Ali Ulvi Kurucu'nun torunu dedesini anlattı
İkindileri Kur'an’ı Kerim’den gece namazda okuyacağı cüzü bana dinletirdi
İslam alimleri, yaşadıkları döneme gerek hayat tarzlarıyla gerekse ilimleriyle damga vurdular. İşte bu alimlerinin torunları da dedelerinin yolunu rehber edindiler. Ali Ulvi Kurucu'nun torunu Şeyma Bulut dedesini anlattı.
Okuduğu cüzleri ilk bana dinletirdi
Cumhuriyet sonrasında İslâmiyet’i yaşayan ve onu öğretmek için çalışan bir aileye mensup olan büyük İslam alimi Ali Ulvi Kurucu, ailesiyle birlikte 1939 yılında Medine’ye göç etti. Babası tarafından iyi bir din eğitimi almak için bu topraklara yerleşen Kurucu, 3 çocuğunu da burada yetiştirdi. Kurucu’nun torunu Şeyma Bulut da dedesinin yanında büyüdüğünü söyleyerek bu durumun hayatında derin izler bıraktığını söylüyor.
Riyad’da Princess Nourah bint Abdulrahman Üniversitesi'nde İslam Bilimleri alanında hocalık yapan Bulut, “Anneannem ve dedem beni ilk kız torunları olarak çok severlerdi. Almanya’dan ilk geldiğimizde Arapça ve Kur’an’ı Kerim öğrenmem için beni Harem Şerif’in karşısında bir Kur'an kursuna verdiler. Kursta ne okuduk ne ezberledik onları dedeme anlatırdım” diyor. 9 yaşında, dedesinin kıldırdığı teravih namazında okuyacağı duaları önce kendisine okuduğunu söyleyen Bulut, “İkindileri Kur'an’ı Kerim’den gece namazda okuyacağı cüzü bana dinletirdi, yanlışları çok azdı. Ramazan bittikten sonra bana dinlediğim için altın bilezik almıştı” diyor.
‘Sen akıllı kızsın sana bu yakışmaz’
Torunlarının yanlışlarını kızarak değil öğütle düzeltmeye çalışan bir dede o. Bu durumu torunu Bulut şöyle anlatıyor: “Sinirlendiği de olurdu ama bize kızarak değil, anlatarak çözmeye çalışırdı. ‘Sen akıllı kızsın sana bu yakışmaz’ derdi mesela. Bu da benim hatamı anlamamda yeterli olurdu. Yine bir iş yapılırken çabuk yapılmasanı severdi ve genelde telaşını saklayamazdı. Büyüdükçe dedemle sohbetler daha da güzelleşmeye başladı. Rahmetli dedemin sabrı merhameti ve güzel huylarından çok şeyler öğrendim. Şimdi bunu çocuklarımla ve talebelerimle uygulamaya çalışıyorum.
”2001’de eşimle eğitim için Malezya'ya gittik, 2 çocukla master ve doktora hazırladım, çok zor anlar geçirdim, hep rahmetli dedemin fotoğrafı çıkıyordu karşıma. Sanki bana sabır ve kuvvet veriyordu. Dedemin gidişi içimizde büyük bir boşluk bıraktı, bize mal mülk bırakmadı ama ilim ve güzel hatıralar bıraktı. Umarım ona layık olabiliriz.”
Yeni Şafak
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.