Alaaddin BAŞAR

Alaaddin BAŞAR

Anlamak yetmiyor...

“İlimde iz’an-ı kalb olmazsa, cehildir. İltizam başka, itikad başkadır.” Mektubat

Bir şeyin doğruluğunu kalbin kabûlüne iz’an denilir. Bu kabulü, itikat takip eder; yani kalp o şeye inanır ve onu sever.

Akılda da buna benzer bir sıra takip edilir. Bir şeyin güzel, doğru ve faydalı olduğunu aklın sadece anlaması yeterli değildir. Anladığını uygulamaya koymadıkça, edindiği bu bilgiden fayda göremez.

Buna göre, iz’an bir şeyi kalbin kabûl etmesi, itikat ise ona inanması ve ona bağlanmasıdır.

Meselâ, insan aklı, tevazu göstermenin güzel, kibirli olmanın ise çirkin olduğunu bilir, idrak eder. İş bu kadarla kalırsa, o kişi tevazuun faziletinden fayda göremeyeceği gibi, kibir afetinden da kurtulamaz. Böyle bir kimsenin tevazudan habersiz olduğuna hükmedilir; isterse bu konuda ciltlerle kitap yazmış olsun. Tevazuun güzelliğini kalbin de kabûl etmesi ve ona sahip olma konusunda bir istek duyması gerekir. İşte bu kabûl ve isteğe “iz’an” denilir. Böylece itikadın kapısına varılmıştır. Kalp buna kesinlikle inandı mı, artık tevazu o adamda hâl olmaya başlar.

Buna göre, bir fikrin doğruluğunu aklın kabûl etmesi ve kişinin ona taraftar olması iltizamdır. Bu kadarı yeterli değildir. O düşüncenin akıldan kalbe geçerek itikat haline dönüşmesi gerekir.

İslam’ın insanlık âlemi için yegane kurtuluş reçetesi olduğunu aklen kabûl eden bir bilim adamı, bunu kalbine de sindirmeli ve Müslüman olma yoluna girmelidir. Bu bilgi, onun imanına yardımcı olmadığı taktirde, İslâm’ı bilmesi onu İslâm’ın cahili olmaktan kurtarmaz.

Bediüzzaman bu gibi insanlar için “gayr-i mümin bir müslim” tabirini kullanır. Yani İslâm’ı prensip olarak kabûl etmiş, fakat ona iman etmemiş kişi, mümin olamayacağı gibi, müminler diyarı olan cennetten de nasip alamaz; tıpkı, asr-ı saadette Allah Resûlüne(asm.) Muhammed-ül-Emin dedikleri halde, O’nun peygamberliğini kabûl etmeyenlerin şirkten ve cehennemden kurtulamayışları gibi. Zafer

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.