Sikke, Hâtem, Turra-1

Risâle-i Nûlarda çok fazla kavram var. Her bir kavram için ayrı ayrı çalışmak ve tefekkür etmek icap ediyor. Bu kavramlardan “Sikke, Hâtem, Turra” üzerinde durmak istedik. Çünkü bu üç kavram Risâle-i Nûrlarda çokça yer alıyor. Ayrıca bu kavramlar bir birine yakın manalar taşıyor. Fakat farkları var. Bu üç kavram incelendiğinde farkları dâhâ müşahhas misallerle anlaşılıyor. Öncelikle bu kavramlara kısa lügat mânâları ile başlayalım ve sora Risâle-i Nûrlarda geçtiği cümle ve paragraflar ile devam edelim inşâallah.

Sikke: Damga; nereye ve kime âit olduğunun bilinmesi için konulan mühür. Sahibini gösteren damgadır.

Hâtem: Mühür ve tescil. En son vurulan mühürdür. Nüfus cüzdanlarına nüfus müdürlüğü tarafından vurulan mühür olarak düşünürsek, o mühürle birlikte cüzdan son hâtem ile mühürlenmiş ve kullanıma girmiştir.

Turra: Mühür, padişah damgası, padişah imzası. Turra, daha hususi ancak umuma bakan bir mühür olmalıdır. Padişahların mührünü herkes kullanamaz. Her yerde geçerli ve şümullüdür.

Şimdi de Risâle-i Nûrlardan bu kavramlarla ilgili yerler üzerine tefekkürlerimizi ve düşüncelerimizi paylaşalım.

“Bir Vâhid-i Ehad, şu kâinat sarayında taklit edilmez sikkeleriyle, …( Yirmi Üçüncü Söz)” Bu cümleye göre sikkelerin taklid edilmez oluşunu anlıyoruz. Dikkat edilirse taklid edilmez sikkeler şu kâinat sarayı denilerek kâinat sarayındaki sanatlara işaret edilmiştir. Demek kâinat sarayına Vâhid-i Ehad, taklidi mümkün olmayan ve direk sahibini gösteren mühürler ve sikkeler koymuştur. O halde o sikkeler Vâhid-i Ehadı göstermektedir. Yani öyle bir Zat ki hem sarayın bütün müştemilâtına tecelli etiği ve idâre ettiği ve cilveleri sarayın bütününde göründüğü gibi o sarayın hususî tezyinâtında da birlik tecellileri görünmekte ve Vâhidiyetinin şümûlü içersinde Ehadiyetinin de birlik tecellilerinin sikkeleri görünmektedir.

“Masnuattan herbir masnû üstünde, Hâlık-ı Külli Şeye mahsus bir sikkesi;….( Yirmi İkinci Söz) ” Her bir masnû üzerinde yani taklidi mümkün olmayan sanat eserleri üzerinde her şeyi halk eden Vâhid-i Ehadin hususî sikkeleri yani Ehadiyet mühürleri görünmekte(sanat ve tezyinat gibi) ve o hususî sikkeleriyle Hâlık-ı Külli şey her bir masnûda kendini tanıttırmakta ve bildirmektedir.

“Herbir masnûun yüzünde öyle bir sikke vardır ki, ancak herşeyi halk eden Hâlıka mahsustur…( Mesnevî-i Nuriye - Lem'alar) “ Her bir masnûun yüzündeki sikke ise her bir insanın alâmet-i fârikası olan ve Vâhidiyet içersinde Ehadiyet tecellisi olan simaların farklılığıdır. Yani her bir insanın siması o masnûun yüzüne vurulan birlik sikkesi ve mührüdür ki o farklılık sikkesi yine Vâhidiyet sırrı içersinde Ehadiyet tecellisini göstermektedir. “Herbir masnûun yüzünde öyle bir sikke vardır ki, ancak herşeyi halk eden Hâlıka mahsustur….” Demek ki her masnûdaki sikkeler sadece her şeyi yaratan ve halk eden Vâhid-i Ehade hastır ve taklidi mümkün değildir. Bir çiçekteki veya bitkilerdeki sanat ve tezyinat o taklid edilmez sikkeler olarak o çiçeğin hâlıkına has sikkelerdir.

“Eğer bütün emsalim ve yüzümüzdeki sikke-i kudret…( Otuz İkinci Söz)” Bütün emsalim, yani bütün masnûdaki Kudret sikkesi aynı ise yine bu sikke taklid edilmez bir zatı göstermektedir. Hakîkâten Vâhid-i Ehad sikkesi bu noktada daha berrak görülmektedir. Bütün emsallerde ve o emsallerin yüzlerinde benzer ve aynı sikkeler Vâhid-i Ehade işaret etmektedir.

“Herbir mahlûk-u cüz'î üstünde ehadiyetin sikkesi olduğu gibi;…( Mesnevî-i Nuriye - Nur'un İlk Kapısı)” Burada da külde tecelli eden Vâhidiyet içinde cüzde tecelli eden Ehadiyet sikkeleri nazara sunulmuştur.

Sikke ile dâhâ çok masnâattaki Vâhid-i Ehad tecellilerini anlamaya çalışıyoruz.

“Göreceksin ki bir Sâni-i Zülcelâlin, bir Fâtır-ı Zülcemâlin, o serilmiş ve serpilmiş masnuattan herbir masnu üstünde, Hâlık-ı Külli Şeye mahsus bir sikkesi; ve herbir mahlûku üstünde, Sâni-i Külli Şeye has bir hâtemi; ve kalem-i kudretin birer menşûru olan sahâif-i leyl ve nehar, yaz ve baharda yazılan tabakat-ı mevcudat üstünde, taklit kabul etmez bir turra-i garrâsı vardır.( Yirmi İkinci Söz)”

Yukarıdaki izahlarda;
• Her bir masnûu üzerinde hususi sikke;
• Her bir mahlûk üzerinde has bir hâtem;
• Tabakat-mevcûdât üstünde taklid kabul edilmez parlak turra denilmektedir.

Masnû, sanat eseri demektir. Sanat eserinin en önemli özellikleri ise üstündeki sanat ve süslemelerdir. Tezyinat ve tasvirâttır. Bir kelebeğin üstündeki hususî süslemeler ve sanatlar Hâlık-ı Külli Şeye mahsus sikkelerdir.

Mahlûk, yaratılmış, yoktan var edilmiş olan mevcuttur. Her bir yaratılmış mahlûkun üstünde Sâni-i Külli Şeye has bir hâtem vardır. Hâtem, bir nevi mühür, en son tekâmül halin tescillenmesi ve tamamlanmasını gösterir.

Tabakat-ı mevcûdât, varlıkların tabakaları, dereceleri, gruplarıdır. Yani bütün var edilen ve yaratılan mevcâdâtın bütünüdür. İşte bu tabakat-ı mevcûdât üstünde, taklidi kabul edilmez bir turra vardır. Turra ise mühür, padişah damgası, padişah imzası mânâlarındadır.

Yaratılan her bir mahlûk “Hâlık-ı Külli Şey” tarafından öyle bir şekilde halk edilmektedir ki kemâl-i cemâl şeklinde en güzel şekliyle yaratılmakta ve üzerlerinde en son kemâlde bir hâtem ile mühürlenmekte ve tamamlanmaktadır. Yaratılan bütün mahlûkatta bu hâtem vardır ve o hâtem en mükemmel bir şekilde sahibini göstermektedir.

Yaratılan her bir mahlûk öyle sanatlı ve süslüdür ki o süsleri ve sanatları bir sikke olarak Hâlık-ı Külli şeyi göstermektedir.

Bütün mevcûdât tabakaları mahlûk ve masnûlardan meydana gelmektedir. Öyleyse onların heyet-i mecmuasında tezâhür eden sikkeler ve hâtemler ile birlikte öyle bir turra daha vardır ki tabakat-ı mevcûdât bütünüyle tek bir turra ile tescillemiş ve bütün kâinatın mutasarrıfı ve ezeli padişahı ünvânlarını ihsas eden turra-ı garrâ ile imzalanmış ve has bir mühür ile sadece ezelî padişah olan Hâlık-ı Külli Şeyin irâde, ilim ve kudretinin kâinatı kuşatan tecellisi gösterilmiştir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum