Bediüzzaman için Kastamonu gibi yerler verimli mekanlardır

Bediüzzaman için Kastamonu gibi yerler verimli mekanlardır

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Kastamonu Lahikası Sempozyumu açış konuşmasında; Barla, Kastamonu gibi yerlerin Bediüzzaman ve Risale-i Nur eserleri için daha verimli mekanlar olduğunun altını çizdi.

Risale Haber - Haber Merkezi

Kastamonu Belediyesi, Kastamonu Üniversitesi, Risale Akademi ve Kastamonu İlim Yayma Cemiyeti tarafından düzenlenen Kastamonu Lahikası Sempozyumu 17-19 Nisan 2015 tarihinde Kastamonu'da gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılış konuşmalarını İlim Yayma Cemiyeti Kastamonu Şube Başkanı Fatih Köse, Risale Akademi Kurucu Üyesi Dr. İsmail Benek,  Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ve Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin talebeleri Mehmet Fırıncı ve Abdullah Yeğin ağabeyler yaptı.

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, açılış konuşmasında sempozyuma ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.  Aydın konuşmasına şöyle devam etti: “Üniversiteler, cemiyet meselelerine ilmi çözümler sunan, kültürel mirasına katkıda bulunan müesseselerdir. Meselelere milli ve milletlerarası bir bakış açısı getirmek, milli ve milletlerarası konulara bölgenin şartlarını ve değerlerini hesap ederek bakmak, yine üniversitenin vazifeleri arasındadır. Bugün açılışını yaptığımız sempozyum da bu düşünceyle ortaya çıktı. Dönemin alimleri tarafından zamanın eşsizi Bediüzzaman olarak adlandırılan Üstad Bediüzzaman Said Nursî, Eskişehir hapsinden çıktıktan sonra, 1936 Mart ayında Kastamonu Vilâyetine nefyedilmiştir. Uzun bir müddet polis karakolunda ikamete mecbur edildikten sonra, karakolun tam karşısında, dâimî bir tarassud altında olan bir eve yerleştirilmiştir. Orada, sekiz sene ağır bir istibdad ve göz hapsi altında bir sürgün hayatı geçirmiştir. Fakat o, katiyyen boş durmamış, neşr-i envar-ı Kur'aniyeye gizli olarak devam etmiştir. Bilhassa İnebolu'da çok fedakâr ve faal talebeler yetiştirmiştir. Üstad Bediüzzaman Said Nursî Kastamonu'da ikamet ettiği 1936-1943 seneleri arasında, Kur'ân nurlarına doğru pervaneler gibi koşan Çaycı Emin, Mehmed Feyzi, Sadık Bey, Hilmi Bey, Araçlı Abdullah Yeğin, Hüseyin Remzi Sönmezgil gibi isimlerini saymakla bitiremeyeceğimiz hakikat kahramanlarını ve iman irfan yolcularını yetiştirmiştir. Aynen Isparta talebeleri gibi, şevkle Risale-i Nur'u yazmaya ve etrafa perde altında neşretmeye başlamışlardır. Karadeniz havalisinde de, Risale-i Nur eserleri böylece büyük bir rağbet görmeye başlamıştır.

Üstad’ın Kastamonu mekanları verimli mekanlardır, çilesi bol olduğu kadar eseri de boldur. Mardin, Van, Bitlis, İstanbul mekanları hem yetişme hem telif yıllarıdır ama verimlilikte Barla ile birlikte Kastamonu, Eskişehir, Denizli daha verimli mekanlardır. Büyük eserler buralarda meydana çıkmıştır. Şualar isimli eserin üçten dokuza uzanan Şualarının bir kısmı, özellikle de Ayet-ü l Kübra, burada yazılmıştır. İşte bugün burada hayatından kısaca bahsetmeye çalıştığım Üstadın Kastamonu’da neşrettiği Kastamonu Lahikası her yönüyle 3 gün süresince ele alınacaktır. Ülkemizin değişik üniversite ve vilayetlerinden gelen ilim adamları konuyu enine boyuna tartışacaklardır.” dedi.

Rektör Prof. Dr. Seyit Aydın’a hediyesini Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerinden Mehmet Fırıncı takdim ederken, Rektör Aydın da Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’e günün anısı ve sempozyuma verdiği destekten dolayı hediye takdim etti. 

foto_galeri-002.gif

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.