Bediüzzaman, İslam’ın emeği esas aldığını ifade ediyor

Bediüzzaman, İslam’ın emeği esas aldığını ifade ediyor

Ertem, "Bediüzzaman Said Nursi İslam’ın emeği esas aldığını ifade ediyor" dedi

Risale Haber-Haber Merkezi

İktisatçı Cemil Ertem, "Bediüzzaman Said Nursi İslam’ın emeği esas aldığını ifade ediyor" dedi.

Star Gazetesindeki yazısında Dubai'deki zihniyete dikkat çeken Ertem, Dubai'nin aynı zamanda, başta İran olmak üzere, seksenlerden beri, petro-dolarların, kayıt dışı servetlerin el değiştirdiği, üretimden uzak ve İslam’a hiç uymayan bir sermayenin de merkezi olduğunu söyledi.

Dubai'deki şaşaa dünyasında Suriye veya Afrika'daki savaş ve açlığın yeri olmadığına dikkat çeken Ertem, "Vali Nasr’ın İslami Sermayenin Yükselişi kitabında, bir arkadaşı yazara Dubai’yi şöyle anlatır: ‘Eğer iyi bir Müslüman olmaya niyetliysen, Dubai’de olduğun için Allah’a şükretmelisin. Dubai’de beş yıldızlı otellerde kalıp beş yıldızlı camilerde namaz kılıyor insan. Dubai, Müslümanlar’ın batı tarzı tüketiciler olmasına izin verdiği gibi, kendilerini dinlerine bağlı hissetmelerini de mümkün kılıyor.’ Ne güzel değil mi? Batı tarzı israf, klimalı camiilerde namaz ve al sana örnek Müslümanlık(!) Suriye’deki iç savaş, açlıktan ölen çoçukların, kan ağlayan Afrika’nın Dubai’nin şaşaalı dünyasında yeri yok.  ‘İyi bir Müslüman olmaya niyetliysen’ diye başlıyor, Dubai’yi bir yeryüzü cenneti olarak tarif eden cümle dikkat ederseniz" dedi.

İslam'in sermayenin yoksul çoğunluk aleyhine tekelleşmesinin karşısında olduğunu belirten Ertem, Bediüzzaman hazretlerinin görüşlerini aktardı:

"Bakara suresinde çok net anlatılan geniş anlamda riba, dar anlamda faiz yasağı bunun en somut delilidir. Çünkü riba, tekelci ve adil olmayan bir ekonominin başlangıcıdır. İslam’da sermaye, toplum ihtiyaçlarına dönük ve toplumun kalkınmasında kullanılır bir araç olması için İslam’ın getirdiği müesseselerle kontrol altına alınır.  Bu sebeple denilebilir ki, İslam’da sermayenin gayesi, toplumun refah dengesini temindir. Bu anlamda tekelci sermaye amacı İslam dışıdır.

Bediüzzaman okusak sorun kalmayacak!

Bediüzzaman, Necm suresinin 39. ayetini delil göstererek, bu yoldan kazanılan sermayenin bir tahakküm ve zulüm vasıtası olacağı üzerinde durmuştur. İngiliz Anglikan Kilisesi Baş Papazı’nın “İslam’ın ihtilallere ne nazarda baktığı sualine Bediüzzaman verdiği cevapta, İslam’ın emeği esas aldığını ifade ederek, ‘Sa’y asıl, esastır. Servet-i insaniye zalimlerde toplanmaz, saklanmaz ellerinde. Buna dair şahidim: İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır; işte, Necm 39. ayet. Yani, çalıştığının karşılığı hakkındır, tekel olmayacaksın, tekellere hizmet etmeyeceksin... Daha açık ne olabilir?

Ama bir de Bediüzzaman’ın önemle vurguladığı Tevbe suresi 34. ayet var, o da şu; ‘Ey iman edenler! Haberiniz olsun ki, haham ve papazlardan birçoğu insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan çevirirler. Altını, gümüşü hazineye tıkıp da onu Allah yolunda sarfetmeyenler ise işte onları acı bir azab ile müjdele...’ ( Elmalılı Hamdi Yazır meali)

Yazının tamamı için tıklayınız

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.