Bediüzzaman: Havacı askerlere dua ediyorum

Bediüzzaman: Havacı askerlere dua ediyorum

Bu tayyareler, bir gün İslâmiyet’e büyük hizmet edecekler. Farz namazlarınızı kılsanız...

Risale Haber-Haber Merkezi

Tarihçe-i Hayat kitabında, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin havacı askerlere ayrı bir müjdesi ve ince bir mesajı vardır. Şöyle ki:

“Yine bir gün vaktiyle Eskişehir'de, tayyareciler ve subaylar ve askerlere de aynen şu dersi vermişti: "Bu tayyareler, bir gün İslâmiyet’e büyük hizmet edecekler. Farz namazlarınızı kılsanız, kılamadığınız zaman kaza etseniz asker olduğunuz için her bir saatiniz, on saat ibadet; hususan hava askeri olanların bir saati, otuz saat ibadet sevabını kazandırır. Yeter ki kalbinde îman nuru bulunsun ve îmanın lâzımı olan namazı îfa etsin.” (T. Hayat 466)

Emekli Askerî Pilot Ali Demirel Ağabey, Üstad Bediüzzaman’dan havacı askerlerle ilgili bir hatırasını şöyle anlatmıştı:

NAMAZ KILSIN KILMASIN, HAVACILARA DUA ETTİM”

1952 senesinde Diyarbakır’da vazifeliyim… Türkiye’ye yeni gelen jet tayyaresiyle uçuş kursu almak için Ömer Halıcı ile beraber Diyarbakır’dan Eskişehir’e gittik. Kursu ve muayeneleri bitirdik, henüz Eskişehir’deyiz. O sırada Üstad Bediüzzaman Hazretleri de Emirdağ’ında. Üstad’ı ziyaret etmeye karar verdik. 1952 senesinin Ekim ayında dört asker, üç sivil olarak yedi kişi bir taksi tuttuk. Askerler, Binbaşı Reşat, Yüzbaşı Ekrem, Ömer Halıcı ve ben… Siviller ise, Eskişehir’in vaaz hocası Abdullah Toprak, saatçi Muhiddin Yürüten ve ev sahibimiz elbiseci Mustafa. Yola çıkmadan bir gün evvel Muttalip’e, Hacı Hilmi Efendi’ye gittik. O da yeni hacdan gelmiş. Üstad’a hurma, misvak, koku, tespih ve zemzem gönderdi.

Üstad’ın yanına vardık. Üstad evvela Hilmi Efendi’nin hediyelerini açtı, hurmaları saydı; sekiz tane… Yedi kişi biz, bir de Üstad, sekiz kişiyiz. Üstad bu tevafuku görünce “Fesuphanallah!” dedi. Sonra bana, “Bir sayı söyle” dedi. Diğerlerinin de birer sayı söylemesini istedi. Sayıları toplayıp ilk söyleyenden başlayarak sağa doğru saydı. Kime denk geldiyse -unuttum kime çıktığını- en güzelini seçme hakkı onun oldu. Küçüğünü alanlara, Üstad, “Yoook! En güzelini alacaksın” diyordu.

Sonra anlattıklarını dinlemeye başladık. “Ben üç zümreye dua ediyorum; bir nurcular, iki Muttalipçiler, üç havacılar” dedi. Hilmi Efendi bütün talebelerini Üstada yönlendiriyordu. O sırada Muttalipçiler’in neredeyse yüzde sekseni aynı zamanda nur talebesiydi. Üstad devam etti: “Bir zamanlar kunduracılar çok geliyordu, bir zaman terziler çok geliyordu, şimdi havacılar çok geliyor; çünkü ben onlara dua ettim, namaz kılsın kılmasın havacılara dua ettim” dedi.

(Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-5)

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.