Bu çerçevede bir yıl içinde Suriye’de seçim yapılması öngörülüyor. Şimdiye dek  Esed’li bir çözüme karşı çıkan muhaliflerin Fransa’nın önayak olduğu formülü tartıştığı bildiriliyor.

Suriye iç savaşına siyasi çözüm bulmak amacıyla ocak ve şubat aylarında rejim ve muhalifler arasında gerçekleşen Cenevre konferansından somut netice alınamamasının ardından Batı’da ibre ülkeyi mevcut merkezî yönetimi muhafaza ederek federatif bir yapıya kavuşturmaya döndü. Muhalif kaynaklardan alınan bilgilere göre Fransa’nın başını çektiği Batılı ülkeler, Beşşar Esed’in iktidarda kalacağı, onu devirmek için silahlı mücadele veren muhaliflerin ise kendileri için oluşturulacak eyalet içerisinde kolluk kuvveti olarak istihdam edileceği formülü tartışmaya açtı. Ancak bu formüle muhaliflerin sıcak bakması beklenmiyor. Cenevre-2 adı verilen doğrudan ve dolaylı müzakerelerin şu ana kadar başarısız olmasına neden olan sebeplerden biri Esed’in geleceği üzerindeki ihtilaftı. Muhaliflerin çatı örgütü Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu’ndan (SMDK) bir yetkili, kendilerine iletilen çözüm önerisinin detaylarını Zaman’la paylaştı. İsminin açıklanmasını istemeyen Suriyeli muhalif siyasetçinin aktardığına göre, Esed’in ülkeyi  1 yıl içinde genel seçimlere götürmesi öngörülüyor. Temel hedef olarak, ülkede 4. yılına giren iç savaşta resmî rakamlara göre 150 bin, muhalefete göre ise 300 binin üzerinde Suriyelinin hayatına mal olan çatışmaları durdurmak belirlenmiş.  SMDK yetkilisine göre, koalisyondaki üyelerin bir kısmı ülkenin bölünmesindense federatif bir yapının öngörüldüğü plana olumlu yaklaşıyor, bir kısmı ise Esed’in artık hiçbir şekilde ülkenin başında kalmaması gerektiği görüşünde. Yetkili, Batılı diplomatların Suriye’de giderek güçlenen terör örgütü El Kaide bağlantılı unsurlara karşı da kapsamlı askerî destek sağlama sözü verdiğini belirtiyor.

Zaman’ın ulaştığı Türk yetkililer de söz konusu çalışmayı doğrulayarak Dışişleri Bakanlığı ve güvenlik birimlerinin plana şartlı olarak destek verdiğini dile getirdi. İsmi gizli tutulmak koşuluyla bilgi veren bir Türk yetkili, Ankara’nın şartının Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin gözetiminde ülkenin 1 yıl içerisinde özgür seçimlere götürülmesi olduğunu söyledi. Alınan bu kararın altında ise Türkiye üzerinde giderek artan mülteci yükünün olduğunu belirtti. Bu durumun da Türkiye’nin Suriye politikasında “başa döndüğü” anlamına geldiğini kaydetti.  

MUHALİFLER TÜKENİYOR

Son günlerde Türkiye sınırındaki Akdeniz kıyı bölgesinde bazı kazanımlar elde eden muhalif savaşçıların, ülkenin iç batı bölgelerinde tükenme noktasına geldiği bildiriliyor. Kayıpların en belirgin olduğu şehirlerin başında başkent Şam, Hama ve Humus geliyor. Şam’da Yermuk Kampı, Kadem, Assale ve Tadamun Mahallesi’nin bazı kısımları dışında muhaliflerin rejimle artık savaşabildiği bir cephe kalmadı. Rejim bu bölgeleri de kuşatma altına alarak açlığı bir silah olarak kullanıyor. Muhalifler, Humus ve Hama’da da ağır saldırılar karşısında diğer illere çekilmek zorunda kaldı. Şehirde küçük gruplar halinde hareket eden muhalif gruplar bulunuyor. Varlıklarını halen devam ettirdikleri Halep’te de cepheden iyi haberler gelmiyor. Yaşanan gerilemede dışarıdan yapılan silah sevkiyatının durdurulması ve değişik muhalif gruplar arasında yaşanan iç çatışmalar yatıyor.

Zaman