Bab-i Ali’den medya dünyasına

Geçmişte Bab-ı Ali terbiyesi vardı. Ünlü edebiyatçılar münezzeh mekanlarda bir araya gelir, sohbet eder ve tatlı polemikle atışırlardı.

Nedir Bab-ı Ali?

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Sadrazamlık binasına ve daha geniş anlamıyla Osmanlı hükûmetine verilen isimdi. Günümüz diliyle Bab-ı Ali: Yüce Kapı anlamına geliyordu. Cumhuriyet döneminde Babıali binası İstanbul ilinin Vilayet konağına dönüştürüldü.. Halen bu amaçla kullanılmaya devam etmekte...

Babıali’nin bir başka anlamı Türkiye’nin basın dünyasına verilen isimdir... Neden? Çünkü, Babıali’nin çevresinde Türk basının yoğunlaşmaya başlaması, Osmanlı dönemine dayanır. Osmanlı hükümetinin bu binada çalışması yeni ortaya çıkan Türk basınının haber kaynağına yakınlığı açısından bu binanın çevresinde odaklaşmasına neden oldu.

Babıali’nin bir adı da “İstanbul basını”ydı. Bu sebeple Ankara yeni bir cephe oluşturdu: “milli basın.”

Köprülerin altından çok sular aktı. Gazetecilik kavramı değişti. Radyo, televizyon ve internet medya yazarlığı ve birçok alanda yeni yazar türleri ortaya çıkardı. Ancak şu var ki, gazetecilik meslek itibariyle tartışılır hale geldi.

Kimi gazeteciler bu mesleği “namusuyla” yapmaya çalışıp muhafazakar değerleri korumaya çalışırken, kimi gazeteciler Cumhuriyet döneminin getirmiş olduğu şımarıklıkla palazlandı.

Bu yüzden bir meslektaşımızın şu sözleri bana manidar geldi:

“İnsanı yoldan çıkartan bir meslek bizimkisi. Önce psikolojimiz değişiyor, sonra algı dünyamız. Birden kendimizi önemli, vazgeçilmez, muktedir görmeye başlıyoruz. İktidar ve hükmetme duygusu kuşatıyor fikrimizi, duygularımızı... Hemen meydan okumalar başlıyor. Aynı zamanda kendimizden daha güçlü olanla ilk temasta ona boyun eğme gerçeğini de öğreniyoruz.

"Güç-konum kaygısı konfor- ilişkiler dörtlüsü herşey belirleyen ilke haline geliyor. Yola çıkarken taşıdığımız duygu ve düşünceler, büyük idealler bir bir dökülüyor yollarda. Hızla bedelimiz oluşuyor. Hiçbir değer üretemeyen, üretemediği gibi var olan hiçbir değeri koruyamayan eksen kayması yaşıyoruz.” (Mehmet Gündem, Yeni Şafak)

Sanırım bu düşünce düşüncemizi özetliyor gibi.

Not: Okurlarımızdan gelen nazik mesajları mahcubiyetle okudum. Gözlerim doldu. Teveccühünüze layık olmaya çalışacağım. Allah utandırmasın ve Risale-i Nur hizmetinden bizi uzak tutmasın (Amin).

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.