Mehmet Ali ERDEM

Mehmet Ali ERDEM

Başrolünü oynadığımız hayat filmi

Hepimiz, tüm canlılar ve dahi cansız kabul ettiğimiz maddeler de dâhil olmak üzere, başrolünü oynadığımız bir filmi hem oynuyor hem de seyrediyoruz. Ara ara aklıma gelen bu düşünce dün bir arkadaşımla hasbihâl ederken yeniden daha kuvvetlice belli etti kendini.

Melekî özelliklere sahip ve adı dahi Melek olan arkadaşım “şahit olduğumuz, duyduğumuz, gördüğümüz her şey aslında öncelikle bizim için ve birer mesaj taşıyor, bunu anlamalı, mesajı alabilmeliyiz” diyerek, birçoğumuzun aynı hakikatleri nasıl benzeşik şekillerde aradığımızı, daha doğrusu Yaradanın kendisini bildirmek ve buldurmak için kullarına bazen benzer, bazen farklılaşan yollar çizdiğini daha yakından fark etmem için fırsat tanımış oldu.

Yolların birbirine benzerliği sanatkârın aynı olduğunun, farklılıkları ise sanatkârın sanatının güzelliğini ve sonsuzluğunu göstermektedir.

Bırakın her insanın merkezinde bulunduğu hayatın bir film olmasını, bir tırtılın-kelebeğin hayatı,  demir ve çeliğin araba olma süreci ve sonrasında olanlar ve o karelerde yer alanlardan nice filmler çıkartılır; çıkartılmasa dahi hepsi birer hayat filmdir aslında.

Bu sabahleyin köpeğimiz Tarçın’ın garaj kapısını tırmalamasıyla uyandım. İhtiyacı vardı, dışarı çıkmak istiyordu. Bir an oğluma ya da kızıma seslenmeyi düşündüm, onlar hem gençtiler, oğlanın odası garaja daha yakındı, hem de ben babalarıydım ya böyle bir ast-üst ilişkisinin getirdiği uyandırıp talimat verme hakkım vardı. Sonra birden Melek hanımın sözleri geldi aklıma,  her olay öncelikle bizle ilgili bir mesaj taşımaktaydı. Sorumluluk ilk duyandaydı, o yerine getiremiyorsa en uygun olana seslenebilirdi. Bu sahneyi bir filimde seyretseydim baba ne yapsa daha hoşuma giderdi diye geldi aklıma. Tahmin edebileceğiniz gibi hemen kalktım ve Tarçın hanıma kapıları açtım.

Etrafımızda adı doğrudan Melek olsun ya da olmasın insanlar ve diğer varlıklar var ve aslında hepsi de meleki özelliklerle bize ilahi mesajlar iletiyorlar. Ancak benim gibiler ise bin tanesinden bir tanesini yakalayabiliyor. Mesajların, uyarıların, tavsiyelerin hepsini yakalayabilsek herhalde dünya bir başka gözükürdü bize ve daha güzel olurdu hepimize.

Hayatta tesadüfe tesadüf edilmediğine göre hikmetini merak ederek gerekli mesajı ve dersleri çıkarabilmek, başrolünü oynadığımız hayat filmini güzelleştirecek, hem oynayanlara hem de seyredenlere zevk vererek ilham kaynağı da olacaktır. Netice itibariyle filmin gelirleri maliyetini geçsin ki gösterimi zararla değil kârla kapasın. İşte tam burada hayati bir soru beliriyor, gerçek kâr ve zarar nedir; nedir kazanmak ya da kaybetmek?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.