Selahattin GEZER

Selahattin GEZER

Ayasofya aklımız, Mescid-i Aksa yüreğimiz!

Denge taşlarımız düşmüş…

Aklımız oynamış, yüreğimiz yanmış! İki hasret ateşi arasında dilimiz kavrulmuş! ‘Hırsız evden olunca, öküz bacadan çıkar!’ derler… Haddine mi zındıkanın,  gelip kilit vursun Ayasofya’ma?  Haddine mi küffarın,  gelip çiğnesin Mescid-i Aksamı? Onlarda o yürek bulunur muydu hiç?  Bizim yüreksizlerimiz olmasa idi...

Bediüzzaman Hutbe-i Şamiye’de, gençliğinin baharında, asırlık yüreği ile yana yakıla gelecekteki tehlikelerin bertaraf olması için, İslam Birliğini tavsiye ederken, o asrın münafıkları da, istikbalin bozulması için, iğrenç tohumlarını ekiyorlardı… Tohumlar kısa zamanda netice verdi… Mescid-i Aksa ve Ayasofya Müslümanlar içinde, etrafında ezan sesleri varken, tutsak edildiler ve taşları ağlattılar…

Mescid-i Aksa ve Ayasofya denge taşlarımız; yerinden oynamış, dengemiz bozulmuş... Bu Tarihin yükünü sırtına almış Mabetlerden biri ilk kıble, diğeri ise, Türk milletinin İslam için kahraman evlatlığını tasdik eden Ayasofya. Denge taşlarımız yerinden oynadığından beri başımız dönüyor, ayaklarımız dolaşıyor, boş boş etrafımıza bakınıyoruz...

Kendisi büyük, fethi büyük komutanın, bedduası da büyük oldu. Asırlarca sevdası çekilen fethin nasip olduğu muhteşem Fatih’in, kıyamete kadar abdestli namazlı görmek istediği Ayasofya’nın namaz ve kur’an ciğerleri sökülüp atılmış… O gün bugündür arada yüzümüz gülse de, hiç iki yakamız bir araya gelmedi... Beddua, asırlarca kükremiş sesimizi kıstı, yiğitliğimiz atamızda dedemizde kaldı… Mescid-i Aksa, duyarsız ve onun bunun adamı olan Mısır ve Arap liderlerinin, tasa etmeyen, dertlenmeyen arızalı Müslümanların gözü önünde, alçak İsrail’in oyuncağı olmuş. Bir avuç Filistinli, ölüme kafa tutarcasına Mabede kendini adamış. Birde kirli ruhunu bir kenara bırakarak, asil ruhuna yeniden kavuşan şimdiki onurlu devletimiz zulme haykırmakta… Elbette duyarlı olan başka Müslümanlarda var…

Oynattılar taşımızı, bozuldu dengemiz…

İç etkenlerle Ayasofya düşmüş, yerinden kaymış ve yine İslam âleminin duyarsız olmasından, özellikle Arap idarecilerin, servet edinme karşılığı yönettikleri ülkelerinin göz yumması ile, Mescid-i Aksa denge taşı kaymış. İslam âleminin kafasına manevra gerekiyor… Ehil yöneticiler tarafından, imanlı hekimler tarafından, manevra yaptırıp bu ‘Epley’ Manevrası ile (vertiko) baş dönmesinden kurtulmamız gerekiyor… 

Nasıl denge düzelecek? Ayasofya ve Mescid-i Aksa hürriyetine kavuşarak, zincirlerini kırarak… Çok acı ki, akıllar zincirli, akıllar dank etmiyor… Sembolleşmiş Mabetlerin zincirini, önce kafalarda kırmalı… Kafadaki zincirler parçalanmadan ikisi de esir, ikisi de garip… Ah Mescid-i Aksa! Evet, sen bir başka garipsin!

 

Aklımıza takılan Ayasofya ve yüreğimizden hiç çıkmayan acı Mescid-i Aksa! Üç öğün petrolü ekmek üzerine sürüp, petrol şımarıklığı yaşayan, dünyaya Dolar Dolar bakan Arap şeyhleri ve krallar: Sizlerin fantezileri ve dışarıdan yönetilmeye müsait karakterleriniz, batılıların Müslüman’ı ezmesine ve iştahla devam etmesine sebep oldu...

Aslında Mescid-i Aksa sizin kişiliksiz halinizin eseri... Yahudi, silahı ile ve kendi Mabedimize postallarıyla girerken, senin naçar halini ilan ediyor... Senin erkekliğin sadece hayvani, sadece üremen var… Mabedin ve ilk kıblen kıvranışta, Filistin Filistin yakarışta… Askere kafa tutan bir çocuk kadar yüreğin yok... Dünyayı fazla yemişsin, zorlandığında yüreğini de bırakmışsın altın klozete...

Evet, denge taşlarımız düşmüş; dengemiz bozuk, başımız dönüyor... Biri Ayasofya, biri Mescidi Aksa; bizi dengede tutan taşlarımız... Kur’an’ın emirleri işitilmeyince Siyonist sesler işitiliyor, arızalı sesler işitiliyor, zındıka ve İngiliz üflemeleri ruhumuzu sıkıyor… Bozuk eller kafamıza manevra yaptırıyor, taşlar yerine oturmuyor… Boş kalabalıklarda, ikisine de duyarsız ve zafiyet geçirmiş iman hali var… İkisi de bizim insanlarımız tarafından boynu bükük...

Ah ki Mescid-i Aksa, o daha bir mahzun, kalabalıklar içinde daha bir sahipsiz. Yahudi postalla yüreğini çiğniyor… Evet, bir an evvel Kur’an’ın Hakikatleri ile kafamıza manevra yaptırmalı; taşlar yerine otursun diye… Yoksa kıyamete kadar başımız dönecek, bu vertiko’dan kurtuluş olmayacak, gelecek nesilleri de bu suça ortak edeceğiz... 

Ayasofya ve Mescid-i Aksa,  gerçek sahiplerine imanlı idareciler tarafından teslim edilene kadar, dengemiz hep bozuk olacak… Ayasofya ve mescidi aksa esir oldukça, dengemiz hiç olmayacak, bu kalem ise naçizane haykırmaya devam edecek…
Allah’ım, Alem-i İslam’ı baş dönmesinden kurtar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum