Beden temizliği ve cuma guslünün hükmü nedir?

Beden temizliği ve cuma guslünün hükmü nedir?

“Allah temizdir, temizliği sever.” (Müslim, İmân:147) buyuran Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.), mü’minlerin her haliyle temiz olmaya çalışmasını tavsiye ederken, bunun aynı zamanda Allah’ın “Cemîl” ismine ayna olduğuna işaret etmektedir.

Mü’min gerek bedenen, gerekse ruhen ve ahlâken temizliğe dikkat ettiği müddetçe kâinata ayak uydurmuş, yaratılış kanununa göre hareket etmiş olur. Nezâfet kanunu her an işlemekte ve durmadan devam etmektedir. Durup dinlenmeden çalışan bu kanuna insanın katılması kadar tâbiî bir hâl yoktur. Sinekten file, çiçekten yıldızlara varıncaya kadar, kâinatta tam bir temizlik kanunu hâkimdir. İnsan eli ulaşmadığı ve bulaştırmadığı müddetçe, her şey yaratılışta temizdir, pâktır.

Kalbi, ruhu, duyguları ve lâtifeleri iman nuruyla temizlenip günah ve şüphe paslarından arınan insan, haliyle bedenini, üstünü başını da temiz tutacak, iç ve dış temizliğini birlikte yürütecektir. İşte o zaman imanına göre hareket etmiş, Cenab-ı Hakk'ın Kuddûs, Cemîl, Nazîf isimlerini kendi yaşayışında aksettirmiş olur.

Zaten ruh temizliğine dikkat eden insanın, beden ve dış temizliğini ihmal etmesi düşünülebilir mi? Başta Peygamberimiz (a.s.m.) olmak üzere, onun izinden giden bahtiyar insanlar bu hususa dikkat ve hassasiyetle riayet etmişlerdir. Bu bakımdan onlar temizdir, tâhirdir. Her halleriyle tertemiz olmuşlardır.

Peygamberimiz (a.s.m.) çoğu zaman beyaz elbise giyer, saçına sakalına varıncaya kadar da tertip ve düzene riayet ederdi. Bilhassa beden temizliğinin büyük bir parçası olan yıkanmaya, gusle büyük ehemmiyet verirlerdi. Mübarek teni devamlı misk gibi koktuğu halde devamlı güzel koku kullanır, en az haftada bir kere yıkanır; bunu da sık sık tavsiye eder, üzerinde dururlardı.

Peygamberimizin (a.s.m.) yıkanmakla ilgili hadislerine baktığımız zaman şunlarla karşılaşırız:

Ebû Hüreyre (r.a.) rivâyet ediyor. Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurdular:

“Allah rızası için her Müslümanın haftada bir gün başını ve bedenini yıkaması bir haktır, bir vazifedir.” (Buharî, el-Cumua, 12)

Câbir bin Abdullah’ın rivayetindeki hadis-i şerifin meâli şöyledir:

“Her Müslümanın haftada bir gün yıkanması gerekir. O gün de cuma günüdür.” (Nesaî, el-Cumua, 8; Kenzu’l-ummal, h. no: 21277, 21236)

Hz. Semüre’den gelen rivayete göre Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyururlar:

“Cuma günü abdest alan mü’min ne güzel bir iş yapmış olur, fakat o gün gusletmek daha faziletli ve sevaplıdır.” (Ebu Davud, Taharet 130, (354); Tirmizi, Salat 357, (497); Nesai, Cuma 9)

Bütün bu hadisler beden temizliğinin en az haftada bir gün tekrarlanmasını, bu iş için de cuma gününün tercih edilmesini tavsiye etmektedir. Hatta bu hadislerden hareket eden bazı ulemâ cuma günü yıkanmayı vacip, bazıları da sünnet-i müekkede olarak görürlerse de, bu mendup bir ibadettir. Bu yıkanma, farz olan yıkanmanın dışındadır. Bir insana ne zaman gusül icap etse, vakit geçirmeden hemen yıkanması zaten farzdır. Bunun için bir zaman ve gün yoktur.

Hafta içinde cuma günü yıkanmanın pekçok hikmet ve sevabı vardır. Fakat bu hadisler haftanın sair günlerinde yıkanmanın mekruhluğunu göstermez. Aslında mümkünse her gün yıkanmak, yoksa iki-üç günde bir yıkanmak, en güzelidir. Fakat bu da olmazsa haftayı geçirmemek gerekir. Çünkü bu bedenin sıhhati ve rahatı için mühim faydaları içinde bulundurmaktadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.