Gıda Mühendisi Yılmaz, zabıta ve gıda tarım ve hayvancılık müdürlüğü ekiplerinin denetiminin önemine dikkat çekti. Toplum sağlığı açısından işporta tezgahlarda ve sokak başlarında ucuza satılan şeker, çikolata ve lokumların toplum sağlığını tehdit edeceğine dikkat çeken Mustafa Yılmaz, "Sokakta satılan, markası ve üretim tarihi belli olmayan ürünlerden uzak durulmalı. Sevdiklerimize tatlı ikram ederken bayramlarını zehir etmeyelim. Islak, yanık kokulu, matlaşmış, beyazlaşmış, ekşimsi, jelatinsiz çikolata ve tatlılardan uzak durulmalı." dedi.

 

Avrupa, Asya ve Afrika'ya lokum ihracatı gerçekleştiren Arif Bayram Geyik ise vatandaşların markalı tatlıları tüketmesini istedi. Geyik, bayram öncesinde merdiven altı şeker, çikolata ve lokumların düşük fiyatla satıldığını ve bunun da orta ve dar gelirli kesimler tarafından tercih edildiğine dikkat çekerek, "Tatlı sektöründe girdi maliyetleri belli. Temel girdilerin altında satılan şeker, çikolata ve lokumdan halkımız uzak durmalı. Çünkü ürünün kalitesinden, hijyeninden bahsetmek çok zor. Kaliteli bir lokum iki parmak arasında sıkıştırıldığında patlamaz. Hemen eski haline döner, ele yapışmaz." diye konuştu.

 

Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Hidayet Kadiroğlu da bayramlarda hediyelik olarak Batı’nın çikolatayı, Doğu’nun ise şekeri tercih ettiğini söyledi. Şekerleme ürünlerinin bayramlarda farklı tercihlere göre satış performansı gerçekleştirdiğini söyleyen Kadiroğlu, şunları ifade etti: “Hediyelik ürünlerin yüzde 90’a yakını bayramlarda tüketiliyor. Hediyelik grubundaki tüketimin üçte biri ise sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da gerçekleşiyor. Çünkü bu bölgelerimizde geniş aile yapıları var ve geleneksel bağlar hâlâ kuvvetli. Bayramlarda karşılıklı ziyaretler gerçekleşiyor ve hediyeler takdim ediliyor. Hediyeler de doğal olarak şekerleme oluyor. Batı illerinde tercih çikolata olurken doğuya doğru talep şekere dönüyor. Bunun birinci nedeni elbette fiyatlar, çünkü çikolata daha pahalı. Şekerin kilogram fiyatı çikolataya göre daha uygun olduğu için talep görüyor. Diğer bir neden de kültür. Şekerlemenin ülkemizdeki tarihi çikolataya göre çok daha eski. Hatta şeker türkülerimize dahi girmiş durumda.”

 

Merdiven altı üretimin, vatandaşların bilinçlenmesiyle neredeyse sonlandığına dikkati çeken Kadiroğlu, “Merdiven altı üretime yönelik sektör ve ilgili kamu kurumları yıllardır büyük mücadele verdi. Ancak buradaki asıl belirleyici olan tüketici bilinci. Gelir seviyesi yükseldikçe ve tüketici bilinci arttıkça merdiven altı üretimine alan daraldı. Perakende sektörünün modern kanallar şeklinde daha organize hale gelmesi de merdiven altı üretimi sınırladı. Markalı ürünlere talep her geçen gün artıyor.” dedi.