Alem-i İslâmın terakkisinin birinci kapısı şeriat dairesindeki hürriyettir

Alem-i İslâmın terakkisinin birinci kapısı şeriat dairesindeki hürriyettir

Medeniyettem istifam, sizi düşündürecek

Risale Haber-Haber Merkezi

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Divan-ı Harb-i Örfî adlı eserinden bölümler)

Tenbih

Medeniyettem istifam, sizi düşündürecek. Evet, böyle istibdat ve sefahete ve zilletle memzuç medeniyete, bedeviyeti tercih ediyorum. Bu medeniyet, eşhası fakir ve sefih ve ahlâksız eder. Fakat hakikî medeniyet, nev-i insanın terakki ve tekemmülüne ve mahiyet-i nev’iyesinin kuvveden fiile çıkmasına hizmet ettiğinden, bu nokta-i nazardan medeniyeti istemek, insaniyeti istemektir.

Hem de mânâ-yı meşrutiyete iptilâ ve muhabbetimin sebebi şudur ki: Asya’nın ve âlem-i İslâmın istikbalde terakkisinin birinci kapısı meşrutiyet-i meşrua ve şeriat dairesindeki hürriyettir. Ve talih ve taht ve baht-ı İslâmın anahtarı da meşrutiyetteki şûrâdır. Zira, şimdiye kadar üç yüz yetmiş milyon İslâm ecanibin istibdad-ı mânevîsi altında eziliyordu.

Şimdi hâkimiyet-i İslâmiye, âlemde, bahusus bundan sonra Asya’da hükümfermâ olduğu halde, her bir ferd-i Müslüman hâkimiyetin bir cüz-ü hakikîsine mâlik olur. Ve hürriyet üç yüz yetmiş milyon İslâmı esaretten halâs etmeye bir çâre-i yegânedir. Farz-ı muhal olarak, burada yirmi milyon nüfus, tesis-i hürriyette çok zarardîde olsalar da, feda olsunlar. Yirmiyi verir, üç yüzü alırız.

Yazık! Eyvahlar olsun! Bizdeki unsurlar, ırklar, hava gibi muhtelittir. Su gibi memzuç olmamışlar. İnşaallah, elektrik-i hakaik-i İslâmiyetle imtizaç ederek, ziya-yı maarif-i İslâmiye hararetiyle kuvvet tevlid ederek bir mizâc-ı mutedile-i adalet vücuda gelecektir.

Yaşasın meşrutiyet-i meşrua! Sağ olsun hakikat-i şeriat terbiyesinden tam ders alan neyyir-i hürriyet!

İstibdadın Garibüzzamanı,
Meşrutiyetin Bediüzzamanı,
Şimdikinin de Bid’atüzzamanı:
Said Nursî

Devam edecek

ÖNCEKİ BÖLÜMLER

Memleketimde mektep-medrese açtırmak üzere geldim

Ben milliyetimizi, yalnız İslâmiyet biliyorum

Şeriatın bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazırım

Mazlumiyetle ölmek, zâlimiyetle yaşamaktan daha hayırlıdır

Neme lazım demediğimden bu mahkemeye girdim

Şeriatı rüşvet vermedim

Hükûmetin işine karışmayacağız, hikmet-i hükûmeti bilmiyoruz

Adalet namazında kıbleniz dört mezhep olsun

Gazeteler iki yanlış kıyas ile İslam ahlakını sarstı

Heyecanı teskin ettim, yoksa bir fırtına daha olacaktı

İttihad-ı Muhammedinin (asm) tarifi budur

İşittim ki, askerler bazı cemiyetlere intisap ediyor

Anladım iş fena, itaat muhtel, nasihat tesirsizdir

Askerler içine Cuma günü ulema ile beraber gittim

Bediüzzaman: Dünyevî bir saadetimiz bir cihetle bilim ile olacak

Bu ömürden sonra sırf âhireti düşünmek lâzım

Biz ki hakikî Müslümanız aldanırız fakat aldatmayız

Onu âlimlikle yâdetmek ilme husumettir

İtaat-i askeriyeyi, âmâl-i nâmeşruaya feda etmeye ihtimal verdiler

Bir insan yılan sûretine girse yahut bir velî haydut kıyafetine girse

Hak daima üstün gelir; hakka galebe edilmez, millet uyanmış

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.