Bediüzzaman: Japonların o sualine cevabım; Muhammed (asm), kainat ve Kur'an

Bediüzzaman: Japonların o sualine cevabım; Muhammed (asm), kainat ve Kur'an

İşte şu hâlde Japonların suâli olan...

Risale Haber-Haber Merkezi

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Şuâât adlı eserinden bölümler.)

İşte şu hâlde Japonların suâli olan:

1 مَا الدَّلِيلُ الْوَاضِحُ عَلٰى وُجُودِ وَوَحْدَةِ اْلاِلٰهِ الَّذِى تَدْعُونَناَ اِلَيْهِ ’ye karşı cevâben derim. İşte:..

Birinci Burhan: Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm.
İkincisi: İşte bütün kâinat zerratıyla:

1 تَاَمَّلْ سُطُورَ الْكَاۤئِنَاتِ فَاِنَّهَا - مِنَ الْمَـَلاِ اْلاَعْلٰۤى اِلَيْكَ رَسَاۤئِلُ
Kitab-ı âlemin evrakıdır eb’âd-ı nâmahdûd
Sutûr-u hâdisât-ı dehrdir âsâr-ı nâma’dûd.
Basılmış destgâh-ı levh-i mahfuz-u hakikatte
Mücessem lâfz-ı mânidârıdır âlemde her mevcûd.
Tahsin

2 وَفِى كُلِّ شَىْءٍ لَهُ اٰيَةٌ تَدُلُّ عَلٰۤى اَنَّهُ وَاحِدٌ

Üçüncüsü: Kur’ân’dır.

3 لَوْ كَانَ فِيهِمَاۤ اٰلِهَةٌ اِلاَّ اللهُ لَفَسَدَتَا tevhide kat’î bir burhan-ı neyyirdir. İşte Sûre-i İhlâs, bütün envâ’-ı şirki reddeder. Ve yedi merâtib-i tevhidi kâinata ilân ediyor.

4 قُلْ هُوَıtlâk ile taayyün, tevhid-i şuhûda işarettir.

5 اَىْ: لاَ مَشْهُودَ بِنَظَرِ الْحَقِيقَةِ اِلاَّ هُوَ 

6 اَللهُ اَحَدٌ Tevhid-i ulûhiyete tasrihdir.

7 اَىْ: لاَ مَعْبُودَ اِلاَّ هُوَ

8 اَللهُ الصَّمَدُ Tevhid-i rububiyete remizdir.

9 اَىْ: لاَ خَالِقَ وَلاَ رَبَّ اِلاَّ هُوَ ve tevhid-i ceberûta telvihdir.

10 لَمْ يَلِدْ Tevhid-i celâle telmihdir. Şirkin envâını reddeder. Yani: tağayyür veya tecezzî veya tenasül eden ilâh olamaz. Ukûl-u aşere, veya melâike, veya Îsâ, veya Üzeyr’in velediyetini dava eden şirkleri reddeder.

11 وَلَمْ يُولَدْ İsbat-ı Ezelîyet ile tevhiddir. Esbabperest, nücumperest, sanemperest, tabiatperestin şirkini reddeder. Yani, hâdis veya bir asıldan munfasıl veya bir maddeden mütevellid ilâh olamaz.

12 وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ câmi bir tevhiddir. Yani, zâtında, sıfâtında ef’âlinde nazîri, şerîki, şebîhi yoktur.

13 لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَىْءٌ وَهُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ Şu sûrede yedi merâtib-i tevhidi tazammun eden altı cümle mütenâticedir. Her biri ötekinin burhanıdır.

1 : Bizi, kendisine iman etmeye çağırdığınız “Allah’ın varlığına ve birliği”ne delâlet eden açık delil nedir?
1 : Kâinatın satırlarını dikkatle mütalâa et. Zira onlar, Mele-i Âlâdan sana gönderilmiş mektuplardır. 
2 : Herşeyde Allah’ın birliğini gösteren bir delil vardır. 
3 : “Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, ikisi de harap olup giderdi.” Enbiyâ Sûresi, 21:22. 
4 : “De ki: O…” İhlâs Sûresi, 112:1. 
5 : Yani: Hakikat nazarıyla bakıldığında âlemde görünen herşey Ondandır ve ancak Ona delâlet eder. 
6 : “Allah birdir.” İhlâs Sûresi: 112:1. 
7 : Yani: Aslâ Ondan başka mâbud yoktur.
8 : “Allah Samed’dir; herşey Ona muhtaçtır, O ise hiçbirşeye muhtaç değildir.” İhlâs Sûresi: 112:2. 
9 : Yani: Aslâ Ondan başka Hâlık ve Rab yoktur. 
10 : “O doğurmamıştır.” İhlâs Sûresi, 112:3. 
11 : “O doğmamıştır.” İhlâs Sûresi, 112:3. 
12 : “Ve hiçbirşey Onun dengi değildir.” İhlâs Sûresi, 112:4. 
13 : “Onun hiçbir benzeri yoktur. O herşeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” Şûrâ Sûresi, 42:11.

Devam edecek

ÖNCEKİ BÖLÜMLER

Bu kelime İslâmiyetin en nurânî ve en ulvî bayrağıdır

Allah'ın varlık ve birliğine en açık delil Hz. Muhammeddir (asm)

Allah’ım! Senin Vücub-u Vücuduna delâlet eden Muhammed’e (a.s.m.) salât ve selâm et

Enbiyanın lisân-ı hâlleri şehâdet, lisân-ı kalleri beşaret veriyor

Resul-ü Ekremin (asm) her bir fiilinde, hâlinde, kâlinde sıdk lemeân eder

Bu hareket, hâl ve tavrı, Hz. Muhammed'in (asm) nübüvvetine şâhid-i kâfidir

Resul-u Ekremin (asm) Peygamberlerden bahsetmesi nübüvvetini intaç eder

İslâmiyetinden bir saat evvel Ömer, İslâmiyetinden sonra Ömer ile muvazene edilse

Resul-i Ekrem Aleyhisselâmın mesleği hiçbir vakit mahvolmayan hak üzerine müessestir

Nebiy-yi Kureyşî getirdiği dine, tebliğ ettiği şeriata herkesten ziyade mu’tekid idi

Hayalat-ı muhitiye ve evham-ı zamaniyenin elbiselerini çıkart, çıplak ol!

'İrade, Zihin, His, Lâtife-i Rabbâniye'nin gâyâtü’l-gâyâtı vardır

Medeniyet-i hazıra ile Şeriat-ı İslâmiye'nin muvazenesi

Kurûn-u ûlânın mecmu-u vahşetini bu medeniyet bir defada kustu

Kur’ân mu’cizedir, zira misli yoktur 

Kur'an'ın mucizeliğindeki 7 kaynak ve 7 unsur

Onların aczi i’câz-ı Kur’ân’ın delilidir

Kur’ân’a sûre be sûre, aşır be aşır, âyet be âyet, kelime be kelime şehâdet veriyorlar

Hz.Muhammed'le (asm) neden sözlü muhalefet yerine savaşı tercih ettiler

Hissiyat-ı cumhur, şu ayetin merkezindedir

Şimdiki bilimi on asır evvel bir adam anlamaya çalışsa safsataya düşerdi

Kur’ân’ın varlıkları zikretmesi delil içindir

Bütün güzel ahlakların Peygamberimizde olması mu’cizelerin mu’cizesidir

Kur’ân’ı inkâr edenler bile Ay'ın parçalanma mucizesine ilişemedi çünkü...

O asır, Peygamberden istifaza ile istifade ederek keramet sahibi olmuş

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.