Ailesinde böbrek hastası olanlara ‘genetik danışmanlık’ verilecek

Ailesinde böbrek hastası olanlara ‘genetik danışmanlık’ verilecek

Sağlık Bakanlığı, böbrek hastalıklarının görülme oranını yüzde 15,7'lere ve hasta sayısı 7,5 milyona ulaşması üzerine harekete geçti.

Bakanlık hazırladığı 'Böbrek Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı'nda şeker ve tuz kullanımının azaltılması, obezitenin önlenmesi, hareketli yaşamın özendirilmesi ve kan basıncının kontrol altına alınması gibi önlemler yer aldı. Program kapsamında ailesinde genetik geçişi gösterilmiş böbrek hastalığı olan bireylere genetik danışmanlık verilecek. Hastalığın genetik geçişli olup olmadığını araştırılacak ve bu konuda kişilere nefroloji uzmanları tarafından destek eğitimleri verilecek.
 
Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (THSK) Türkiye Böbrek Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı (2014-2017) hazırladı. Ülkemizde kronik böbrek hastalığının görülme oranının yüzde 15,7'ler olarak bulunduğu belirten Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Bu ülkemizde 7,5 milyon kronik böbrek hastası bulunduğunu yani her 6-7 yetişkinden birinin böbrek hastası olduğunu göstermektedir." dedi. Böbrek hastalıklarının zamanında fark edilebilmesi halinde önlenebilir veya geciktirilebilen hastalıklardan olduğunu kaydeden Müezzinoğlu, "Bakanlığımızca böbrek hastalıkları açısından da önemli risk faktörleri olan diyabet, hipertansiyon ve obezite ile mücadeleye yönelik 'Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı', 'Ulusal tütün Kontrol Programı', 'Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı', 'Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı' başlamış ve yürütülmektedir." Diye konuştu. Müezzinoğlu, Türkiye Böbrek Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı ile böbrek hastalarının farkındalığını, erken tanı oranlarını arttırmak, birey ve topluma olan olumsuz etkileri azalmayı amaçladıklarını vurguladı.
 
Türk Nefroloji Derneği (TDN) Böbrek Kayıt Sistemi verilerine göre 2012 yılı itibariyle ülkemizde 48 bin 900'ü hemodiyaliz ve 4 bin 777'si periton diyalizi olmak üzere toplam 53 bin 677 diyaliz hastası bulunuyor. TDN verileni göre 2002-2012 yılları arasında 16 bin 538 böbrek nakli gerçekleştirildi. Programda böbrek hastalıklarına yol açan nedenler arasında ilk sıralarda aşırı tuz ve şeker tüketimi, obezite, sigara ve alkol kullanımı olarak sıralandı. Böbrek hastalarında en yüksek risk grupları, diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, obezite, ailede böbrek hastalığı varlığı ve ileri yaş olarak belirlendi.
 
Programın amaçları ve hedefleri Risk Faktörleri Ve Önlenmesi Stratejileri, Erken Evre Böbrek Hastalarına Yönelik Erken Tanı, Erken Tedavi Ve Hastalığın İzlenmesi Stratejileri, Acil Durumlarda Müdahale Yöntemleri, Komplikasyonların Önlenmesi, Rehabilitasyon Hizmetleri, Diyaliz Ve Transplantasyon Hizmetleri, Maliyet Etkinlik Ve Sosyal Güvenlik Uygulamaları (İlaç Ve Cihaz Yönetimi), İzleme Ve Değerlendirmenin Geliştirilmesi olmak üzere 6 alanda sıralandı.
 
Programın yürütülmesinden Bakan adına Sağlık Bakanlığı Müsteşarı sorumlu olacak. Program hedeflerine göre çalışla grupları kurulacak. Programın yönetiminden ve genel stratejelerinin belirlenmesinden sorumlu bir yürütme kurulu oluşturulacak. Kurul, çalışma grubu başkanları, THSK Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Başkan Yardımcısı, Kronik Hastalıklar, Yaşlılar Sağlığı ve Engelliler Daire Başkanı ile diğer ilgili birimlerden birer temsilciden oluşacak. Her ilin kendi içinde eylem planı aktivitelerinin desteklenmesi ve koordinasyonunu sağlayacak il kurulları kurulacak.
 
Hipertansiyon konusunda halkın farkındalığını arttırmaya yönelik bilgilendirme kampanyaları yapılacak. Konu ile ilgili hekimler ve diğer sağlık personeline yönelik eğitim, toplantı, konferans ve yazılı doküman hazırlanacak. Obezite artış eğiliminin 2017 yılına kadar durdurulması, 2023 yılına kadar yüzde 25'lere düşürülmesi hedeflendi. Diyabet oranının 2023 yılına kadar yüzde 8'e düşürülmesi amaçlandı. Toplumda tuz tüketimi ortalama 15 gramdan aşamalı olarak 5 grama indirilecek. Ailesinde genetik geçişi gösterilmiş böbrek hastalığı olan bireylere genetik danışmanlık verilecek. Çalışma 1,2 ve 3. Basamak tüm sağlık kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak bir olarak yürütülecek. 6 aylık bir hazırlık çalışmasının ardından ilk etapta hekimlere yönelik eğitim programları hazırlanacak ve uygulanacak. Ailesinde böbrek hastalığı geçiren bireyler belirlenerek onlara ulaşılacak. Bu kişilerin farkındalığını arttırmaya yönelik eğitim ve bilgilendirme toplantıları yapılacak.
 
ÇOCUKLARA OKUL ÖNCESİ VE ADÖLESAN DÖNEMDE EN AZ 1 KERE İDRAR TETKİKİ YAPILACAK
 
Aile hekimleri başta olmak üzere tüm hekimler çocuklarda tekrarlayan ateşli idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşının kalıcı böbrek hasarına neden olabileceğinin vurgulayacak. Bu konuda halka yönelik eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri yürütülecek. Aile hekimlikleri ve çocuk polikliniklerinde 3 yaş üstü çocuklara yılda en az 1 kez rutin muayene sırasında kan basıncı ölçümü yapılacak. 3 yaş altı riskli çocuklara (prematüre, intraüterin gelişmesi geriliği ve konjenital kalp hastalığı) olanlara da kan basıncı ölçümü yapılacak. Bu iki gruba okul öncesi ve adölesan dönemde en az 1 kere idrar tetkiki yapılması sağlanacak.
 
Böbrek hastalıklarının belirtileri, sonuçları ve risk gruplarına yönelik kamu spotları hazırlanacak ve televizyonlarda yayınlanacak. Aile hekimlerine yönelik böbrek hastalıklarının tanısı ve risk gruplarına ilişkin eğitim kitleri hazırlanacak ve düzenli eğitim verilecek. Koruyucu nefroloji ile ilgili temel konuların tıp eğitimi çekirdek programında yer alması sağlanacak. Böbrek hastalığının gelişim riskinin yüksek olduğu hastalıkların diyabet, hipertansiyon, obezite gibi yönetimine ilişkin ulusal kılavuzlar hazırlanacak.
 
Sağlıklı yaşam tarzı konusunda bilinçlendirilmesi hedeflenen halkın öncelikle aşırı tuz ve şeker kullanımının zararları konusunda eğitimi hedefleniyor. Eğitimin aile ve okul temelli yürütülmesinin öngörüldüğü planda, obezite, sigara ve alkol kullanımıyla mücadele de ön planda tutulacak.
 
Hemodiyaliz nedir?
 
Hemodiyaliz, böbrek yetersizliği nedeniyle vücutta birikmiş olan üre, kreatinin, potasyum, fosfor gibi çeşitli zararlı ürünlerin ve suyun , vücut dışında yer alan yarı geçirgen bir membran (zar) yardımıyla, kandan temizlenmesi işlemidir.
 
Periton diyalizi nedir?
 
Periton diyalizi, hastanın karın boşluğuna küçük bir ameliyat ile yerleştirilen, ince, yumuşak, silikondan yapılmış kalıcı bir tüp (kateter) aracılığı ile verilen özel olarak hazırlanmış bir solüsyon ile, hastanın kendi karın zarı (periton) kullanılarak hastanın kanının zararlı maddelerden arındırılması ve vücuttaki sıvı dengesinin sağlanması işlemidir.
 
Cihan 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.