Aksaray-Yenikapı metro hattı açıldı

Aksaray-Yenikapı metro hattı açıldı

Başbakan Davutoğlu, Aksaray-Yenikapı metro hattı açılış töreninde, "Bütün bunlar İstanbulluların hayatını kolaylaştırmak için" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Buradan bir kez daha söylüyoruz. Kudüs'ün taşının toprağının biz hizmetkarıyız, Kudüs'ün de hadimiyiz ve Kudüs'ü yıkmak isteyenler, tahrip etmek isteyenler, Mescid-i Aksa'yı, ilk kıblemizi tahrip etmek isteyenler bilsinler ki; bizim için Mescid-i Aksa ile Kabe arasında bir fark yoktur, onları korumak bizim için ilahi bir görevdir" dedi.
 
Davutoğlu, Aksaray-Yenikapı metro hattı açılış töreninde, İstanbul'un tozunun bile bereket, rahmet olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
 
"Selam olsun bu aziz şehrin mübarek sakinlerine, İstanbullular'a selam olsun. Eğer bize sorsalar ve deseler ki 'size Rabbimizin ve tarihimizin en büyük emaneti nedir' diye sorsalar hiç tereddüt etmeden 'İstanbul' deriz. İstanbul'un güzelliğini korumak bize ilahi bir emanettir. İstanbul'un tarihi, kadim başkent özelliğini korumak bize tarihi bir emanettir. Biri Rabbimizden biri ecdadımızdan. Bu emaneti korumak için gece gündüz çalışacağız. Gün tarihi anma günüdür. İstanbul'un kadim başkent olduğu dönemlerde yaşanan, bütün dinler, kültürler arasında yaşanan barış düzenini anma günüdür."
 
Başbakan Davutoğlu, 400 yıl Kudüs-ü Şerif İstanbul'dan idare edildiğinde o beldede yaşayan, nefes alan herkesin ister Müslüman, ister Hristiyan, ister Yahudi olsun ibadetini barış içinde yaptığını anlattı.
 
"Kudüs'e gözümüzün nuru gibi baktık"
 
Müslümanların, Hristiyan ve Yahudiler'in her mezhebinin 400 yıl boyunca Kudüs'e emniyet içinde girdiklerini ve ibadetlerini ifa ettiklerini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
 
"Öylesine ifa ettiler ki Kıyamet Kilisesi, ki Hristiyanların en mübarek mekanıdır, anahtarlarını Müslümanlara teslim etti. Halili İbrahim şehri diyerek, İbrahim'in mekanı diyerek, asırlarca biz Kudüs'e gözümüzün nuru gibi baktık. Çünkü İstanbul'da Kudüs ruhu vardır. Kudüs'te İstanbul'un izleri vardır, bu bağı hiç kimse çözemez. Bugün Kudüs'e gidenler görürler ki hala eserlerimiz orada. Hala her bir taşında, toprağında bu tarihin izleri var ve İstanbul'a gelenler görürler ki aynı sokaktaki cami, kilise, havra ile yan yana yaşanan o barış düzeniyle İstanbul'un sokaklarında da Kudüs vardır. Ne biz Kudüs'ü unuturuz ne Kudüs, İstanbul'u unutur. Onun için bu al bayraklarla Filistin bayraklarını yan yana getiren kardeşlerimize selam olsun."
 
Davutoğlu, sabah partisinin Bahçelievler kongresine giderken Hamas lideri Halid Meşal'le görüştüğünü belirterek, şunları kaydetti:
 
"Dün de Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'la görüşmüştüm. Onlara sizlerin selamını ilettim ve dedim ki 'Bilin ki her bir İstanbullu her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bugün yüreği ile zihniyle, duasıyla Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın yanındadır ve olacaktır. Onlar da dediler ki 'Bundan hiç şüphemiz yok. En zor zamanlarımızda nasıl Türkiye'yi yanımızda hissetmişsek, en zor zamanlarımızda bundan sonra da her bir Türk kardeşimizin yüreğinin bizimle attığından hiçbir şüphemiz yok'.
 
Buradan bir kez daha söylüyoruz. Kudüs'ün taşının toprağının biz hizmetkarıyız, Kudüs'ün de hadimiyiz ve Kudüs'ü yıkmak isteyenler, tahrip etmek isteyenler, Mescid-i Aksa'yı, ilk kıblemizi tahrip etmek isteyenler bilsinler ki; bizim için Mescid-i Aksa ile Kabe arasında bir fark yoktur. Onları korumak bizim için ilahi bir görevdir."
 
"Çağrımız barış çağrısıdır"
 
Başbakan Davutoğlu, çağrılarının barış çağrısı olduğunu ifade ederek, "Kudüs'ün de bir barış ve esenlik şehri olma çağrısıdır" dedi.
 
Bundan 3 sene önce haklarında verilen bir gensoruyla ilgili bir CHP milletvekilinin, "Niçin Kudüs'le böylesine ilgileniyorsunuz, niçin bu ihtilafların içine giriyorsunuz?" dediğini anımsatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"2010'du. Ona verdiğim cevabı şimdi buradan, İstanbul meydanında, Kudüs'ün kardeşi İstanbul'dan veriyorum. Evet bizim için İstanbul'un, Kudüs'ün kaderi aynıdır. İstanbul'un kaderi, Saraybosna'nın, Şam, Bağdat, Semerkant'ın kaderi birdir ve bir olacaktır. Bizim İstanbul'u inşa ve ihya etmemizin ardında kadim kültüre sadakatimiz var. Kudüs'ün de benimsediği kadim kültüre. Aziz İstanbullular sizler ve sizin yetki verdiğiniz başta büyükşehir belediye başkanımız olmaz üzere bütün ilçe belediye başkanları ve hükümetimizin her bir ferdi İstanbul'un o tarihi güzelliğini, o tabiat güzelliğini korumayı namus borcu biliriz.
 
Biz AK Parti geleneği olarak Cumhurbaşkanımızın büyükşehir belediye başkanlığından bu yana bu emaneti korumak için, gözümüzün nuru gibi korumak için her türlü çalışmayı yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bu arada dün akşam biraz rahatsızlandığı için, görüştüğüm sayın Cumhurbaşkanının da sizlere selamı var, onu da ileteyim, şu anda aramızda olmasa da İstanbul'u, İstanbul'a yaptığı hizmetlerle bütün İstanbullular'ın kalbindedir ve her zaman bu hizmetlerin yanındadır kendisini saygıyla buradan selamlıyorum."
 
Davutoğlu, İstanbul kadim kültürüne sahip çıkmanın ama aynı zamanda İstanbul'u yaşanan, canlı, dinamik bir şehir olarak muhafaza etmenin aslında birbirini tamamlayan vazifeler olduğunu vurguladı.
 
"Ulaşımın yerin altına inmesi lazım"
 
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Suriçi başta olmak üzere, Üsküdar, Eyüp gibi ve diğer tarihi semtlerin yerin üstünde korunması için ulaşımın yerin altına inmesi lazım. Aksi takdirde aynen 1950'li yıllarda ve daha önce 40'lardan itibaren yerin üstünde ulaşım yapmak için yüzlerce mescit, külliye, o tarihi eserler yıkılmak zorunda kalır" dedi. 
 
Davutoğlu, Aksaray-Yenikapı metro hattı açılış töreninde yaptığı konuşmada, tarih bilincinin kendisinde çocukluk yıllarında oluştuğunu dile getirdi. 
 
"Çocukluğumun geçtiği Fatih'ten, babamın mağazasına Mahmutpaşa'ya, Cağaloğlu'na doğru attığım her adımda tarih bilincini burada öğrendim. Her bir camiden, her bir külliyeden ders alarak büyüdük biz. Onlara baktığımızda mimarimizi ve estetiğimizi gördük. Onların kenarından geçerken gördüğümüz dergahlarda, türbelerde maneviyatımızı gördük" diyen Davutoğlu, daha o yıllarda tarihi yapıları korumaya ahdettiğini aktardı. 
 
O dönemde Aksaray'ın her bir köşesinde İstanbul'un semtlerine minibüsler kalktığını, insanların istif halde, çamurlu yollarda yolculuk etmek durumunda kaldığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
 
"Minibüslerin nerede duracağı, nasıl hareket edeceği belli olmazdı. İçeride ayakta zor dururdunuz, oturacak yer bulamazdınız. Çünkü ulaşım meselesi, büyüyen İstanbul'a hitap edecek şekilde tanzim edilmemişti. Minibüs bulmak bir sıkıntıydı, otobüs bulmak bir sıkıntıydı, içine bindikten sonra seyahat etmek bir işkenceydi neredeyse. Bu, İstanbulluların bu makus talihi AK Parti iktidarı döneminde değişti. Şimdi hem yerin üstünde etkin ulaşım hatları oluşturuldu hem de yerin altında metro hatlarıyla yerin üstündeki zenginlikleri de koruyan yeni hatlar inşa edildi.
 
Gururla iftihar ediyoruz. Son 10 yılda 141 kilometre metro hattı yapıldı. Raylı sistem uzunluğu 141 kilometreye çıktı. 2019'a kadar bu 430 kilometreye çıkacak. İnşallah 2019 sonrasında önce 776 kilometreye, daha sonra daha da ileri aşamalara geçecek. Bunun önemi şudur: İstanbul tarih barındırıyor. Onun için Suriçi başta olmak üzere, Üsküdar, Eyüp gibi ve diğer tarihi semtlerin yerin üstünde korunması için ulaşımın yerin altına inmesi lazım. Aksi takdirde aynen 1950'li yıllarda ve daha önce 40'lardan itibaren yerin üstünde ulaşım yapmak için yüzlerce mescit, külliye, o tarihi eserler yıkılmak zorunda kalır. Hala elimizde bu yollar açılırken yıkılmış olan camilerin, mescitlerin, külliyelerin, hamamların, kümbetlerin listesi var. Düşünün daha o yıllarda metro hizmeti küçük de başlamış olsaydı -ki dünyada ilk metrolardan birisi Tünel'dir Karaköy'deki-, belki bu eserlerin çoğu yıkılmak zorunda kalmazdı."
 
İstanbul'da, büyüyen nüfusa ulaşım hizmetini sunmak için yolları daha da genişletmeye ihtiyaç olmadığını kaydeden Davutoğlu, "O yolları ne kadar genişletirseniz tarihi İstanbul'u o kadar yok edersiniz. Onun yerine neye ihtiyaç var? O yolları yerin altına çekmeye ihtiyaç var. Aslında görünüşte ulaşım kolaylığı gibi görünen metro hizmetleri temelde, tarihi ve kültürü koruyan hizmetlerdir" diye konuştu. 
 
Aksaray-Yenikapı metro hattının 665 metre olmasına karşın, İstanbul'daki bütün raylı sistemi entegre bir şekilde birbiriyle irtibatlandırdığını, Kartal-Kadıköy-Üsküdar-Ayrılıkçeşme metro hattından, Marmaray'la Yenikapı'ya gelen bir yolcunun, hiç yerin üstüne çıkmadan Aksaray'a, oradan da Otogar ve Atatürk Havalimanı, Bağcılar, Başakşehir, Olimpiyat Stadı ve Taksim'e ulaşabileceğini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
 
"Böylece İstanbul'un 3 kanadı birbiriyle irtibatlanıyor ve hiç ayrılmayacak şekilde. Tarihin ta eski dönemlerinden beri hep Asya ile Avrupa nasıl bir araya getirilebilir diye hayal edilmişti. Haliç nasıl geçilir diye hayal edilmişti. İşte bizim iktidarlarımız döneminde bütün bu hayaller gerçeğe dönüştü. Şimdi Marmaray'la, ikinci tünelle İstanbul, Asya ile Avrupa'yı birleştiren bir sisteme kavuştu. Bu hatlara artık Kartal'dan çıkan birisi Hacıosman'a ve ta Bağcılar'a, Başakşehir'e, Olimpiyat Stadı'na kadar yeryüzüne çıkma ihtiyacı hissetmeden geçebilecek. Aksi takdirde aynı kişi, düşünün, Kartal'dan Kadıköy'e gelecek, Kadıköy'den bekleyip vapurla bu tarafa geçecek, buradan da otobüsle veya raylı sistemle kendi ulaşacağı yere ulaşacaktı. Şimdi öylesine büyük bir devrim ki bu hayatımızı kolaylaştırıyor, tarihimizi zenginleştiriyor."
 
Davutoğlu, metro hatlarının hizmete girmesiyle Aksaray'dan Kadıköy'e 17 dakikada, Aksaray'dan Kartal'a 45 dakikada yolculuk edilebileceğine, ayrıca deniz ulaşımının raylı sistemle entegre hale geleceğine işaret etti. 
 
Yenikapı'ya gelen yolcunun Atatürk Havalimanı'na 36 dakikada, Otogar'a 14 dakikada varacağını, en uzun hat olan Kartal-Atatürk Havalimanı arasının 81 dakikada ulaşılabilir hale geleceğini vurgulayan Davutoğlu, "Bütün bunlar İstanbulluların hayatını kolaylaştırmak için. Bütün bunlar bu aziz şehrin sakinlerine işkencesiz, ızdırabsız bir yolculuk zevki tattırmak için. Öylesine şartlarda seyahat edilecek ki minibüsler, halk otobüsleri gibi zor şartlarda değil oturup, Kartal'dan Atatürk Havalimanı'na giderken rahatlıkla kitap okuyacak, çalışmasını yapabilecek konforda seyahatler yapılacak. Bunların hepsi rüyaydı" diye konuştu. 
 
İstanbulluların bu rüyalarını gerçekleştirirken, tarihe de hizmet ettiklerini kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:
 
"İnşaat faaliyetleri esnasında 50 bin parça arkeolojik çalışma da yeryüzüne çıktı. Böylece yeryüzünde bulunan bütün bu tarihi korunmuş oluyor, yeni yollar açmaya ihtiyaç kalmadan ulaşım hızlanıyor, yerin altındaki gizli hazineler, 8 bin 500 yıla giden gizli hazineler yeryüzüne insanların önüne getiriliyor ve ayrıca da İstanbullular çok daha rahat seyahat eder hale geliyor. Özellikle İstanbul'da bütün bu hizmetleri anlamamakta direnen kesimlere sesleniyorum. İstanbul, bir kültür ve tarih başkentidir ve öyle kalacaktır. Bu çalışmalarla biz, tarihi korumayı, tarihi yeryüzüne arkeolojik çalışmalarla çıkarmayı da hedefliyoruz. Kimse bu çalışmalardan rahatsız olmamalı. Aksine bu çalışmaları daha da ileri götürecek çalışmalara gayretle destek vermeli. Biraz önce Ulaştırma Bakanımız zikrettiler, Bakırköy'den Kirazlı'ya 9 kilometrelik hat yapılacak böylece İDO ile Bakırköy'e ulaşanlar Kirazlı'ya geçecekler. Sabiha Gökçen'e Kaynarca'ya yine 10 kilometrelik hat yapılacak. Böylece İstanbul'un denizi, havası, karası birbirine irtibatlanacak."
 
AA
 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.