Said Nursi Sözler isimli kitabında şöyle diyor: “İman tevhide, tevhid teslime, teslim tevekküle, tevekkül iki dünya saadetine götürür” dedi.

Bulgaristan’da yayınlanan Müslüman Dergisi’nden Özlem Tefikova’ya konuşan Tarhan’ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:

Sağlam inanç için sorgulamak mı gerekir? İman nasıl sorgulanır? 

Kişi mutluluğu ararken varoluşu sorgulamaya başlıyor. Ben kimim? Niçin varım? Hayatın anlamı nedir? Sonsuzluğun sonu var mı? Bu sorulara cevap ararken genellikle hiç dinleri referans yapmadan cevap arıyorlar. Tibet’e gidiyorlar, Tibet’in öğretisinde mutluluk var, ama dünyayı terk ettiriyor: tek bir kıyafet giyiyorsun, çile çekiyorsun, dağlarda yaşıyorsun, mutlu oluyorsun. Ama yoksul bir mutluluk var burada. Kur’ân ahlâkının öngördüğü mutluluk ise iki dünyada da mutlu olmak. Namazın en son duasıyla hactaki tavafın en son duası aynı. “Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhireti haseneten” - “Allah’ım, iki dünyada da güzellik isterim”. İslâm alimi Bediüzzaman Said Nursi mektebi, medreseyi ve tasavvufu birleştirmiş. “Sadece fen ilimleri okuyan bir kimse mutlu olamaz, sadece din ilimleri okuyan bir kimse de taasuba düşer. İkisini de beraber okursa, iki kanatlı bir kuş gibi olur, uçabilir” diyor.

Allah “Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” buyuruyor. İnsanın bir yaradılış sebebi var - Allah’a kulluk etmek. Kul olmak için iman ettim demek yetmiyor mu insan ruhuna? Ruhumuza nasıl iyi davranabiliriz?

İnsan doğduğu zaman boş kâğıt değil, boş bilgisayar gibidir. Ruh yapımız bakım istiyor. İnsan ruhunu geliştirmek istiyorsa, ona yatırım yapması lâzım. Bu üç türlü oluyor. Birincisi duygu yatırımı. Ruhu en çok besleyecek sevgi duygusudur. Sevgi zengini olmak, sevgi duygusunu geliştirmek... Ağacı-kuşu sevmek, çayı-kahveyi sevmek, hayatta sevecek şey aramak. Duyguları güçlendirmek, duygu dünyamızı zenginleştirmemiz gerekiyor, çünkü sevgiyi hayatında ilkesel olarak ön planda tutan kimsede güven oluşuyor. Ama sevginin nesnesini iyi seçeceksin. Sevgiyi eğer kontrol edemeyeceğin ya da gücün yetmediği şeylere yatırırsan acı çekersin. Çocuk doğar doğmaz ilk sevdiği şey kendisidir. Büyüdükçe oyuncaklarını, annesini, kardeşlerini, ailesini, daha büyüdükçe de varoluşu, yaratanı düşünür Onu sever, varoluşun anlamını yakalar.

Ruh sağlığında ikinci alan düşünce alanıdır. Burada akıl önemlidir. Duygularımız bir havuz gibidir. Hangi duyguyu nerede kullanacağımıza aklımızla karar veriyoruz. Mevlânâ kalpten akla yol açmış, bu çağ akıldan kalbe yol açıyor. Mevlânâ, “pergel gibi olun” demiş. Pergelin iki ayağı birden havada olursa uçar, ama biri yerde olup birisi özgür dolaşırsa, denge olur. İnsan gerçeklerden kopmadan duygularını dolaştırması lâzım. İki ayağı da yerde olursa, hiçbir şey yapamaz. Akılla kalp arasında denge kurabilmek önemli.

Tevekkül ve teslimiyet kavramları psikolojide nasıl açıklanır? İnsan hem özgür hem de Yaratıcının varlığına teslim olmuş hissedebilir mi kendini?

Tevekkül kişinin bağlanma duygusunu tatmin ediyor psikolojide. Said Nursi “Sözler” isimli kitabında şöyle diyor: “İman tevhide, tevhid teslime, teslim tevekküle, tevekkül iki dünya saadetine götürür.” İman, tevhid nedir? Allah’ın her şeyi kontrol ettiğine inanmak. İhlâs suresi de zaten tevhidi gösteriyor. İnsan teslim oluyor, ama teslim yetmiyor, tevekkül de gerekiyor. Tevekkülde O’na vekâlet veriyorsunuz, avukata vekâlet verildiği gibi. Öyle anneler var ki, çocuğuma bir şey olursa diye çocuğu uykuda iken nefesini kontrol ediyor. Çocuğun bakımıyla ilgili her şeyi yaptıktan sonra o çocuğu da seni de Yaratana teslim olman lâzım.

Müslüman, hayatında madde ve mânâ arasında dengeyi nasıl sağlayabilir? ABD’li Prof. Sheldon Solomon’a göre iyi yaşamın sırrı daha fazla istemektense, daha az tüketmekte.

Bunlar tamamen bizdeki kanaat ve şükür konuları. Teşekkür etmek kişinin sahip olduklarından, küçük sıradan şeylerden mutlu olmasıdır. Mutluluk formülünde de temel prensip sıradan şeylerden mutlu olmak, dünyayı değiştirmek yerine kendini değiştirmektir. Mutluluğu iki kelimede toplayın derseniz: Sıradan şeylerle mutlu olmaktır, derim. İçtiğin çaydan, sahip olduğun bir şeyden mutlu olmak. Fazla istemektense daha az tüketmek insanın kendi kaynaklarını doğru yönetmesidir. Asıl zenginlik çoğa sahip olmak değil, az ile yetinmektir, der bizim kültürümüz.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum