Bebeklerde bu belirtilere dikkat!

Bebeklerde bu belirtilere dikkat!

Bebeklerdeki hastalık belirtilerini bazen abartıyor, bazen de önemsemiyoruz. Uzmanlar, ebeveynlerin bebeklerde görülen bazı durumlara özellikle dikkat etmeleri gerektiğini ifade ediyor.

Bebeklerde doktor tedavisi ve önem verilmesi gereken hastalık belirtilerini Avusturya Sen Jorj Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Ayataç anlattı. Ayataç’a göre bebeklerde görülen hastalık belirtileri ve alınması gereken önlemler şöyle:

BEBEĞİNİZDE DERİN UYUŞUKLUK VARSA

“Derin uyuşukluk veya bebeğin uyarılara cevap vermemesi olağan ve normal bir durum değildir. Yeni doğan bebeğin emme, yakalama, özellikle uyarılara ağlama ile cevap verme, hızla yapılan bir gürültüde kollarını önce her iki yöne açma ve daha sonra kucaklama hareketini yapma (Moro refleksi), her iki kollarından veya omzundan tutup kaldırırken başını çok kısa süreli (1-2saniye) tutma gibi normal yani doğan refleksleri vardır.. Bunların olmaması, diğer bir deyimle bebeğin lapa gibi olması (hipotonik) veya bez bebek gibi olması ciddi sorunlar olduğunu (özellikle hipoksik iskemik ensefalopati = beyinin oksijensiz kalması) gösterir. Buna benzer birçok (metabolik, genetik) hastalıklarda bebeklerde hipotoni (gevşeklik ve uyuşukluk) oluşur, çok tehlikeli ve acil önlem alınması gereken durumlardır.”

SÜREKLİ AYAĞINI BÜKÜLÜ TUTUYORSA

“Bebekler yeni doğdukları dönemde kol ve bacaklarını zaman zaman gevşeterek (hipotonik) ve kasıp (hipertonik) sertleştirirler. Bebeğin kasılmış ve sertleşmiş kol veya bacağını kendi istemi dışında düzleştirmek çok zordur, bu refleks dördüncü ay’a kadar sürer ve bu aylardan sonra kol ve bacaklar daha düzenli ve koordine bir şekilde açılırlar. Doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonu beyin’in oksijensiz kalması veya bebeklerde çeşitli nedenlerle oluşan yeni doğan sarılıkları, metabolik ve genetik özellikli hastalıklarda, yeni doğan enfeksiyonu ve ateşli rahatsızlılarda, ayak ve bacak travmalarınında da ayaklar çekili ve bükülü tutulur. Bebeği doktorunuza göstermeniz gerekmektedir.Sıklıkla gazlı bebeklerde ayakların karına doğru çekilmesi izlenir, bebeğin karnına masaj yapma, hafifçe ısıtma, annenin karnına yatırılması ve bebeğin gaz çıkarması rahatlamasını sağlar.”

BEBEĞİNİZ ATEŞLENDİYSE

Bebeklerin immun sistemleri (bağışıklık sistemleri) tam olgunlaşmadığı için çok sık olarak çevreden (özellikle ebeveynlerden ve ziyaretçilerden ve hastaneden) virüs ve bakterileri alarak ateşlenirler, ayrıca iyi beslenememe sonucu susuz kalarak ateşlenebilirler, çok az sıklık da ciddi bakteriyel ve viral nedenlerle sepsis sonucu (Bronkopnömoni=Zatüre, Menenjit vb.) ateşlenmeler olur. Bebeğin periyodik kontrollerinde uygulanan aşılar sonrasında bazı bebeklerde geçici ateşlenmeler olabilir. Genelde tehlikesiz şekilde kendiliğinden veya basit tedavilerle geçer.Bebeğin odasını serinletmek, giysilerini çıkarmak, basit ateş düşürücüler vermek ve gerekirse musluksuyu ile ıslatılmış kompreslerle soğuk uygulama yapmak ateşin düşmesine sebep olur, bu uygulamalarla geçmeyen durumlarda bebeği doktoruna götürmek uygun olur.”

BEBEĞİNİZ SARARMIŞSA

“Yeni doğan bebeklerde genellikle ikinci ve üçüncü gün ortaya çıkan, gözlerde ve vücutta sararma ile genel durumu bozmadan ortalama üç beş gün süren sarılık görmekteyiz. Bebeğin sürekli uyuklaması, meme emmesine engel olan ilk 12, 24 ve 72 saatte çıkan sarılıklar ciddi ve tehlikelidir, çok sıkı takip edilmelidir. Genellikle anne, baba, kan grubu uyuşmazlıkları, sepsis ve enfeksiyonlar ile bebeğin karaciğer, safra yolları ve kan sisteminde oluşan ciddi durumların habercisidir. Doktor muayenesi ve kontrolleri gereklidir. Fototerapi (belirli dalga boyundaki ışık tedavisi) ve kan değişimleri ile bebek sağlığına kavuşur.Gecikmelerde kalıcı beyin hasarları oluşarak bebek ömür boyu nörolojik sekelli (beyin ve sinir sistemi hasarı)kalır.”

DERİDE KIZARIKLIK VE ŞİŞLİK VARSA

“Yeni doğan bebeklerin derilerinin üstünü Vernix caseosa denilen ve bebeği enfeksiyonlardan koruyan bir tabaka vardır, bu nedenle bebekler (anneleri Hepatit ve HİV’li ve bebek mekonyum boyalı değilse) yıkanmazlar, ancak kabaca silerek temizlenirler.Bebeğin cildinde doğumdan hemen sonra yaygın kızarıklık, şişlik ve bebekde ateş, inleme tespit edilirse ciddi bir durum (anne karnında sepsis=enfeksiyon) düşünülerek hemen doktoruna başvurulur.Anne sütü ile beslenen bebeklerde emzirmeden belirli bir süre sonra göğüslerde şişlik, vajinal akıntı ve deride kırmızılıklar (Eritema Toksikum) oluşur, bunlar normal hormonal belirtilerdir, kendiliğinden kaybolurlar.”

BEBEKLERİN GÖZLERİNDEN GELEN SALGI

“Bebeklerin gözlerinden salgı gelmesi ve çapaklanmalar, çok ciddi olmasa bile bazı durumlarda tedaviye direnç göstererek uzun (kronik) hastalık sonucu göz yaşı kanallarının tıkanmasına ve göz yaşının sürekli dışarı akmasına (kronik dakriyosistit) sebep olur, tedavi genellikle cerrahidir, ameliyat gerekir.Bebek genellikle bu enfeksiyonu doğum esnasında anneden alır, erken göz bakımı (koruyucu antibiyotikli damlalar ile) ve masaj yapılarak bu olumsuz durum engellenir.”

BURNU VE KULAĞI AKIYORSA

“Bebeklerin burun mukozaları (zarları) çok duyarlı ve hassastır, ortam ısısı, nem ile değişken olarak tıkanır veya akar. Doğum sonrası bebeğin önce ağzı, daha sonra her iki burun delikleri yüzeye doğru aspire edilir. Güçlü aspirasyon bebeğin burun mukozasını tahriş eder, kanamalara sebep olabilir. Nadiren bebek kalp atışlarının azalmasına (bradikardi) sebep olur. Bebeğin burun akıntısı ve tıkanıklıklarında serum fizyolojik damlatılması uygundur. Kulaklardan dışarıya akan sıvı, dış kulak segresyonu olup, normaldir. Kulakları özellikle ucu pamuklu çubuklarla temizlemek sakıncalıdır. Bu segresyonu temiz bir gazlı bezle silmek yeterli olacaktır.”

BEBEKLERİN AĞZINDAKİ PAMUKÇUKLAR

“Bebeklerin immun sistemleri (bağışıklık sistemleri) zayıf olduğundan, ağız içinde, dil üstünde, damak ve tüm ağız boşluğunu sarıp, yemek ve soluk borusuna uzanan mantar enfeksiyonları (pamukçuk) oluşabilir. Bebekler bu enfeksiyonu anne meme başlarından, emziklerden ve biberon başlıklarından alırlar. Anne göğüs uçlarının ve bebeğin ağız içinin karbonatlı su ile temizlenmesi, biberonların ve emziklerin iyice kaynatılarak sterilize edilmesi, ellerin iyice yıkanması gereklidir.”

BEBEK KUSUYORSA

“Kusma, yeni doğan bebeklerde çok sık görülen bir durumdur. Bebeğin fiziksel gelişimini engellemeyen, yani aylık kontrollerde boy, baş çevresi ve kilo artmasını etkilemeyen kusmalar, genellikle ileri dönemde geçen fizyolojik durumlardır. Mide ile yemek borusu alt ucunun birleştiği bölgenin gevşek olması nedeniyle oluşurlar, genel durumu bozmadan, gelişimi engellemeden kaybolurlar. Genel durumu bozan, büyümeyi engelleyen (kilo ve boy uzamasının durması veya yeterli olmaması) kusmalar ciddi kabul edilmeli ve doktora başvurulmalıdır.

GÖR (Gastro-özofogal reflü) hastalığı, doğumsal mide, yemek borusu, barsakların çeşitli bölgelerinin darlık, tıkanıklık ve doğumsal bozuklukları ciddi kusma sebebidir.

Doğumsal metabolik hastalıklar da ciddi kusma sebebidir; tanıya süratle giderek erken önlem (tıbbi, cerrahi) ile olumlu sonuçlar alınmaktadır. Bebek kanlı kusuyorsa ciddi kabul edilmeli ve erkence tetkik edilmelidir. Annenin meme başı çatlakları sonucu emme sürecinde bu çatlaklardan oluşan kanın bebeğe geçmesi, bebeğin kanlı kusmasının en sık sebeplerindendir. Bu nedenle anne meme başları incelenmelidir.”

Cihan

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.