Ayine-i Samedani, Muhatab-ı Samedani Hz. Muhammed (asm)

Bediüzzaman, Peygamberimize (asm) “Ayine-i Samedani” diyor. Samed kelimesinin üzerinde duralım.

Samed, samediyet, samedani. Allah şöyle buyurmaktadır: ”De ki o Allah birdir, Allah Samed’dir.”

Aşağıdaki izahlar Peygamberimizin (asm) Allah’ın Samet isminin nasıl ayinesi olduğuna bir bakış açısı verebilir.

Kavramlar lügatinde Samed “bir şeye yönelmek, azmetmek, birine güvenmek, adaletle hükmetmek, mutedil ve doğru olmak anlamındaki smd kökünden gelen samed, bir toplumun önde geleni, en şerefli ve şanı en yüce olanı, iş ve ihtiyaç konusunda kendisine başvurulan, üstünde kimse bulunmayan ulu kişi, nüfuz edilemeyen içi dolu demektir.

Bir çok müfessir bu konuda fikirlerini beyan etmiştir. İbn-i Abbas, Mücahid, Said b Cüber, Dahhak, Hasen, İkrime, Şabi, Amir, Said bin el Müseyyeb, Ebul aliye, Katade, Hasan Basri, Ameş, Şakik, Seleme, Rabi ibni Enes, Mukatil ibni Hayyan, ibn Keysan, Ebu Hüreyre, Said Bin Cübeyr, Caferi Sadık, Hüseyin Bin el Fudeyl, Süddi, Ali…

Hicr suresinde “hiçbir şey yoktur ki O’nun hazineleri bizim yanımızda olmasın” buyruluyor. Allah’ın bütün hazineleri Peygamberimizin (asm) yanındadır, istediği an kullanmıştır. Ayine-i Samedani. Onun bütün gücü ona yansır, O’na ayine olur.

Samed ismi Tirmizi ve İbn-i Mace’nin el–Esmaül Hüsna ilgili rivayetlerinde de geçmiştir. Hattabi der ki “Önemli işlerde başvurulan felaket ve ihtiyaç anlarında kendisine müracaat edilen demektir. Samed aslen kastetmek ve yönelmek anlamındadır.”

Beyhaki senedini zikrederek ibn-i Abbas’ın Samed’i şöyle açıkladığını nakleder: ”Samed reisliği ve efendiliği mükemmel olan, üstünlük ve asaleti eksiksiz olan, büyüklük ve ululukta yüksek olan, yumuşaklıkta üstün niteliğe sahip olan, hiç kimseye muhtaç olmayan, istiğnada mükemmel olan, üstün güç ve kuvvet sahibi olan, ilimde kemale eren, hüküm ve kararları tartışmasız uygulayandır. O bütün üstünlük ve yücelik sıfatlarına haiz olandır. Bütün bu sıfatlar Allah’tan başta hiçbir varlıkta bulunmaz, hiç kimse O’na denk değildir, O‘na benzeyen bir tek şey yoktur, bu yüzden Samed Allah’tır. Tek ve üstün güç sahibi olan Allah ne yücedir.”

Hattabi ve Beyhaki’nin izahları doğrultusunda Resulullah (asm) Allah’ın Samet isminin aynasıdır. O isme dayanarak bütün icraatlarını yapmıştır. Hangi konuda Samed’e müracaat etmişse hemen Allah yerine getirmiştir, bütün fiilleri ve mucizeleri samedi bir durum sergiler. En olmaz işler onun Samed’e intisabı ile gerçekleşmiştir. Anasız babasız bir sabi dinini dünyanın tercih alanına sokmuş, büyük dinleri ve büyük devletleri yıkmıştır. Bu da Samedi bir intisapdan ileri gelir. Bu yüzden “ayine-i samedani”dir.

Bediüzzaman bir de Peygamberimize (asm) “muhatab-ı Samedani“ der. Miraç ile Allah’a muhatab olmuştur. Kàb-ı Kavseyn makamına çıkararak muhatab-ı Samedâniyeye mazhariyetle nüzul eden ve saadet-i dâreyne dair ve hilkat-i kâinatın neticelerine ve ondaki Rabbânî maksatlara ait mesâili ve o muhatabın bütün hakaik-i İslâmiyeyi taşıyan en yüksek ve en geniş olan imanını beyan ve izah eden…” O bu muhatab olma ile insanların isteklerini Allah’a götürmüş ve Allah’tan da insanlara O’nun istediklerini getirmiştir. Bu da samedani bir tutumdur, ihtiyaçsız bir İlahtan yine kimseye ihtiyaç duymayan ancak Samed’in ayinesi olan birinin fiilidir.

İbn-i Kayyum’un Allah hakkındaki sözleri: “Allah’ın karşı konulamaz büyük orduları vardır. Bu ordular ancak O’nun emri ile inerler. Öndekilerin,  arkadakilerin ve arada bulunanların maliki O’dur. O’nun güç ve kuvveti sonsuzdur. Otoritesi, iktidarı ve mülkü her şeyi kuşatmıştır. O herşeyi bilir, asla hiçbir şeyi unutmaz, gözleri yeri ve ikisi arasında bulunanları yönetip idare eden O’dur. O bütün bu varlıkların yaratıcısı olduğu gibi bu varlıkların Rabbi ve Malikidir de. İşte böyle olan bir Rabbin benzeri asla olamaz. Çünkü O bütün sıfat ve fiillerinde eşsizdir. Hiçbir sıfatı, iyiliği veya isimlerinin gerçeği olmayan varlıklar anlamı olmayan boş isimlerden ibarettir. Bu yüzden yok sayılmışlardır. Yüce Allah’ın şu sözü bu gerçeği açıkça ifade etmektedir. ‘O’nun benzeri olan hiçbir şey yoktur.” Yüce Allah bu sözü kendi eksiksiz ve mükemmel üstün sıfat ve niteliklerini açıklayan şu ayetlerden sonra söylemektedir.

“Ha mim ayn sin kaf. O Aziz ve Hakim olan Allah sana ve senden öncekilere böyle vahyetmektedir. Göklerde ve yerde olanlar O’nundur. O Yücedir ve Büyüktür. Gökler neredeyse üstlerinden çatlayıp parçalanacaklar. Melekler de Rablerini hamd ve tesbih ederler. Yerde olanlara mağfiret dilerler, haberiniz olsun. Gerçekten Allah bağışlayan ve esirgeyendir. Allah’ın dışında bir takım deliller edinenler ise, Allah onların üzerinde gözetleyicidir. Sen onların üzerinde bir vekil değilsin. İşte biz sana, böyle bir Arapça Kur’an vahyettik. Şehirlerin anası olan Mekke halkını ve çevresinde olanları uyarıp korkutan ve kendisinden şüphe olmayan toplama gününü haber verip onları uyarıp korkutan için o gün onların, bir bölümü cennete, bir bölümü de çılgınca yanan ateşin  içerisindedirler. Eğer Allah dileseydi onların her halde tek bir ümmet kılmış olurdu. Ancak O dilediğini kendi rahmetine sokar. Zalimlere gelince onlar için ne bir veli vardır ne de bir yardımcı. Yoksa O’nun dışında başka bir takım veliler mi edindiler? İşte Allah veli olan O‘dur, ölü olanları da dirilten O’dur. O her şeye güç yetirendir. Hakkında ihtilafa düştüğünüz herhangi bir şey, artık O’nun hükmü Allah’ındır. İşte benim Rabbim olan Allah. Ben O’na tevekkül ettim ve yalnızca O’na dönüp yönelirim. O göklerin ve yerin yaratıcsıdır. Size kendi nefislerinizden eşler, davarlardan da çiftler var etti. Sizleri bu tarzda türetip yayıyor, O’nun benzeri gibi olan hiçbir şey yoktur, o işitendir görendir.”

Yücelik, üstünlük, ululuk, büyüklük, güç ve kuvvet, hikmet, mülk, hamd, mağfiret, merhamet, konuşma, dileme, ölüyü diriltme, geniş ve mükemmel kudret, kulların arasında hükmetme, gökleri ve yeri yaratma, işitme ve görme gibi bütün üstün mükemmel sıfatlarla nitelenen bu varlığın bir benzeri ve eşi yoktur. Zira o hiç kimsede bulunmayan sıfatlara, isimlere ve fiillere sahip bir varlıktır. O’nda bulunan bu özelliklerin hiçbirinde bir eksiklik ve kusur yoktur. O’nun özellikleri hiçbir varlığınkine benzemez, bu yönüyle O’nun bir benzeri olan hiçbir şey yoktur” denilmiştir.

Bu ismi bilmenin faydaları

Her Müslüman Allah‘tan başka Samed başkasına ihtiyaç duyma, olmadığını bilmelidir. O’nun tek ve bir olduğunu bilerek yalnız O’na yönelmelidir. Bütün ihtiyaç O’nun tek ve bir olduğunu bilerek yalnız O’na yönelmelidir. Bütün ihtiyaçlarını O’ndan istemeli, her sıkıntıda O’na sığınmalıdır. Reislik ve efendilik ahlakını edinmeli, böylece insanların başvurduğu, ihtiyaçlarını karşılamak için O’ndan istemeli, her sıkıntıda O’na sığınmalıdır. Reislik ve efendilik ahlakını edinmeli, böylece insanların başvurduğu, ihtiyaçlarını karşılamak için kapısına yöneldiği kimse olmaya çalışmalıdır.

İnsanlardan veya başka varlıklardan herhangi bir aracı olmadan direk Allah’tan talepte bulunmalıdır, istek ve taleplerine ulaşmak için kabirlere koşup sığınan kimseler gibi yapmamalıdır. Zira bu kimseler Allah’tan korkar gibi hatta daha fazla bir korkuyla kabirlerin önünde eğilir, tam bir içtenlikle dileklerde bulunurlar.

Her türlü anlaşmazlık durumunda Allah’ın dinine başvurmalı ve yalnız O’nun yasalarını hakem kabul etmelidir. Başına gelen bütün olaylarda tek başvuru kaynağı Allah’ın dini olmalı, sıfat ve nitelikleri üstün olanın indirdiği Kitab’a ve peygamberlerin sünnetine daima müracaat etmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum