Bediüzzaman: Kürtler çok sadık müslümanlardır

Bediüzzaman: Kürtler çok sadık müslümanlardır

Bediüzzaman Said Nursi’yi ziyaret eden Son Şahitler’den Ahmet Atak anlatıyor

Risale Haber-Haber Merkezi

Adım nüfusta Ahmet Remzi Hatip’tir. Daha önceleri Ahmet Atak idi. Çeşitli ilçelerde kaymakamlık hizmeti, TBMM’de de Milletvekili ve Senatör olarak vazife yaptım.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Tarihçe-i Hayat kitabının “Tahliller” kısmında,  “Ahmet Atak” imzasıyla yayınlanmış bir mektup vardır. “Ey Mübarek, Müşfik ve Muazzez Üstadımız Hazretleri” hitabıyla başlayan bu mektup, “Üniversite Nur Talebeleri Namına Siyasal Bilgiler Fakültesinden Ahmet Atak” imzasıyla bitmektedir. Mektup âcizane bize aittir.

AKŞEHİR PALAS OTELİ’NDE ÜSTADA HİZMETTE BULUNDUM

Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde son senemiz… 1948’de bu okula başlarken Afyon Mahkemesi vardı, 1952’de okulu bitirirken İstanbul Gençlik Rehberi Mahkemesi oldu.

Siyasal’da gelenek haline gelmiş, her sene son sınıf talebelerini İstanbul, Bursa, İzmir turu yaptırıyorlar. Şubat ayındaki sömestr tatilindeyiz. Başımızda asistan –şimdi Profesör- Bülent Daver olmak üzere İstanbul’a hareket ettik, bütün sınıf İstanbul Teknik Üniversitesi’nin yurduna yerleşti. Arkadaşları bıraktım; ben, doğru Akşehir Palas Oteli’ne gittim. Mahkeme dolayısıyla Üstad Bediüzzaman Said Nursi orada kalıyordu. Çok sevindi Üstad. Otel baştan aşağı nur talebesi ile dolu. Duruşma günü belli, daha bir hafta, on gün kadar vardı. Üstad ‘benim misafirimsin’ diye bana yevmiye, tayınat verdi.

Orada bulunduğum sürece Üstad’ın en yakın hizmetlerinde bulundum. Üstad hazretleri mahkemeye İsmail Doyuk ve benim kollarımda gitti. Fotoğraflarımız var. Geceleri Muhsin Alev’in yanında kalıyordum. O, Süleymaniye Kirazlımescid Sokak 46 Numarada kalıyordu. Bozdoğan Kemerinin yakınlarında eski bir İstanbul evi...

KÜRTLER ÇOK SADIK MÜSLÜMANLARDIR

Bu arada, Teknik Üniversite’de misafir olarak kalan, bizim Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi talebelerinden birkaç kişiyi Üstada getirdim. Sonradan bunlardan Yiğit Kızılcan vali oldu. Konyalı Hasan Helvacılar, Kaymakam Mehmet Us vardı. Nuri Tortop Prof. oldu. Bir tanesi de Behiç Erdem’di, Sayıştay Üyesi ve Başkan Vekili oldu. Onları Üstadla tanıştırdım. İsimlerini, nereli olduklarını sordu Üstad onlara Dedi ki: “Beş şeyi yerine getirirseniz iyi bir Müslüman olursunuz.” Namaz, oruç, haramdan kaçınma, ana babaya hürmet gibi beş tane saydı.

Orada güzel bir şey oldu, onu da anlatayım:

Üstad, Yiğit Kızılcan’a döndü: “Bak sen Ağrılısın, Kürtsün. Kürtler şeyhlerine çok bağlıdırlar ve çok sadık Müslüman’dırlar. Şeyhi dese ki, şu beşinci kattan at kendini, atar. Ben de sana diyorum, beş vakit namazını bırakmayacaksın.” Üstad bunu elini kaldırıp parmağını Yiğit’e doğru uzatarak ve sesini yükselterek söyledi.

Sonra “Siz şimdi seferdesiniz, iki rekât kılacaksınız, namazı bırakmak yok. Hatta kaçma ihtimali varsa cem edin, ama bırakmak yok” dedi.

Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-5

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.