Kültür Sanat Eğitim ve İletişim Derneği (Köprü-Der) ve Risale-i Nur Enstitüsü Bediüzzaman’ın 53. yıldönümü dolayısıyla “İnsanlık ve dünya barışı için Said Nursi’nin Milliyet Anlayışı” konulu bir konferans düzenlendi. Gebze Kent Meydan Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa konuşması olarak Araştırmacı Yazar Öğretim Görevlisi Mehmet Kaplan katıldı. Programda Gebze Kaymakamı Salih Karabulut, Darıca Kaymakamı Osman Ateş, Darıca Müftüsü Remzi Pehlivan ve dernek yöneticileri yanı sıra çok sayıda kişi yer aldı. Kur'an’ı Kerim okunması ile başlayan program şiir dinletisi ve sinevizyon gösterisi ile devam etti.

ÇAĞIN HASTALIKLARINA IŞIK TUTTU

Said Nursi’nin vefatının 53. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen programda açılış konuşması yapan Köprü-Der Başkanı Mustafa Duman, Bediüzzaman’ın çağın hastalıklarına ışık tuttuğunu söyleyerek, “Bediüzzaman, saltanat, meşrutiyet, cumhuriyet ve çok partili dönemleri yaşamış çağın şahitliğini yapmış, çağlar üssü Kuran’ı mesajı, modern zamanlarda yeniden hatırlatan çilekeş bir âlimdir” dedi. Duman, “Kutlu bir insan olan Bediüzzaman’ı anma ve anlamak, fikirlerini derinlemesine öğrenmek ve yeni nesillere aktarmamız gerekiyor” diye konuştu.

DÜŞÜNCELERİ DAHA İYİ ANLAŞILIYOR

Duman, "Bediüzzaman’ın düşüncelerinin değeri her geçen gün daha da iyi anlaşılmaktadır" diyerek, “Onun memleket sevdası ayrım gözetmeksizin bütün insanlara duyduğu sevginin bugün kamplaşan, kutuplaşan siyaset anlayışına ve siyasetçilere çok şey anlatacağını düşünüyorum. Yaşadığı çağın sorunlarını ve hastalıklarını tespit eden Said Nursi, bütün mesaisini Müslüman toplumun zaafa uğratılan imanını takviye etmek için sarf etmiştir” şeklinde konuştu.

GELECEĞE IŞIK TUTAN BİR ALİM

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim görevlisi Mehmet Kaplan ise Bediüzzaman’ın yaşadığı dönemde geleceğe ışık tutan bir alim olduğunu söyleyerek, “Yaşadığı dönemle kalmayıp eserleriyle fikirleriyle bugünümüzü geleceğimizi aydınlatan bu toprakların yetiştirdiği en büyük maneviyat sultanlarından biri olan Bediüzzaman Said Nursi 1960 yılında 23 Mart’ında hakkın rahmetine kavuştuğundan arkasında bıraktığı tüm maddi servet bir demlik, birkaç bardak, eski bir gömlek, yamalı bir cübbe, sarık, misvak, biraz çay şeker ve on liradan ibaretti.  Manevi miras olarak ise bütün asrın insanlarını aydınlatan Kur'an tefsiri olan Risale-i Nur ile dünyanın her tarafında milyonlarca ‘Kuran telebesi’ bıraktı” diye konuştu.

Gebze Gazetesi