Risale Haber - Haber Merkezi

Geçtiğimiz hafta Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından alınan  birliklerde mescitlerin bulunmasına yönelik karar, OdaTv'de Murtaza Demir'in yazısıyla eleştirildi. Müslüman aleminde yaşanan acı ve dramları da camilere bağlayan Demir; "Bunca cehalet karşısında medeni dünya size-bize gülüyor ve soruyorlar; Atatürk’ün gösterdiği “muasır medeniyet” hedefine mescitle mi ulaşacaksınız?" dedi.

Mescit Açmak Bölücülük!

Kemalist anlayışın sakız ettiği 'Kamusal Alan' ifadesine de yer vermeyi unutmayan yazar; "Kışlaya, okula, kamu kurumlarına mescit açmak bölücülüktür; laiklik ve demokrasi karşıtlığıdır, gericiliktir." dedi.

DARBECİ KENAN EVRENİ ÖRNEK AL

Murtaza Demir, mescit açılmasını isteyenleri 'şeriat isteyen dinciler' olarak nitelendirirken; halktan gelen bir talebi değerlendiren ve mescit uygulamasını onaylayan Orgeneral Necdet Özer'e Kenan Evren'in hayatından ders çıkarmasını salık vererek "Sn. Necdet Özel; tutumunuz laikliğe ve eşitliğe aykırıdır..." dedi.

Yazıdan akıllara zarar bir kaç kısım ise şöyle:

...

“Düşünce, din ve inanç özgürlüğü” hakkı salt mescit ve camide ibadet edenler için geçerli değildir. Türk toplumu tornadan çıkan kereste mi ki, herkesi aynı kategoride değerlendiriyorsunuz? Personelinizin iki adım ötedeki camiye gidip, dini sorumluluklarını yerine getirmesine dair bir engel mi var? Böyle bir sorumluluğunuz yoktur Komutan.

‘Kişiye özel’ cami yapanlar, cami üzerinden iftira üretenler, camiyi siyaset merkezi haline getirenler caminin ibadethane özelliğini kaybetmesinin nedeni oldu. Siyasallaştı ve gerçek dindarlar camiden uzaklaştı… Hal böyleyken, “kışlaya cami isterüüük!” diyenler, inananlar değil, “şeriat isterüüük” diyenlerdir. Bu zihniyetin kurduğu tuzaklara, “Ergenekon, Balyoz” gibi iftira ve alçaklıklara ses çıkarmayan siz, şimdi de tutmuş “kışlaya mescit” diyorsunuz! Kenan Evren’in yaşamından hiç mi ders çıkarmadınız?  

...

Dincinin ahlakı olmaz, dindardan ise bu tür talepler gelmez komutan… Dindar, ibadetini her türlü yapar ve Hakk’a her yerde ulaşır. Oysa dincinin talebi bitmez; bin bir surattır, güvenilmezdir, kötüdür!.. İnsan yakmaktan tutun,  kelle kesmeye, kadın pazarlamaya, hazineyi soymaya, hırsızlığa, emperyalizmle işbirliğine, “milli orduyu kumpas kurmaya” ve arkadan vurmaya kadar gider. Kurtuluş savaşını, Derviş Vahdetileri, Teğmen Kubilayları unutmayın! Sizin, cami-mescit, cemevi açmak gibi sorumluluğunuz yoktur…

...

Kışlaya, okula, kamu kurumlarına mescit açmak bölücülüktür; laiklik ve demokrasi karşıtlığıdır, gericiliktir.