Bediüzzaman, ilk defa gelen Kırkıncı Hocaya Risale-i Nur işareti verdi

Bediüzzaman, ilk defa gelen Kırkıncı Hocaya Risale-i Nur işareti verdi

Bediüzzaman teşrif buyurmuştu. Ayağa fırladık, ellerini öptük. Tebessümle “hoş geldiniz” dedi. Oturduk...

Risale Haber-Haber Merkezi

Erzurum Risale-i Nur hizmetlerinin yorulmaz ve tok olmaz hizmetkârı büyük âlim ve hikmet adamı; Anadolu’nun bilge kişisi Mehmed Kırkıncı hoca efendi, geçen sene bugün 24 Şubat 2016 tarihinde Erzurum’da vefat etmişti. Merhum Mehmed Kırkıncı hocamızı vefatının birinci yılında özlemle anıyor, rahmet dualarımızı gönderiyoruz...

Kırkıncı hoca efendi 1955 yılında, Isparta’da, şimdi müze olan evde, Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretlerine yaptığı ziyaretini ve o anda yaşadığı hissiyatını Ömer Özcan’a şöyle anlatmıştı:

GÖNLÜMÜN SEMASINA NURLU BİR DOLUNAY DOĞMUŞTU...

Salon oldukça sade idi. Yere serilen halılar tahta zemini bile tam örtmemişti. Oturacak tahta bir divandan başka bir şey yoktu. Duvarlar çıplaktı. Fakat sultan saraylarında bile bulunmayan derûnî bir hava vardı, huzur vardı. Bütün yorgunluklarımı unutmuştum.

Kapı hafifçe aralandı, gönlümün semasına nurlu bir dolunay doğmuştu... Bediüzzaman teşrif buyurmuştu. Ayağa fırladık, ellerini öptük. Tebessümle “hoş geldiniz” dedi. Oturduk, Tâhirî ağabeye okuması için yolda yazdığım mektubu verdi. Tâhirî Ağabey: “Üstad’ımızın Cihan Harbi’nden önce Erzurum’a geldiğini, bir ay Kurşunlu Câmii’nde kaldığını, âlimlerle sohbetlerde bulunduğunu” söyledi. Sonra mektubu okudu. Üstadımız mütebessümane dinledi ve duada bulundular.

RİSALE-İ NUR’LAR, ÇOK YAKIN BİR ZAMANDA BAŞ TACI OLACAKTIR

Daha sonra Üstadımız Ankara’dan getirdiğim Sözler formasını sürurla çevirmeye başladı. Bize dönerek: “Risale-i Nur’lar, çok yakın bir zamanda baş tacı olacaktır. Öyle zaman gelecek ki, satırları altınla yazılacak, radyo dili ile bütün dünyaya neşrolunacaktır…” diye işaretlerde bulundu.

Daha sonra Risale-i Nurları okumanın ehemmiyeti üzerinde konuştu, nazarları eserlere teveccüh ettiriyordu. “Uzaklardan buralara gelmenize hiç lüzum yok. Risale-i Nurları okuyan benimle görüşmüş ve benden ders almış gibidir. Sizler buraya gelince ben minnet altında kalıyorum. Sizlerin hiç olmazsa yol paranızı vereyim” dediler.

HER HAREKETİ NEZAKET VE NEZAHET İÇİNDEYDİ

Üstad’ı dikkatle dinliyor, kendisini hayran hayran seyrediyordum. Konuşurken sağ elini yer yer sol dizine hafifçe vuruyordu. Her hareketi nezaket ve nezahet içindeydi. Tecessüm etmiş bir nur gibiydi. O anda, vücuduma bir hiffet, ruhuma bir inşirah, idrakime bir intibah geldi. Ondaki nûranî letafet, gönlümü feyziyle vecde ve ruhumu şevkiyle ihtizaza getirmişti.

Yaşına rağmen delikanlı gibi zinde idi. Yorgunluk eseri görünmüyordu. Rengi hafif pembe, boyu ortanın üzerindeydi. Zarif bir endamı vardı. Dudaklarında letâfetli bir tebessüm, gözlerinde şefkat pırıltıları vardı. Ensesinden ve şakaklarından aşağı doğru dökülen gür ve beyaz saçları dikkatimi çekmişti.

OKUNAN PARÇA İLE HİSSİYATIMDA COŞKUN DALGALAR HUSULE GELMİŞTİ

Getirdiğim Sözler formasını, “Zübeyir oku!” diyerek uzattı. Zübeyir Ağabey edeble alarak okumaya başladı:

Şu kâinata dikkat edilse görünüyor ki: İçinde iki unsur var ki, her tarafa uzanmış, kök atmış. Hayır şer, güzel çirkin, nef’ zarar, kemâl noksan, ziya zulmet, hidâyet dalâlet, nûr nâr, iman küfür, tâat isyan, havf muhabbet gibi âsarlarıyla, meyveleriyle şu kâinatta ezdad, birbiriyle çarpışıyor. Daima…”

Okunan bu parça, sanki benim az önce sokaklardan geçerken yaşadığım hâlet-i rûhiyeme, suallerime ve istifhamlarıma kerametvârî bir cevap olmuştu. İçim tarifsiz bir heyecana kapılmış, hissiyatımda coşkun dalgalar husule gelmişti.

Üstad daha sonra bizlere müteveccihen “Risale-i Nur, yalnız cüz’i bir tahribatı, bir küçük haneyi tamir etmiyor…” gibi mektublardan okuttu. Sonra Üstad kalktı ve bir nazar-ı tebessümle başımı okşayıp dua ederek tâltif buyurdu. Selam vererek yanımızdan odasına doğru uzaklaşırken, maddî-mânevî varlığımı da peşinden sürüklüyordu.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.