Mehmet Ali ERDEM

Mehmet Ali ERDEM

Arapça diğer dillerden üstün müdür?

Medeniyetin kilit taşları: Kelimeler (2)

Nasıl ki Arabın arap olmayana üstünlüğü yoksa Arapçanın da diğer dillere üstünlüğü yoktur.

Nasıl ki müminlerin üstünlüğü takva ile ise, kelimelerin üstünlüğü de madde (ait oldukları dil ailesi) ile değil, mana ile yani taşıdıkları, ifade ettikleri anlam iledir. Mesela Türkçe alçakgönüllü kelimesi Arapça olan mütevazı kelimesinden daha değersiz değildir.

Alçakgönüllü: sıfat mecaz Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse), engin gönüllü, mütevazı, tevazulu "Alçak gönüllü olmak yine yüksekliği artırır." - N. F. Kısakürek

Mütevazı: sıfat (müteva:zı) Arapça 1. sıfat Alçak gönüllü; "Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm." - A. H. Müftüoğlu 2. Gösterişsiz, iddiasız; "Düğün sahibinin bütçesi ne kadar dar ve mütevazı olursa olsun, hokkabaz şarttı." - S. Ayverdi (TDK)

Bu örneklerden hareketle; “Düğün bütçesi mütevazıydi” yerine “Düğün bütçesi alçakgönüllüydü” diyemeyiz. Alçakgönüllü kelimesi daha çok karşılıklı ilişkilerde sergilenen mütevazı tavır; mütevazı kelimesi ise daha çok abartıya kaçmayan tarzın seçilmesidir. Bu iki kelimenin de dilimizde bulunması dilimiz için bir zenginliktir ve birisi için diğeri asla feda edilemez. Aksi halde “Ödül töreninde oldukça mütevazı bir kıyafet giyerek takdirleri toplayan İbrahim Bey, alçakgönüllülüğü ile de kalpleri fethetti” cümlesini kurmakta zorlanırız.

Kökeni – kültürü -  coğrafyası birbirine yakın dillerden eş anlamlı kelimeler alınması halinde, bu kelimeler zamanla kısmen de olsa anlam kaymalarına uğrayarak dilin derinleşmesine ve zenginleşmesine katkıda bulunurlar. Mesela; kalp Arapça, gönül Farsça, yürek ise Türkçe kökenli kelimelerdir ama “Allah’ın gönlüme tındırdığının peşinden gidecek cesaret yüreğimde var çok şükür, dilerim ki kalbim de buna dayanır” cümlesinde yabancı kelime yoktur. Kökeni Türkçe olmayan kelimeler vardır ama Türkçe olmayan kelime yoktur.

Kalp uzmanı-Gönül uzmanı-Yürek Uzmanı farklı mesleklere ve meşreplere işaret eder.

Gönüllü, yürekli, kalpli denildiğinde de yaptığı çağrışımlar birbirinden farklıdır.

Arapça, Türkçe, Kürtçe ve Farsça birbirinden çok sayıda kelime almıştır. Bu kelimeleri alırken de (en azından Türkçe için söyleyebilirim) kendi dil yapısına uydurmuştur. Mesela “dershane” kelimesi; ders Arapça, hane Farsçadır ama dershane Türkçedir. Arapçada ya da Farsçada dershane diye bir kelime yoktur. Dershane kelimesinden dershaneci(lik) kelimeleri türemiş olup sonuna aldığı eklerle de (dershanede, dershanenin, dershaneciler gibi) Türkçeye katkı sağlamaktadır.

Aynı anlama gelen Almanca, İngilizce kelimelerin alınması ise aynı katkıyı sağlamayacağı gibi dilin kirlenmesine ve giderek yabancılaşmasına yol açacaktır.

Kelime hazinesi genişleyenler akıllarıyla idrak ettiklerini, gönüllerine ilham olunanları daha etkili bir şekilde paylaşma imkânına sahip olurlar.

Kelimeler ve manalar konusunda Bediüzzaman ne düşünmektedir? Medeniyetimizin yeniden inşasında hangi diller nasıl ve neden etkili olabilir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum