Ailede İslami ve imani çocuk terbiyesinde dikkat edilmesi gerekenler

Ailede İslami ve imani çocuk terbiyesinde dikkat edilmesi gerekenler

Süleyman GÜLEK'den Ailede Ahlak Eğitimi yazısı...

Aile, toplumun ana direği ve sosyal hayatın başladığı yerdir.  Mutlu ve huzurlu toplum, huzurlu aileden, huzurlu aile ise imanlı ve ahlâklı kişilerden oluşur. Çocuk düşünmeyi, davranışı, uyumlu ilişkileri ilk olarak ailesinde öğrenir. Aile, iç içe ilişkilerin en sık ve kuvvetli olarak yaşandığı bir kurumdur. Çocuğun ilk ve en önemli eğitiminin aile yuvasında başladığı bugün herkes tarafından tartışmasız kabul edilen bir gerçektir.  Çocuğa verilecek ilk ve en iyi terbiye, aile ocağında başlar. Başarılı ve mutlu olmanın yolu eğitimden geçer. Eğitim, insanın her çeşit öğrenme ameliyesini içine alan bir kavramdır.  Bireyin bedensel, ruhsal ve sosyal yönleriyle birlikte ele alınmasını gerektiren ve hayat boyu devam eden bir faaliyettir.  Eğitimin amacı, ahlâklı iyi insan yetiştirip, yeni nesli hayata ve istikbale hazırlamak olmalıdır.

Ahlâk, iyi ve doğru davranışlar bütünüdür ve insanların uymakla sorumlu oldukları davranışlar ve kurallardır…  Bireyin yaşadığı toplumun kültürel ve dinî özelliklerine bağlı olarak ahlâkî değerleri oluşturması ve geliştirmesi beklenir… İnsanı diğer canlılardan ayırt eden başlıca özellikleri, düşünmesi, yargılaması, düşündüğünü dili ile belirtebilmesi, değişik duygular yaşaması, belirli ahlâkî değerleri, kuralları olması ve ilişkilerini bu değer ya da kurallara göre yönlendirmesidir.

Dinimiz İslâm her zaman güzel ahlâklı olmamızı ister. İyi bir müslüman olmak için güzel ahlâka sahip olmak, kötü ahlâktan uzak durmak gerekir. Çünkü güzel ahlâk, mutlu olmayı sağlar. İslâm dinî, ahlâka pek büyük bir kıymet ve önem vermiştir. Ahlâkın önemini âyet ve hadisler ortaya koymaktadır. Yüce Allah:“Ve Sen (Rasûlüm); büyük bir ahlâk üzerindesin”(Kalem, 68/4) diye övdüğü önderimiz Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyuruyor: “Ben ancak ahlâkın güzelliklerini tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta,  Hulk 8)

Bu âyet ve hadislerden ahlâkın önemi ve fazileti anlaşılmaktadır. Mü’minlere düşen görev, iyi huyları benimsemek, kötü huylardan uzak kalmaktır. Din, diğer özellik ve güzelliklerinin yanı sıra, aynı zamanda bir ahlâk sistemidir; iş ahlâkı, ticaret ahlâkı, idare ahlâkı, aile ahlâkı, eğitim ahlâkı vs. diye isimlendirilmeler de, her sahadaki üstünlüğün ahlâk üstünlüğü ile olacağını işaret etmektedir.

Yüce Allah Şöyke buyurur: “Muhakkak ki Allah adâleti, ihsanı (güzel davranışı) ve (muhtaç olan) akrabaya yardım etmeyi emreder; haksızlıktan, fenalıktan, zulüm ve azgınlıktan men eder; iyice anlayıp tutasınız diye size böylece öğüt verir.” (Nahl, 16/ 90) Âyette, her türlü güzel davranış (ihlas, doğruluk, sabır, şükür, tevbe,  takva,  adalet, kanaat ve cömertlik gibi iyi davranışlar) emrediliyor. Her türlü kötü davranışlar (içki, kumar, zina, haksızlık, ahlâksızlık, taciz, tecavüz, hırsızlık, kıskançlık, cimrilik, israf, gıybet, dedikodu, iftira ve yalan) yasaklanıyor.

Aile içerisindeki fertler İslâm’ın ahlâk öğretileriyle terbiye edilmelidir. İslam’ın ahlâk öğretileri, Allah’ın bütün yarattıklarına karşı merhametli olmayı, sosyal ilişkilerde dürüstlük ve güvenirliği, karşılık beklemeden sevgi ve fedakârlığı, samimiyet ve iyi niyeti, kötü arzuların bastırılmasını ve daha birçok erdemleri ihtiva etmiştir. Bu ahlâkî öğretiler bizleri ve neslimizi insanlar arasındaki ilişkilerde mükemmelliğe götüren esaslardır. Bu nedenle ailede çocuklarımıza verilecek güzel ahlâk eğitiminde anne ve babaya büyük sorumluluklar düşmektedir. Güzel ahlaklı olabilmek için öncelikle kuvvetli bir imana sahip olmalı, şirkten, küfürden, bid’at ve hurafelerden uzak durmalı, yani tevhid bilinciyle hareket edilmelidir. Dolayısıyla  iman, ibadet, insan haklarına saygı, yeme-içme, giyim-kuşam edepleri ve güzel ahlâk kaideleri, görgü kuralları daha küçük yaşta iken aile içinde çocuklara verilmeli ve öğretilmelidir.

Güzel ahlaklı olmak, görgü kurallarına uymayı gerektirir.  Görgü kuralları insan ilişkilerini düzenler, nerede nasıl davranılması gerektiğini öğretir. Görgü kuralları; kişinin uyması gereken terbiye, ahlâk, nezaket kurallarıdır ve bütün bireyler açısından önemli olduğu kadar; bireyin o toplum içinde var olabilmesinin ve kabul görmesinin de sınırlarını belirler. Ahlâklı ve görgülü olmak bir eğitim işidir. Bu eğitim daha çocukluk dönemimizde evde başlamalıdır. Bütün bunları dikkate alıp çocukların yaşları göz önünde bulundurularak görgü ve nezaket kuralları en güzel bir şekilde öğretilmelidir. Bu kurallar sayesinde çocuklar toplum içinde güzel ve tutarlı davranışlar sergileyerek başkalarının hak ve hukuklarına saygılı olmayı öğreneceklerdir.

Çocuk yetiştirmek, sadece besleyip büyütmek ve okula göndermek demek değil. Gerçek manada çocuk yetiştirmek, dünyaya geliş gayesini bilen ve ona uygun davranma becerisine sahip bir insan, bir Müslüman yetiştirmek demek… Bunun için çocuğumuzu sağlam karaktere ve güzel ahlâka sahip bir şekilde yetiştirmek çok önemlidir…

Toplumları huzura kavuşturan, insanları mutlu kılan, bütün insanların yüzünü güldüren böylesi güzel ahlâklı nesillerin varlığı değil midir? Güzel ahlâklı demek, kimseye zararı olmayan demektir.  Güzel ahlâklı olmak demek, diliyle, eliyle kimseye kötülüğü olmamak demektir. Güzel ahlâklı olmak demek hem kendine, hem ailesine, hem de insanlığa faydalı olmak demektir.  İslâm’da din ile ahlâk iç içedir. Çünkü İslâm dini, güzel ahlaklı olmayı gerekli kılar.

Bu nedenle dinî eğitimin yanında, küçük yaşlardan itibaren çocuğa iyi bir ahlâk eğitiminin de verilmesi gereklidir. Anne-babalar, çocuklarının ahlâk terbiyesi üstünde büyük bir titizlikle durmalı. Çocuğa doğruyu yanlıştan ayırma ve doğru olanı seçip uygulama niteliğini kazandırmak hemen çabucak olmaz. Önce bilgilenmesi, sonra da benimsemesi gerekecektir.

Çocukta Ahlâk kavramları, belli dönemlerden geçerek olgunlaşır. Çocuk büyüdükçe davranışları daha tutarlı olur. Çocuğun “insanî vasıflara” sahip olarak yetişmesinde, ahlâkî değerlerin önemli bir rolü vardır. Ahlâkî değerler, çocuğun olumlu davranışlar kazanmasına öncülük ettiği gibi, kişilik gelişimine de büyük bir katkı sağlamaktadır.  Ahlâkî erdemlerin kazanılması ancak bireylerin zihninde ve gönlünde Allah sevgisi, insan sevgisi ve sorumluluk duygusu yerleştirmekle mümkündür.

Bilindiği gibi toplumda yaşayan her fert; kendine, ailesine ve çevresine karşı sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlüdür. Küçük yaşta kazandırılan ahlâkî değerler ve din eğitimi yoluyla verilen temel dinî bilgiler, öğretilen emir ve yasaklar, ezberletilen ayet ve duâlar, çocuğun düşünce ufkunu genişletir, mana dünyasını aydınlatır ve dinî hayatını şekillendirir. Çocuğun fıtratında var olan din duygusunu geliştirir, çocuğu ahlâkî olgunluğa ve erdemliliğe eriştirir. Ahlâkî konularda da çocukların huylarının şekillenmesi bu döneme aittir. Özellikle ahlakî davranışlarda çocukluk çağındaki öğrenmelerin etkileri çok büyüktür.

Nitekim bir çocuk “yedisinde ne ise yetmişinde de odur” diye bu hususu çok güzel vecizeleştirmişizdir. Çocuğumuzun ahlâkî davranışlarının kötü olmamasını arzu ediyorsak bizlerde kendi ahlâkî davranışlarımıza özen göstermeli, en güzel davranış modellerini hayatımıza aktarmalı ve çocuklarımıza iyi örnek olmalıyız.

Yalancı bir ana-baba çocuğuna yalanın kötü bir şey olduğunu öğretemeyeceği aşikârdır. Sevgili Peygamberimiz de bir hadislerinde bu hususa şöyle işaret etmektedir. “Allah’ın Elçisi, çocuğunu çağırıp ona bir şey vereceğini söyleyen bir anne gördü. Ona vaat ettiği şeyi çocuğuna gerçekten verip vermeyeceğini sordu. Sonra, ona, ‘‘Eğer o dediğini vermezsen, yalan söylemiş ve günah işlemiş olursun.’ dedi.”  (Ebû Davud, Edeb 88)

Çocuklar bizim dünya neşelerimizdir. Aile mutluluğumuz, birlikteliğimizin en güzel meyvesidir. Bize verilen bu nimetler şükür ise kendilerine karşı sorumluluklarımızı yerine getirmekle olacaktır. Dünya hayatındaki geçici nimetlerin insanı tatmin etmeyeceğini, ancak hakiki bir dinin gerek maddî gerekse mânevî dünyamızı anlamlı hale getireceğini bilelim. Bu anlamda yüce dinimizin inanç, ibadet, sosyal hayat ve ahlâkla ilgili ilkelerini başta çocuklarımız olmak üzere, sorumluluk alanımızdaki diğer kişilere öğretmeye gayret edelim.

Allah Rasûlü (s.a.s); “Çocuklarınıza değer verin, onlara ikramda bulunun, onların terbiyelerini güzel yapın!” buyurur. (İbn Mâce, Edeb 2) Her  insan çocuğuna, kendi çocuğu olması hasebiyle değer verir, vermelidir. Hadisteki değer vermeden murat, daha çok çocukların duygularına, düşüncelerine, sözlerine, şahsiyetlerine değer vermek ve bunu kendilerine hissettirmek, onları güzel hasletlerle donatarak her selim fıtratlı insanın takdir edeceği bir şahsiyet haline getirmektir. Terbiyelerine dikkat etmek, onları İslâm edeb ve terbiyesiyle yetiştirmek, onları hem kendilerine, hem ailelerine, hem ülkelerine, hem de inandıkları dâvâya faydalı olacak, takdire değer hizmetler sunacak şekilde yetiştirmektir. Bu onlara hem Rabbimiz katında hem de insanların gözünde değer kazandıracaktır.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) “Mümin, başkalarıyla güzel geçinen ve kendisiyle güzel geçinilen kimsedir. Başkaları ile iyi geçinmeyen ve kendisiyle muhabbet edilip dostluk kurulamayan kimsede hayır yoktur”  (Ahmed bin hanbel, Müsned c. 2. s. 400) buyurmuştur. Evlatlarımızın hadiste belirtildiği gibi hayırlı insanlar olması için onlara bazı hasletleri kazandırmamız gerekir. Yukarıda da belirtiğimiz gibi fedakârlık, cömertlik, mütevazılık, büyüklerine saygılı, halim ve selim olmak gibi sıfatlar insanı insan yapar; çevresinin de hem sevgisini hem saygısını kazandırır.

Tam tersi bencillik, cimrilik, hayasızlık, ukalalık ve kibirlilik, yalan  gibi kötü ahlâk özellikleri ise insanı çekilmez biri yapar. Bu sebeple çocuklarımızı kötü huylardan, zararlı alışkanlıklardan korumaya gayret edelim. Alkol, sigara, kumar bağımlılığı gibi, Çağın hastalıkları olan internet, televizyon, cep telefonu bağımlılığı günden güne hızla artmakta toplumumuzun geleceği açısından büyük tehlike arz etmektedir. Dolayısıyla anne-babalar, çocuklarının imanlı ve güzel ahlâklı olmalarına özen göstermelidirler. Çocuklarının ahlâkı  bozulmamsı için internet, televizyon, cep telefonuna karşı gereken tedbirleri almalıdırlar.

Çocuğu terbiye etmek, dinini öğretmek, iyi ahlâkı aşılamak, maddî ve mânevî bilgilerle techiz etmek, Allah’ın farz kılmış olduğu hususları öğretmek, ibadet yapmaya teşvik etmek gibi hususlar babanın çocuğuna karşı olan vazifeleridir.  Yüce Allah şöyle buyurur: “Ey iman edenler, gerek kendinizi, gerek ailelerinizi öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakacağı, in­sanlarla (kâfirlerle) taşlardır.” (Tahrim, 66/6) Ailenin birinci derecede sorumlusu erkek, ikinci derecede sorumlusu ise kadındır. Her ikisi de İslâmiyet’i çocuklarına öğretmekle mükelleftirler. Ahlâklı, faziletli yetişen çocuk, kendine, anne-babasına ve çevresine faydalı olur. Bu da anne ve babayı çok mutlu eder.  Güzel ahlâk, ilim ve edep öğrenmekle, iyi insanlarla arkadaşlık etmekle elde edilir. Kötü ahlâk da bunun tersidir.

Günümüzde insanlara çeşitli şekilde kötülük yapılmakta ve zarar verilmektedir.   Şiddetin, terörün, insan öldürmenin, haksızlığın, ahlâksızlığın, tacizin, ve zulmün, insan haklarına tecavüzün, baskının, yalanın, hilenin, entrikanın; kısaca insanın ruhunu karartan her türlü kötülüğün hâkim olduğunu görüyoruz. Çocukların, gençlerin çeşitli suçlara hatta uyuşturucu batağına saplandığı ve ahlâkının giderek bozulduğu bir dönemde yaşıyoruz. İnançlı ve güzel ahlâklı kişiler bu tür kötülüklerden kendisini korur. Dünya ve âhirette mutlu, huzurlu olmak istiyorsak İslâm’ın emir ve yasaklarına, koymuş olduğu ahlâk kurallarına uymak zorundayız,

Sonuç olarak; Çocuk terbiyesinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, ailede çocuğa sağlam bir iman, ibadet, ahlâk ve fazilet duygusunun verilmesidir. Bu şekilde yetiştirilen bir çocuk, hem dünya hem de âhiret mutluluğunu kazanacaktır. Ne mutlu çocuğunu İslâm inancı ve ahlâkı ile yetiştirenlere!

akasyam

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.